Hatırlar mısınız, Atatürk’ün güzel bir sözü vardır. Hani
göklerle ilgili.
Eminim hatırlarsınız ama şimdi değil çünkü sizin Atatürk’ü anlama
mekanizmanız, ancak fayda maliyet süzgecinizden geçtikten sonra
çalışıyor. Sözün Türkçesi, işinize geldiği zaman. Durun,
işinize gelmese de Atatürk’ün bu sözünü ben
hatırlatayım.
"İstikbal Göklerdedir."
Yani istikbal, uçaktır, helikopterdir, İHA'dır, SİHA'dır, hava
savunma sistemleridir ve bunların mühimmatlarıdır.
Sorum şu, bu konuda ne yaptınız?
Cevap açık, olumlu anlamda hiçbir şey. Neredeyse Cumhuriyet tarihi
boyunca ya iktidardınız ya da muktedir.
Fakat, tekrarlıyorum olumlu anlamda yapılan hiçbir şey
yok.
Dikkatli okurlarımın gözünden kaçmayacaktır, olumlu
nitelendirmesini iki kez kullandım.
O zaman akla şu sual geliyor.
"İstikbal Göklerdedir" sözüyle ilgili yapılan olumsuz şeyler
mi var?
Evet var.
Maalesef ama, var.
Son yıllar hariç, Türk kamuoyunda pek bilinmez.
Bu ülkede, 90 yıl öncesinde hem devletin hem de özel
sektörün uçak fabrikaları vardı.
Yanlış duymadınız, tam 90 yıl öncesinde, başka söylemle uçakların
bir motor ve iki kanattan ibadet olduğu yıllarda.
Peki, ne oldu o uçak fabrikalarına? Devlete ait olanlar bizzat
devlet tarafından, özel sektörün sahip olduğu fabrikalarsa, zamanın
yönetiminin direkt ya da indirekt sıkıştırmaları sonucu, sahipleri
eliyle kapılarına kilit vuruldu. Bana inanmıyor
musunuz?
O zaman biraz araştırın, devletin saçma sapan gerekçelerle
kendi uçak fabrikalarını nasıl kapattığını göreceksiniz.
Demirağ, ailesinin ve Vecihi Hürkuş’un anılarını
okuyun.
Bu uçak üreticilerinin adeta zorla uçak üretiminden el
çektirildiğine şahit olacaksınız.
Kemalistlerin hazin ama, gözleri tırmalıyacak kadar göz önünde olan
bir davranışları söz konusu.
Atatürk'ün yaptıklarının üzerine kaçak kat dahi atamadıklarından,
yaşanan her şeyi Atatürk’ün sözleriyle değerlendiriyorlar.
Düzelteyim, Atatürk’ün, işlerine gelen, sözleriyle
değerlendiriyorlar.
Mesela, "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" bakın, Atatürk
böyle demiş fakat, siz savaşıyorsunuz, demeye getiriyorlar. Tamam,
Atatürk’ün bu sözünden medet umuyorsunuz.
Tamam, hatırınız için Atatürk yaşasaydı Suriye
olayını barış yoluyla halledebilirdi diyelim.
İyide, neden Atatürk’ün, istikbal göklerdedir, sözüne iğne ucu
kadar kıymet vermediniz.
Atatürk’ün sözünde işaret ettiği istikbal geldi, neden halen
göklerde kullanabileceğiniz bir hava savunma sistemimiz
yok.
Sorularım şunlar, 90 yılınızı Ağustos böceği gibi geçirmeseydiniz,
bu benzetme geçtiğimiz dönemin hassasiyeti nedeniyle özenle
seçilmiştir, PKK terörü 36 yıldır devam edebilirmiydi? Tabii ki
etmezdi.
Şu an, Rusya’dan ya da Amerika’dan savaş uçağı veya hava
savunma sistemleri dilenirmiydik?
Hem de kendi paramızla.
Elbetteki hayır.
En nihayetinde, bunca şehidimizi verirmiydik?
Bunada kocaman bir hayır diyeceğim.
Günümüzün sahip olduğu hassasiyet nedeniyle sözü
uzatmayacağım.
Son sorum, eğer şu an Atatürk yaşasaydı sizlere ne derdi?
Bunuda ben cevaplayayım...
Topunuz bir Selçuk etmezsiniz.