Nethaber Mobil Uygulama
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Bazıları patrona methiye düzmek diyecekler.
Olsun desinler.
O bazıları zaten neredeyse bütün yazılarım için, Erdoğana methiye,
demiyolar mı? Diyorlar.
Bir fazla bir eksik ne farkedecek?
Hiçbir şey.
Süleyman Özışık'la yazarlık okulunda tanıştım.
O zamanlar yerel bir gazetede yazıyordum.
Yazarlık okulunda iki şeyden çok etkilendim.
Birincisi Süleyman Özışık'ın hayat hikayesiden.
İkincisi, yazarken kesinlikle taraf olun ama vatanın ve
milletin tarafı, cümlesinden.
Şimdi bu sözler nereden çıktı diyeceksiniz.
Evet, hem daha öncesinde hem de nethaber.com'da yazmaya
başladıktan sonra, Allah biliyor ya hep vatanın milletin tarafı
olmaya çalıştım.
Özellikle, ülkemiz zor durumdan geçtiği zamanlarda, 15 Temmuz,
ordumuzun Suriye harekatları gibi kalemime siyaset almamayı tercih
ettim.
Siyaset yazmaya mecbur kaldığımda da oldukça sakin bir
üslup kullandım.
Bütün dünya ve ülkemiz koronavirüsü nedeniyle çok zor bir
süreçten geçiyor. Eğer bugüne denk bir zaman aralığı örnek vermem
gerekirse, aklıma sadece birinci Dünya Savaşıyla başlayıp Kurtuluş
Savaşıyla sona eren dönem geliyor. İçinde bulunduğumuz dönemde de
yine vatanımın milletimin tarafında olmaya gayret göstererek
elimden geldiği kadarıyla siyaset yazmıyorum.
Ama dediğim gibi elimden geldiği kadarıyla.
Öncelikle şunu söylemek isterim.
Bundan sonra yazacaklarım ne CHP kurumsal kişiliği ile
ilgilidir ne de CHP'lirerle.
Benim lafım yalnız ve yalnız ismi sahibine.
Benim sözüm, tekinsiz paylaşımlar yapan, tekinsiz açıklamaları olan
Gürsel Tekin’e.
Elbette ki bir muhalefet milletvekilinin iktidara muhalefet yapması
en doğal hakkıdır.
Hakkından da öte görevidir.
Öyle ki, normal zamanlarda yapılan muhalefette mantık, nizam,
usturup gibi kavramlar da aranmayabilir. Muhalefetin Korona
virüsü süresince de yine muhalefet etmek hakkı ve görevidir. Fakat,
bana göre CHP İstanbul milletvekili Gürsel Tekin'in davranışları ne
haktır ne görevdir.
Böyle bir ortamda Gürsel Tekin'in açıklamaları düpedüz
densizliktir. Sadece bu kadar mı? Tabiiki hayır.
Aynı zamanda partisi CHP’ye de çelme takmaktır.
Densizliktir, çünkü partisinin medya ve iletişimden sorumlu genel
başkan yardımcılığında bulunmuş birisinin bu iletişimden mahrum
bırakılmış açıklamaları, olsa olsa densizlikle
nitelendirilebilir.
Kendi partisi CHP’ye çelme takmaktır çünkü bu ülkede %50 oranında
sola oy verebilecek seçmen kitlesi varken, Gürsel Tekin son
açıklamalarıyla bu kesimi iyice öteliyor.
Zat-ı muhtereme haksızlık ettiğimi düşünenler için yalnızca son
zamanlarda atılmış üç tweetini paylaşacağım.
Böyle bir ortamda böyle tweetlerin atılmasının doğruluğu bir yana,
akılcılığınıda sizlerin takdirine sunuyorum.
1 – Her gün kolanya kullanıyoruz.
Alkol şekerden yapılıyor.
Şeker fabrikaları satıldı.
Maske arıyoruz.
Maske kumaşı üreten Sümerbank satıldı.
Aşı arıyoruz.
Tetanoz, kuduz, çiçek aşısı üreten, Refik Saydam Hıfzısıhha
Enstitüsü kapatıldı. Dün yapılanlar, bugün engel oluyor.
2– 21 milyon insan yoksul.
8 milyona yakın işsizimiz var.
Halkın yarısı haftada iki kere sofrasına et, balık, tavuk
koyamıyor.
Yeteri kadar ısınamıyor.
Kara delikleri kapatın. Dolarla yapılan sözleşmeleri TL’ye
çevirin.
Halkın parasını halka verin.
3– İngiliz hükümeti koronavirüs salgını nedeniyle kimsenin işsiz
kalmaması, çalışanların korunması için bir karar aldı. 2500 pound‘a
kadar maaş alan çalışanların Ücretinin %80’i hükümet
tarafından ödenecek.
Bu iş kolanya ile olmaz.
21 ve 22 Martta atılan tweetlerin sadece üçü.
Fukara akıl eseri olsalar da normal şartlar altında siyaset
kabiliyetleri bu kadar diyip kabul edilebilirlerdi.
Fakat, mevcut şartlarda hayır.
Benim Gürsel Tekin’e önerim tabiiki becerebilirse, en azından böyle
zamanlarda mış gibi değil samimi bir şekilde vatanının ve
milletinin tarafı olmasıdır.
Aksi halde onu, millet bir tarafa atacak.