Nethaber Mobil Uygulama
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
97 yıl, halkımızın dediği gibi dile kolay. Bakın o gün doğanlar, Allah uzun ömür vermişse bugün 97 yaşındalar. Az değil, 97 kere 365 gün. Bir insan için, bir ağaç için hatta bir bina için bile uzun bir ömür. İşte CHP bu kadar uzun, bu kadar eski geçmişe sahip bir parti.
9 Eylül 2020 CHP’nin kuruluşunun 97. yıldönümüydü. O vesileyle Sayın Kılıçdaroğlu, bu basın toplantısı diğerlerinden çok farklı olacak diyerek başladığı bir konuşma yaptı. Peki, o basın toplantısı diğer basın toplantılarından farklı oldu mu?
Hayır, daha doğrusu bir tek başlık hariç hayır. Ne miydi o
başlık?
Söyleyeyim, uzun süre CHP iktidar olamadı, bunun kabahati millette
değil CHP'de. Haklısınız Sayın Kılıçdaroğlu, yarım ağız da olsa
hatanızı itiraf etmeniz, yarım ölçek de olsa erdem sayılır.
Konuşmanın geri kalanıysa ya tekrar ya da retoriğe can çekiştiren
cinsten.
Kemal Kılıçdaroğlu sanırım en çok Sayın Erdoğan’ın, "CHP’nin bir tek dikili ağacı yok" cümlesine alınmış.
Bu söylem dilimize yerleşmiş, pek başarılı olamayan kesimler
için söylenen bir deyimdir. O nedenle bu deyimi kendi bağlamında
değerlendirmek gerekir. Fakat şöyle bir gerçek de var. CHP’nin bir
tek Cumhurbaşkanı adayı dahi yok.
Bakın bu deyim değil, anlamı da yazıldığının moda mod aynısı. Evet,
maalesef ki CHP’nin bir tek Cumhurbaşkanı adayı yok. Sayın
Kılıçdaroğlu’na siz
Cumhurbaşkanlığına aday olacak mısınız? Diye soruyorsunuz, cevap hayır.
Neden?
Dediğinizde ise, boş dükkâna yaldızlı tabela misali, ilkesellik vs. Biraz daha ısrar edince, insanlar neden Abdullah Gül’den korkuyorlar, cevabı. Yani bunun Türkçesi, “Eğer becerebilirsem, eğer insanları ikna edebilirsem adayım Abdullah Gül'dür.” Benim sözüm Abdullah Gül’ün adaylığına değil. Sayın Gül Cumhurbaşkanı olmayı isteyebilir. Hatta kendisini kapsayıcı siyasetçi olarak görüp, millet ittifakının da çatı adayı olmayı düşünebilir.
Eeeee. bir dönem daha Cumhurbaşkanlığı için istekli değil miydi?
Evet gönüllüydü. Bunu zaten ekran başında görmedik mi? Gördük. O halde sorun Sayın Gül’ün Cumhurbaşkanı adayı olmayı istemesinde değil, sorun Kılıçdaroğlu’nun “Gül” ısrarında.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütün konuşmalarını bir yana bırakıp, yalnızca 97. yıl konuşmasına bakın.
O konuşmaya göre küçük dağlardan vazgeçtim, orta boy dağları dahi CHP yaratmış. İşte o CHP, işte o orta boy dağları yaratan CHP, işte o 97 yıllık CHP kendi içerisinden bir tek Cumhurbaşkanı adayı çıkaramıyor.
CHP’nin böyle bir potansiyeli yok mu? Tabiki var.
Muharrem İnce aylardır, ben Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iyi
bir sınav verdim, deyip yeniden aday olacağını söylüyor.
Ekrem İmamoğlu, Belediye Başkanlığı koltuğuna dahi ısınmadan
kendilerince Cumhurbaşkanlığı adaylığı için antrenmanlara
başladı.
Mansur Yavaş, Belediye Başkanlığı konusunda elinden geleni yapıyor
ve birçok çevre tarafından aday olabileceği konuşuluyor.
Sadece bu kadar mı? Bana göre birçok CHP’li Cumhurbaşkanı adayı
olmaya aday ama Kemal Kılıçdaroğlu ve çevresi tarafından
tırpanlanacaklarından endişe duydukları için seslerini dahi
çıkartmıyorlar.
Tamam da Sayın Kılıçdaroğlu yaşananları görmüyor mu?
Ekmeleddin İhsanoğlu fiyaskosunu, Abdullah Gül çalışmasının
sonuçlarını görmüyor mu?
Muharrem İnce’nin, Ekrem İmamoğlu'nun, Mansur Yavaş‘ın ve diğer
ortam kollayan, belki de 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çok
başarılı olabilecek CHP’lileri görmüyor mu?
Elbette ki görüyor. İyi de o zaman, Bu Gül sevdası neden? Ona da
cevap vereyim.
Eğer CHP’li bir isim Cumhurbaşkanı adayı olur ve başarıya, illa da
seçilmesi şart değil, imza atarsa Sayın Kılıçdaroğlu’nun koltuğuna
göz koyarda ondan.
Örnek mi? Örnek Muharrem İnce.
Bu fikrimi defalarca yazdım yine yazacağım. Siyasi hayatının %99
unu Ak Parti'de geçiren, başka söylemle, bu fani dünyada devlete
dair bütün makamlara Ak Parti içerisinde gelen Sayın Gül ağırlıklı
metre karesini CHP’nin oluşturduğu yapının çatısı olamaz.
Çünkü payandalar farklı, mahya farklı ve kiremitler farklı. Ha,
olursa ne olur? Cevaplayayım, ittifak birbirleriyle uyumsuz
malzemelerden çatılmış çatı gibi ilk rüzgârda uçar gider