Dilini eşek arısı soksun

Türk Ordusu Suriye’de.

Niyeti belli, hedefi belli. Niyeti yanı başında bir terör devleti kurulmasını önlemek.

Hedefi, Türkiye Cumhuriyetini korumak. Hem bugün için, hem de yarınlar için.

Her konuda ayrışmayı meziyet sanan siyasetçiler ve onların kanki köşe yazarları bu konuda birleşmiş gözüküyorlar.

Ama, bana inanın bu birleşmiş gözükme, Doğan Cüceloğlu’nun söylemiyle, miş gibi birleşme. Çünkü taban korkuları var. Çünkü okur korkuları var. Çünkü biliyorlar ki destekçileri ağırlıklı olarak kendileri gibi düşünmüyor.

Miş gibi destek veren köşe yazarlarından birisi de Yılmaz Özdil’dir.

Sayın yazar, Perşembe günü cafcaflı, şakşaklı kocaman bir yazı kaleme almış.

Bana göre yazının özeti iki kelime. Biz ucuzmuşuz. Bizden kastettiği elbette ki Anadolu halkı, değeri tarihin sayfalarına altın harflerle yazılmış Türk Milleti ve onun Kahraman Askeri. 

Öncelikle söylemek isterim ki, bu millet ucuz değildir. İlla da ucuzluk beyanında bulunmak istiyorsanız, tekil konuşun. 

Peki Sayın Özdil şarkılı şiirli bu yazısında neler söylüyor? 

Amerikalı eski siyasetçilerinden yaptığı demişlerli, yazmışlarlı alıntılardan sonra, Türk Askerine günlük 23 cent’lik  bir fiyat biçiyor. 

Daha sonra Allah razı olsun, bazı yabancı basımdan ve finans yöneticilerinden yaptığı alıntılarla, Türk Askeri’nin fiyatını günlük olarak 16 dolar’a çıkartıyor.

Ardından, yine nerelerin borazanı olduğu belli yabancı basından örnek vererek, Türkiye Cumhuriyeti’ni, Türkiye Cumhuriyeti’nin bazı kurumlarını ve Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzakı  Türk Hava Yollarını, en hafifletilmiş şekliyle söylüyorum, teröre çanak tutmakla suçluyor.

Yetti mi? Hayır yetmedi.

Yılmaz Özdil, Sayın Erdoğan’ı, Ak Parti ve hükümet unsurlarını kendince küçümsemeye çalışarak başarısızlıkla art niyet arasında bir yerlere konumlandırıp itibarsızlaştırmaya uğraşıyor.

Elbette ki. yazıdaki aşağılamalardan halkta bolca  nasibini alıyor.

Yılmaz Özdil’e göre normal zeka ile anlaşılabilecek bu olaylar ki, çoğu iddiadan ibarettir, halk tarafından anlaşılamamıştır.Yani, bidon kafalılar tarafından demenin kibarcası ve yazının sonunda ” Biz ucuzuz, terörle mücadele için elbette devletimizin yanındayız ama gayet açık görünüyor ki PKK için gitmiyoruz. Amerikan vatandaşlarının vergi yükünü hafifletmek için gidiyoruz.” incilerini sarf ederek noktayı koydu.

Yılmaz Özdil’in yüksek müsaadeleriyle, şakşaklarla hareketlendirmeye çalıştığı yazısından şakşaklarını ödünç alarak devam edeyim. 

Şak... Böylesine bir konuda bile, bir kerelik olsa dahi beyninizi sıkıştırdığınız siyaset cenderesinden kurtarıp amasız ve fakatsız duruş sergileyemez misiniz? 

Şak... Siz ve sizin zihniyetinize sahip insanlar, bu halkı normal zekanın altındaki İnsanlar olarak görmekten ne zaman vazgeçecek?

Şak... 82 Milyon halkımızın neredeyse %95’i 100 yaşının altında.

Yani, Cumhuriyette doğmuş ve Atatürk ilke ve inkılaplarıyla büyümüş.

Halkın %75’ini normal zekanın altında görmek,  başta Atatürk olmak üzere, Atatürk ilke ve inkılaplarına ve Cumhuriyete güvensizlik değil midir.

 Sayın Özdil, yazınız içerik olarak tam bir skandaldır. 

Biz Suriye’ye sizin iddia ettiğiniz gibi Amerikan vatandaşlarının vergi yüklerini hafifletmek için girmiyoruz.

Biz Suriye’ye çocuklarımızın omuzlarında yük olan gelecek kaygısını hafifletmek için giriyoruz.

Biz Suriye’ye vatanımız, milletimiz ve belki de bağımsızlığımız için giriyoruz.

En önemlisi de ne biliyor musunuz?

Biz Suriye’ye, dışta Türkiye’yi yıkmaya, yok etmeye uğraşan  bütün ülkelere, içte ise  kimin şakşakçısı olduğu belli olmayanlara hadlerini bildirmek için giriyoruz.