Dava yalnızca Erdoğan'ın davası mı?

Özellikle Erdoğan ama tepeden tırnağa Ak Partililer'in dillerinde bir sözcük var "DAVA."

Tepeden tırnağa deyimi o kadar doğru ki yıllar önce, seni Cumhurbaşkanı yapacağız, vadine kanıp partisinden ayrılan Abdüllatif Şener’den, eski bakan, eski başbakan ve eski Cumhurbaşkanlarından Abdullah Gül’den, eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu'ndan, eski Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Ali Babacan'dan, sözleri nedeniyle Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu Üyeliğinden istifa etmek durumunda kalan eski TBMM  Başkanı Bülent Arınç’dan, bilmem hangi ilin bilmem hangi en küçük ilçesinin teşkilat mensubuna kadar.

Peki nedir bu dava? Bakın size Ak Parti'nin kuruluş yıllarında teşkilatlarda görev alan başörtülü bir genç kızın anlattıklarını aktarayım. Bu Ak Partili ve başörtülü genç kız 1996-2000 yılları arasında üniversite okumuş.

Bizim üniversitelerimizi bilirsiniz genelde fakülteler ayrı ayrı yerlerdedir.  Üniversite öğrencisi genç kız başka bir fakültedeki arkadaşını ziyarete gidiyormuş. Hava yağmurlu otobüsten iner inmez fakültenin saçağının altına sığınmak için koşmaya başlamış. O arada fark etmeden açık olan güvenlik kapısını ve silahla nöbet tutan jandarmayı da geçmiş.

Arkasından sesler... "Dur kaçma!" Ayak sesleri ve ikazlar hızla yaklaşıyormuş. Genç kız dönüp baktığında ikazların kendisine yapıldığını anlamış. Başörtülü üniversite öğrencisi genç kızın cümleleridir. "Jandarmayla göz göze geldiğimizde bana, -başını aç ya da hemen dışarıya çık- şeklinde seslendi. O an kendimi o kadar kötü hissettim ki. Gerçi askerin de suçu yoktu o sadece görevini yapıyordu fakat zihnimdeki düşünce şuydu, ülkenin güvenliğini sağlamak için, teröristlerle mücadele etme adına görevlendirilip eline silah verilen asker gücünü işi sadece öğrencilik olan hem de başımın örtülü olması nedeniyle bana yönelik kullanıyordu. Günlerce okulumu bırakmayı düşündüm ama sonrasında ise, -onlar zaten bunu istiyor o nedenle bırakmayacağım- deyip üniversite hayatıma devam ettim. "Bu on binlerce, yüz binlerce hikayeden yalnızca bir tanesi.

Doksanlı yılların sonlarını hatırlayın, başı örtülü olması nedeniyle asker oğlunun, ordu evindeki düğün törenine giremeyen anneler, başlarını açmaları için üniversite kapılarındaki ikna odalarında saatlerce psikolojik baskı altında tutulan genç çocuklar, her ne demekse, kamusal alan deyimi uydurulup hiçbir resmi binaya sokulmayan  başörtülü kadınlar...

Peki, diyerek bu DAVA nedir? Sorusunu yöneltmiştim ya...

Başkası başka şeyler ekler ya da çıkarır veya farklı bir şeyler söyler onu bilmem ama bana göre Ak Parti'nin DAVA'sı, sadece inançları ve inançlarının emrettiklerini yerine getirmeye çalışan insanların adam yerine koyulmayışlarının mücadelesidir.

İşte şimdi onlar okulda, sokakta, ordu evinde, kamusal alanda. Toparlarsak, her yerde tıpkı diğer Türk vatandaşları gibi insan yerine koyuluyorlar, hemde başörtüleri ile birlikte.
Sözüm Ak partinin kıdemli davacılarına... Sayın Arınç DAVA, Cumhurbaşkanı, ekonomi, hukuk, insan hakları dediği günlerde sizin, Osman  Kavala,  Selahattin Demirtaş ve onun Devran  kitabı demek mi? Üstelik muhalefetin ayakları birbirlerine dolaştığı zamanda.  Hem de usta bir iletişimcinin kaleminden çıktığı belli olan kurguyla yazılmış cümlelerle.

Sayın Gül DAVA, DAVA sayesinde Allah'ın bahşedeceği en yüksek makamlara gelmişken yetinmeyip DAVA arkadaşım dediğiniz Sayın Erdoğan’ın karşısına rakip olarak çıkmaya çalışmak mı?

Sayın Davutoğlu, trene yoldan bindiniz ama sizde DAVA dediniz, sizin için DAVA, sizi öğretim üyeliğinden Başbakanlığa kadar getiren Sayın Cumhurbaşkanının arkasından işler çevirmek mi?

Sayın Babacan, ya sizin DAVAIZ, memleket kötüymüş, kendinizi zorunlu hissetmişsiniz vs. memlekete ve davanıza hizmetinizi sivil toplum örgütleri vasıtasıyla yapamaz mıydınız?

Sayın Şener, oldunuz mu Cumhurbaşkanı? Evet Türkiye’nin ekonomisi pek de iyi değil ama ülkemiz ilk kez mi ekonomik sıkıntılar yaşıyor? Evet güvenlik özgürlüğün önüne geçmiş ama Türkiye’nin yaşadıklarını hangi ülke yaşadı? Evet Erdoğan’ın da hataları var ama sizler melek misiniz?

Eğer mesele DAVA meselesi ise çözüm bunlar değil ki. Çözüm ne mi?

Çözüm, ister Ak Parti içinde olun ister dışında, bir şekilde DAVANIZA destek vermek.

Elbette ki DAVANIZ hala Ak Partinin kuruluş yıllarındaki DAVASIYSA.

Elbette ki DAVANIZ halen Erdoğan’ın DAVASIYSA.