Allah’ın yürü ya kulum, kendisinin de, yürürsem namerdim,
dediği partidir CHP.
Öyle ya 19 yıl aralıksız iktidar olmuş bir partinin, eski
deyimiyle ana muhalefetinde kalmış başka bir partinin, güçlenmek
yerine parçalanmasını, örneğin Muharrem İnce ve Mustafa Sarıgül,
biraz iktidarın hatalarından biraz da Erdoğan düşmanlığının
getirdiği benzemezlerin zorunlu benzemesinden kaynaklı, yerel
kazanımlarının başarı adına tepe tepe kullanılmasının yerine,
başarısızlığın daniskası tepe tepe çöp yığınlarına sebebiyet
vermesini nasıl açıklayacağız?
Efendim neymiş... CHP belediyeleri tıkırtıkır çalışıyor muş.
CHP’li peksayın parti yetkilileri ve CHP’li muhterem belediye
başkanları sözüm size.
Kusura bakmayın, ya da istiyorsanız bakabilirsiniz, sizin
çalışmalarınız tıkırtıkır belirteci ile değil, ancak ve ancak
langur lungur belirteci ile belirtilebilir.
O kadar ki, üstat Yahya Kemal Beyatlı kalkıp
şöyle bir İstanbul’a baksa, "Sana bir tepeden baktım aziz
İstanbul," sözleriyle başlayan mısralarına nazire
edercesine, "sana yine çöp tepelerinden baktım aziz
İstanbul," derdi.
Diğer bir üstat Münir Nurettin Selçuk bu
mısraları nasıl beste yapardı, onu hayal dahi edemiyorum.
Evet tekrarlıyorum, Allah CHP’ye, yürü ya kulum,
demiş.
19 yıllık iktidarın doğal eskimişliği, ağırlıklı olarak küresel
kaynaklı ekonomik sorunlar, yine küresel anlamda yaygınlaşan salgın
ve şartların zorladığı, rüyanızda görseniz inanmayacağınız
birliktelikler CHP’nin lehine olmuştur.
Sonuç, muhalefet karasularına demir atmış ve kuzey
kutbundaki buzullar gibi durup durup parçalanan bir
CHP.
Hatırlayın, Sayın Kılıçdaroğlu Sayın Erdoğan’a seslenerek,
sık sık "19 yıl iktidardasınız bugüne kadar ne
yaptınız?" diyor ya.
Bunun tercümesi şudur, biz de 19 yıldır
muhalefetteyiz.
Sayın Erdoğan’ın yerinde olsam Kemal Kılıçdaroğlu’na
mütemadiyen, geçmiş bir yana, son 19 yıldır muhalefettesiniz,
"Siz iktidara gelebilme adına, ne
yaptınız?" sorusunu sorardım.
Bu haklı bir soru mu? Elbetteki, hem de sonuna dek.
Neden, sualini yönelten okurlarım için cevaplayayım, dünyanın
hangi ülkesine giderseniz gidin iktidarla muhalefet arasında benim
tahterevalli, dediğim bir denge vardır.
Siyaset tahterevallisi geçen yıllar sonucunda iktidarı yıpratıp
aşağı doğru çekerken, yaptığı doğru eleştiri ve çalışmalarla da
muhalefeti yukarıya kaldırır.
Ülkemizdeki Ak Parti CHP dengesine baktığımızda ise,
tahterevallide Ak Parti hep yukardayken CHPnin yönü sürekli
aşağıya doğru.
Eee, o zaman da bu soruya nasıl yanlış denilebilir?
Tamamda ne olacak bu CHP'nin hali?
Her zaman yazdığım gibi gönül elbetteki bu ülkede en az iktidar
adayı iki parti olsun ister. Yani CHP hatalardan dönüp iktidar
adayı olabileceğini göstersin. Hadi biraz latife
yapalım, Kemal Kemal’e ersin.
Peki ufukta böyle bir şey var mı? Bence yok...
Duruma bakılırsa, Türkiye’nin en büyük muhalefet partisi şangır
şungur parçalanmaya, takır tukur kırılmaya, langur lungur
çalışmaya devam edip, bunuda seçmene tıkırtıkır icraatlar yapıyoruz
diyerek yutturmaya çalışacağı, pırıl pırıl gözüküyor.