Nethaber Mobil Uygulama
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Suriye’nin PKK'sına karşı düzenlenen barış pınarı operasyonu askeri başarıdan öte bir çok başarıya daha gebe.
Türkiye’nin uluslararası arenada elde ettiği prestij ve iç ve dış siyasette güçlenme, kuşkusuz milli kazanımlardır.
Bana göre bunların yanı sıra Barış Pınarı Harekâtı Türk siyasi hayatına kaçırılmaması gerekilen bir fırsatta sunuyor.
Belkide tarihi denilebilecek bu fırsat, PKK terörünün
kürtlerin üzerindeki etkisini minimuma düşürülmesi, olarak
adlandırılabilir.
Peki bu mümkün mü?
Bazı şartlar altında mümkün.
Öncelikle samimi bir niyet gerekiyor.
Eğer bu niyet mevcutsa ve Barış Pınarı Harekatı’nın
getirdiği avantajla da birleştirilebilirse, gerisi çorap söküğü
hikayesi.
Bu ülkede Türklerle Kürtler birbirlerine kolun gövdeye
bağlandığı gibi sağlam bir şekilde bağlanmıştır.
O nedenle yıllardır içten ve dıştan asılanlar bir türlü
kopartamıyor.
O nedenle süreç bu kadar sancılı geçiyor.
Hangi Türk ailesinde Kürt gelinler, Kürt damatlar
yok?
Ya da hangi Kürt ailesinde Türk gelinler Türk damatlar
yok?
Halk arasında, çıkış noktasında Türk Kürt olmaktan kaynaklı bir
çatışmaya şahit oldunuz mu?
Evet birkaç olay sonuç olarak öyle gözükse de, temeline
bakıldığında Türklük ya da Kürtlükle hiçbir ilgileri yoktur.
Kanımca, tarihsel iç içe geçmenin ve konjüktürel fırsatın
başarıya dönüştürülmesinin üç ayağı
var.
Birincisi, Suriye’de Hezimete uğrayan PKK’nın baskılarını
sınırlarımız içerisinde yoğunlaştırmaya çalışacağının önceden
görülüp önlemlerinin alınması.
PPK’nın Türkiye sınırları içerisindeki eylemlerini arttıracağına ve
Kürt halkı üzerine daha fazla baskı kurmaya çalışacağına sanırım
kimsenin şüphesi yoktur.
O zaman zaten varolan önlemler çok daha yoğun hale getirilip,
PKK’nın amacı boşa çıkartılmalı.
İkincisi, siyaset dili acilen düzeltilmeli.
Maalesef siyasetçiler, inansalar inanmasalarda şu mealde bir dil kullanıyorlar:
PKK terör örgütüdür, HDP PKK'nın partisidir, o halde HDP ye
oy verenler de PKK’yı destekliyor.
Evet, PKK terör örgütüdür.
Evet, HDP PKK’nın siyasi uzantısıdır ama, HDP ye oy verenlerin bir
bölümü terörü destekledikleri için değil, milliyetçilik duyguları
etkisinde oy kullanıyorlar.
Aynı siyasi mesajın içerisinde, Kürt, HDP, PKK ve terör
kelimelerinin kullanılmamasının iyi bir başlangıç olacağına
inanıyorum.
Üçüncüsü, HDP nin siyasal düzleme
çekilmesi.
Belki en zor olanıda budur. Fakat, imkansız olmadığını düşünüyorum.
Kabul etmek lazım ki, HDP çift görünümlü bir partidir.
Yarısı siyasetten yana, yarısıda terörden. Daha Türkçe açıklamak
gerekirse, doksanlı yıllardan hatırlarız, HDP Doğan görünümlü Şahin
gibidir.
Biraz Doğan’dan, biraz Şahin’den nevi şahsına münhasır bir
oluşum.
Bence Türk Devlet yapısının önünde HDP ile ilgili iki seçenek
var.
HDP ya siyasi parti kabul edilip, ki hukuka göre öyle, dışlanıp
PKK’ya mahkûm bırakılmayacak ya da, eğer yeterli deliller varsa,
HDP terör partisidir deyip, kapatılacak.
Bugüne kadar sürekli makul, hatta mantıklı olmayan üçüncü yol
seçilmiş.
Ne mi bu üçüncü yol? Söyleyeyim.
HDP yasal siyasi bir partidir ama, aynı zamanda yasadışı
bir örgütün de partisidir.
Hukuku bir yana bırakalım, bu cümle size mantıklı geldi
mi?
Mantığıda bir yana koyalım, bu cümle, zinnende olsa,
sahiplerine bir fayda sağladı mı?
Hayır sağlamadı.
Eee, o zaman, siyasi partileri kapatmanın hiçbir işe yaramadığıda
görüldüğüne göre, elde kalan tek seçenek HDP’yi siyasal düzleme
çekmek.
Tamam söylemesi kolay. Tamam yapması zor. Bu tespitleri
kabul ediyorum.
Fakat bana göre, imkansız da değil.
Bir kere, PKK’nın belinin kırılması, Kürt halkının
üzerindeki baskıyı otomatik olarak gevşeteceği gibi, HDP'lilerin
üzerindeki etkisini de azaltacaktır.
HDP'nin içerisinde çok sayıda makul ve siyasetten yana isimler de
var.
Bunlar parti yöneticisi olabilir, belediye başkanı olabilir,
milletvekili olabilir.
İşte bu isimlerin desteklenmesi, algı olarak da meşru kabul
edildiklerinin gösterilmesi Kürt siyasetçisi ve Kürt seçmeni
üzerinde, meşru siyasete yaklaşmanın geniş çevrelerce kabulün
önkoşulu olduğu düşüncesini güçlendirecektir.
Sonuç olarak söylemek gerekirse, PKK'nin tarihi bir
zayıflık içerisinde olduğu bu günlerde, fırsat kaçırılmamalı.
Unutmayalım ki, cesaretin kılıç kuşandığı yerde imkansız çaresiz
kalır.