Çok küçükken tüplü bir televizyonumuz vardı hatırlıyorum. Sony
marka, siyah kocaman bir aptal kutusuydu işte… Plazmalar, led
televizyonlar derken hepsi hayal oldu.
O televizyonda haberleri izlemekten, seyretmekten nefret
ederdim. Çok sıkıcı olurdu. Kadının biri çıkıp sürekli konuşuyordu.
Çocuğum işte öyle geliyordu bana…
Nedendir bilmiyorum eski günleri ve o zamanı düşününce aklıma o
haber geliyor. Televizyonun alt kısmında kırmızı şerit üstünde
beyaz renklerle 1 uzman çavuşumuz şehit olmuştur yazıyor.
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde devriye gezen askeri PKK’lı
teröristler oracıkta şehit ediyor.
Allah Rahmet Eylesin…
Bu haberi aklıma mıh gibi kazıyan şey, annemin ve babamın
televizyonu kapatıp şehidin, hakkında, ülkeye yavaş yavaş musallat
olmaya başlayan PKK hakkında konuşmasıydı.
Hatırlıyorum dertli ve sinirli bir şekilde muhabbet ediyorlardı.
Bense sadece dinliyordum.
O günden bugüne ne değişti biliyor musunuz?
Kırmızı şeritli şehit yazısı o kadar çok normalleşti ki görünce
otomatikman anlıyoruz neyden bahsettiğini, aldırış etmeden
geçiyoruz. Şehit haberi ya, şehit varmış yine diyoruz.
Yoo yoo kızma… Sen telaşlanıyorsun. Twitter’dan üzüntünü belli
ediyorsun.
İşin korkunç tarafı buna beğeni gelsin diye saatlerce telefonun
başında bekliyorsun. Hatta daha çok paylaşılsın herkes görsün
istiyorsun.
Ben gördüm, bunu bile beğenmediler, dedi ve üzüldü madrabaz
herif…
Hakikaten nereye gittiğimizi kendimize sormanın zamanı geldi.
Ben bugün tuttuğum takımın yenilgisine, şehidimden daha fazla dert
yanıyorsam vallahi billahi yazık bana, yazık bize…
Bugün bu konudan bahsetmek istedim. Çünkü aşırı derecede
rahatsız olmaya başladım.
Neyden mi?
Barış diye diye televizyonlarda ahkam kesenlerden, içeride yatan
teröriste suçsuz muamelesi yapanlardan sıkılmaya başladım.
İçlerinde yatan terörist sevgisini görmekten bunaldım.
Kim olduğunu bana burada tek tek yazdırıp reklam yaptırmayın
sayın okur, sizler gayet iyi biliyorsunuz.
Ulan madem bu kadar savunuyorsunuz, destek veriyorsunuz.
Çıkın ve deyin ki Apo’nun heykelini dikeceğiz sözüne bizde
katılıyoruz. Ödeyecekseniz diyetinizi tam ödeyin.
Çıkın ve deyin ki ben bu ülkenin evlatlarını dağa kaçıran, ben
bu ülkenin Mehmetçiklerini şehit edenlerle beraberim deyin.
Deyin ki
Savunduğunuz her ne haltsa sahip çıkında bu millet ne yapmaya
çalıştığınızı görsün, bilsin, duysun…
BİRKAÇ ZIRILTI
Cem Yılmaz’ın boykot edilmesi kara gürültüden ibarettir.
Bir kadının ancak master yapınca nerede, ne konuşacağını biliyor
olmasını savunmak acizlikten öte gitmeyen bir söylemdir.
Faiz ile ev alma mevzusunda her kafadan bir ses çıkacaksa bu
Diyanet’in işi tam olarak nedir?