Yazıya selamların en güzeliyle başlayayım istedim.
Öyle ya, hani şu bütün dünyayı kasıp kavuran virüs belası
yüzünden insanlar ele ele tokalaşmayalı ve de musafahadan uzak
duralı neredeyse altı ay oldu.
Haliyle selamlaşmayı da ister istemez korona selamı diye diye
yavaştan rafa kaldırdık kaldırmak üzereyiz vesselam.
Bu saikle istedim ki Allah’ın onca nimeti arasında hakikaten
bizi içtimai hayatımızda güvenli kılan en nadide nimetlerinden
olduğunu şimdilerde daha bir anladığım selamı hatırlatayım.
Hem iki ay gibi uzun bir sürre uzak kalmış olduğum köşeme olan
iştiyakımla bir geri dönmüş olmak da bunu gerektiriyor olmalı.
Sahi herkesin yaz ayları ile birlikte birçok şeye ara verdiği,
inzivaya çekildiği, tatilin keyfini sürdüğü şu günlerde bendeniz
elbette ki her daim buradaydım.
Türkiye’nin giderek en çok tıklanan haber sitelerinden olma
yolunda emin adımlarla ilerleyen nethaber’in dev kadrosuyla
birlikte daha güzel ve daha etkin bir haber sitesi olmanın uğraşını
verdik bu süreçte.
Aşağı yukarı bir yıldır köşemden sizlere sesleniyor oluşum
vesilesi ile elbette ki bir göz aşinalığı oldu okurlarımda.
Bizim mahallenin gedikli okurları kadar, karşı kaldırımdan bizi
taşlamaya ahdetmiş zevatında dikkatini ziyadesiyle çektiğimin
farkındayım.
Yazdıkların altına iliştirilen yüzlerce mesaja bakılırsa doğru
yolda ve doğru şeyler yaptığımı düşünür oldum.
Yaşımın genç olması değil düşlerimin yaşımdan kat be kat
fazlalığıdır beni kamçılayan.
Şahsımı onore eden taltif cümleleri kadar, kimi mihrakların
yarasını deşmiş olmamdan olsa gerek, aba altından sopa gösterenden
en galiz küfre varana dek döşenenler de az değildi hani.
Peki ya sonuç?
Sonuç şu. Yahu biz birileri gibi korona virüsle hatırlamadık
ölümü.
Biz bu toprakların ebedi varisleri olarak aklımızın erdiğinden
beri ölüm denen gerçeği kefen bilip sırtımıza ha giydirildi ha
giydirilecek inancını taşıdık ve taşımaya da devam edeceğiz…
Diyorum ki yazdıklarımızın ya da yaptıklarımızın Hak katında ve
halk nazarında bir karşılığı varsa, kimin ne dediğinin zerre kadar
kıymeti harbiyesi yoktur ve olmayacaktır da.
Başta, çalışma hayatına başladığı günden bu yana her daim
ülkesinin ve doğru bildiği ilkesinin yılmaz savunucusu olmuş erbabı
kalem, mahir yazar ve usta gazeteci Süleyman ÖZIŞIK hocamızın
mihmandarlığında yola çıkan bu gemi her geçen gün daha güzel
limanlara yol almakta.
Bizler de bu gemide bir nefer olarak daha güçlü bir Türkiye’nin
savunucusu olmaya ve siz değerli okurlarımızı daha gerçekçi ve
kayda değer haberlerle buluşturmaya gücümüzün yetiğince, dilimizin
döndüğünce gayret edeceğiz inşallah.
Esselamüaleyküm…