Bay Erdoğan
Bizler tarih boyunca kendimizce değersiz gördüğümüz milletleri
sömüren, hayatı onlara zindan eden, soykırımın ayna boyu olan alçak
bir devletiz. Hristiyan’ız, kendi açımızdan dünya’ya barış
getirecek tek din olduğumuzu düşündüğümüz için, diri diri insan
yakmaktan asla çekinmeyiz.
Örnek vereyim size Sayın Erdoğan, Kızılderilileri bildiniz mi?
Dedemiz Kolomb Amerika’yı keşfettiğinde o topraklarda
Kızılderililer yaşamlarını sürdürüyorlardı. Sene 1886 yaklaşık 70
milyon insanı katlettik.
Birçoğunu da oraya buraya sürüverdik. Barış elçisi olduğumuz
için yerlilere yardımlar gönderdik. Halka yardımlar göndermeyi
ihmal etmedik… Gönderdiğimiz battaniyelere çiçek mikrobu
bulaştırdık, onları da o şekilde öldürmeyi tercih ettik. Hiç
unutmuyorum bu durumla alakalı utanmadan açıklama yapmıştık hepsini
öldürmedikçe soykırım sayılmaz demiştik…
Yaralı diz katliamı yapmıştık. Bundan bahsetmeyeceğim sadece
aramızda kalsa anlatırım ama benim size hiç güvenim yok. Size bir
güzellik yapayım 1890’da Wounded Knee’deki Siu katliamından
bahsedeyim. Ulan nasıl gururla anlatıyorum şerefsiz tarihimizi
inanamazsınız.
Bu müthiş katliamı, katliamı yaşayan Gelincik Louise’nin sözünü
yazıp bırakıyorum. Louise, “Kaçmaya çalıştık. Ama yaban sığırı gibi
bir bir vurdular bizi.” Demiş… Vay be, moruk atalarıma bak sen
neler yapmış, okuyorsun değil mi?
Kısacası Sayın Başkan bizim tek gayemiz insanları
öldürmek ve derilerini yüzmektir.
Bunları yaparken de barış getiriyoruz bütün insanlığa…
BM konuşmanızda ‘Dünya beşten büyüktür’ diye yineleyip
duruyorsunuz. Bunu söylemek zorunda mısınız? Sürekli o beşin içinde
miyiz acaba diye dertlenmekten işimizi gücümüzü yapamıyoruz.
Biz de barış istiyoruz Bay Erdoğan, ama sizin yaptığınız gibi
olmaz. Siz yanlış yapıyorsunuz. Masum insanları öldürmeden barış
sağlanmaz.
Bakın mesela Afrika’ya neler yaptığımızı, Afrika’da çirkin zenci
insanları barış için sömürdük. Garibanların bütün madenlerine el
koyduk. Bütün samimiyetimle söylüyorum her şeyi barış için yaptık,
biz insanlık için demokrasi için yaşayan bir Milletiz.
Demem o ki Sayın Erdoğan siz güçlendikçe bize
batıyor. Müslüman bir devletin adından söz ettirmesi bizi
çıldırtıyor. Yaptırım ile tehdit ediyorum.
Biliyorum takmıyorsunuz fakat anlayışla karşılarsınız ki benimde
ülkede şov yapmam gerekiyor.
Siyasetten gram anlamıyorum iki, üç tane büyük sözü geçen
abilerimiz var onlar ne derlerse onu yapıyorum.
Ne olur Barış Pınarı Harekâtı’nı durdurun. Bu gidişle İsrail
sınırlarına kadar gideceksiniz. Yüzüm varmıyor kendim gelemiyorum
Türkiye’ye… Bizim buradaki dingilleri gönderiyorum.
Ellerine binlerce kamyon silah verip güya eğittiğimiz ama sizin
aslanları görünce kuyruğunu kıstırıp kaçan, kaçamayanı da geberen
YPG''li it sürüsünü sınırdan çekmeyi söz vereceğim ama bir anlamı
yok biliyorum, çünkü Türk Ordusu hepsini itlaf etmeye ant içmişe
benziyor...
Şayet istersen asker selamı ile çekilmiş bir resmimle beraber
"Her Türk Asker Doğar" diyerek bir twit atmaya
bile razıyım. Nasıl diyorsunuz, hani var ya; Gözünün yaanı
yiyim, gurbanın olam gel vaz geç şu sevdadan...
Allah’ınızı seviyorsanız kabul edersiniz.
Daha fazla rezil olmak istemiyorum.
Donald Trump