İyi halli idam

Ceren Özdemir, son zamanlarda epeyce sık duydunuz bu ismi biliyorum. Bugün idam olsaydı ve keşke o ismi hiç duymasaydık.

İ.Emre Gümüş emre@nethaber.com

Şule Çet

Güleda Cankel

Ceren Özdemir

Hepsinin ismini yazmaya başlasam parmaklarıma kramp girer.

Başıma ağrılar girer.

Bu yazıyı duyar kasmak için yazmıyorum.

İtinayla bunu söylemek istedim çünkü ülkemizin yarısı sosyal medya hesapları üzerinden olayla ilgili ‘çok üzüldüm ya’ deyip, paylaşımını yaptıktan sonra gidip siyasi bir yazının altına yorum attı, yazıyı yazan kişinin anasına bacısına küfretti.

Ya da hiç tanımadığı bir kadının fotoğrafının altına saçma sapan şeyler yazdı.

Ya da birilerinin tesettürüne birilerinin de tesettürsüz giyimine karıştı.

Önemsediğinden ya da umursadığından değil günlük görevini yerine getirmek için yaptı.

Ben lafımı ortaya atıyorum. Herkes kendi payına olanı alsın.

Bu tür olayları okuduğumda, gördüğümde ve yahut şahit olduğumda Allah sizi inandırsın başım çatlayacak gibi oluyor.

Yüreğimde koca bir sıklet çöküp kalıyor.

İnsanın hemcinsleri bildiği insan müsveddelerinin, sahip çıkmaktan aciz olduğumuz sahipli ya da kimsesiz hayvanlardan daha aşağılık hale gelebildiğini daha çok duyuyor, görüyor ve aynı sokağı, caddeyi, şehri ve de ülkeyi paylaşıyor olmak çığ olup her an üzerime yıkılıyor.

Neredeyse her gün en az bir tane kadına şiddet ve cinayet haberi okur olduk.

İnsan, sıra kimde yine kimin kızına kardeşine bir şey olacak diye sorar mı sahiden?

Soruyormuş meğer çaresizce…

Bu işin sonu nereye gidecek bir başka Ceren haberi olana kadar yine oturup bekleyecek miyiz?

TBMM,

Adalet Bakanlığı,

İktidar, Muhalefet oturup bekleyecek misiniz?

İyi hal indirimini ortadan kaldırmayı düşünür müsünüz mesela?

Bu gibi suçları işleyen ruh hastalarını dışarı salsak ne olacak?

Ülkeye ne yararı olacak?

Kadın cinayetlerinde ve cinayetlerde iyi hal indirimi olmamalıdır. Cezalar caydırıcı olmalıdır.

İnsan haklarının Allah belasını versin.

İdam gelsin.

Bu suçlardan içeride yatanları köprüden aşağı doğru sallandırarak başlayabiliriz işe…

Bakanlar Kurulunda bu mesele tekrar gündeme getirilmeli, görüşülmeli ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Ben artık şiddet gören kadınları, cinsel istismara uğrayan çocukları, evine giderken arkasını sürekli kolaçan eden kadınları, acaba kadının yanından geçersem yanlış anlar mı diyen erkekleri görmekten, duymaktan, okumaktan…

Tiksindim, iğrendim, yoruldum.

“Bu alçaklıklar toplumu çürümeye götürecek bir dinamittir.”

İdam çözüm değildir efendim diyen kesimin yüz yıllardır kurduğu savunma cümlesi şudur:

Yüzlerce insan öldürelim, sıkıntı ortadan kalkacak mı? Kalkmaz. Bizim suçu işleyen zihniyeti değiştirmemiz lazım derler.

Bu savunmalarının cevabını bir sonraki yazımda uzun uzun yazacağım.

Selametle kalın.