Türkiye’nin koronavirüs belası ile karşı karşıya kaldığı günden
beri tüm soğukkanlılığıyla durumu idare eden Sağlık Bakanlığına ve
Sayın Bakan Fahrettin Koca’ya teşekkür etmeyi kendime bir borç
biliyorum…
Teşekkürler Koca Bakan…
Bakanın ölüm haberini verirken küçülen gözleri ve “bir hastamı
kaybettim” demesi her şeyin ötesinde bir davranıştır.
Açıklamanın ardından gereksiz yorumlar okudum. Hepsini okusan
bir çöp poşeti kadar değeri yok
Lakin bu adama samimiyetsiz demek sizce de biraz haysiyetsizlik
değil midir?
Bu adama pr’cı, reklam peşinde koşuyor belli başlı sitelere para
döküyor demek korona virüsten daha beter bir durumdur.
O yüzden Bakanım en büyük hatanız olan insan gibi konuşmaktan
vazgeçin.
Herkese hak ettiği kadar değer verin.
Mesela o kadar telaşe içerisinde mikrofon isteyen gazeteciye çık
dışarı deyin, senin burada ne işin var deyin.
Açıklamaları sabah yapın mesela geceye kadar laboratuvardan
çıkacak sonuçları beklemeyin kafanızdan uydurun bir şeyler.
Twitter kullanmayın, insanlara kendinizi yakın hissettirmeyin,
bir açıklama gerekiyorsa danışmanlarınıza hallettirin.
Kısacası kriz zamanında bir bakanın yapması gerekenleri siz
yapmayın.
Çünkü sizin gösterdiğiniz kibarlık ve soğukkanlılık şimdiden
birilerinin gözüne batmaya başladı.
Fahrettin Koca “yüzünden” Ak Parti bu beladan da sıyrılacak
diyenleri bile gördüm.
Emin olun korona virüs bunlardan daha zararsız.
En azından onun nasıl bulaştığını ne yapmamız gerektiğini
biliyoruz.
14 gün kuralına uy, tedbirleri al sıkıntı olmaz Allah’ın
izniyle…
Ama bunlar öyle değil istersen 365 gün kuralını uygula
geçmeyecek bir illet.
Düşmanımın başına vermesin.
***
Koronvirüs nedeniyle sokaklar boş kaldı.
Trafik azaldı.
Camiler boş kaldı. Kabe bomboş kaldı.
Bugünde Çanakkale boş kalacak…
Eminim çoğumuz korona virüs yüzünden unutacağız.
Bugün 18 Mart
Çanakkale zaferinin 105. Yılı
Çanakkale’yi geçilmez kılan aziz şehitlerimizi rahmet ve
minnetle anıyorum.