Fransız mallarını boykotu bırakalım da Sayın Arınç’ın içtiği şey
her neyse devlet derhal onu yasaklasın bence.
Ben mi anlamıyorum yoksa Sayın Arınç mı çok zeki. Yahut Demirtaş
mı daha az tehlikeli yoksa Kavala mı daha az şer?
Yedi ayrı suçtan 12 farklı dava ile yargılanıp 43 yıldan 142
yıla kadar hapsi istenen birisini hangi ara sahiplenir oldunuz.
Hepsi bir yana Şehit Yasin Börü’nün annesi sizi arayıp sizin
aklınız başınızda mı Sayın Arınç diye sorsa sahi ne diye cevap
vereceksiniz çok merak ediyorum?
Hadi bunları geçtik diyelim. Savcılık tarafından gözaltın alınır
alınmaz Avrupa Parlamentosu (AP) Raportörü Kati Piri’nin kendisi
için ‘acil çağrı’ ‘tweet’i attığı; ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Heather Nauert ise “Türkiye’de endişe verici bir eğilim var”
diyerek Kavala’yı savunmaya geçtiği; Fransa Dışişleri Bakanlığı’nın
Kavala’nın gözaltına alınmasını “kaygı verici” olarak
değerlendirdiği gün gibi ortada iken bütün bu ecnebilerle aynı ağzı
kullanmaktaki amacınız denir bir açıklayın da bizde bilelim?
Yıllarca sağ tarafta sattığı simitlerin parasıyla geçinip sonra
da durup dururken sol tarafın kokoreç tezgâhına methiyeler düzen
adamları gördükçe çoraplarımı maske yapıp maskemi de ayaklarıma
geçiresim geliyor.
Bu milletin dağ gibi delikanlılarının canına okumak için dağları
mesken edinen it sürüsüne gönülden destek olanların değil kitabını
mezar taşını bile okumaktan imtina ederim.
Bu bet sevicilik nereden geliyor onu bir türlü anlayabilmiş
değilim.
Sayın Arınç, ben ki çocuğunuz yaşında bile değilim. Eğer ki
mağdur edebiyatı yaparak bir yerlerden nemalanmak gibi bir çaba
içerisine girecekseniz kitabını okuduğunuz hatta tavsiye etmekten
geri durmadığınız malum insan ile pespaye hayalleri aynı gemide
yüzenlerin son kırk yılda evlatsız bıraktığı anaların hislerine
tercüman olmayı deneyin.
Yahut da Diyarbakır’da aylardır gece gündüz demeden evlat nöbeti
tutan anaların yanına bir tas çorba ile varıp gönüllerini almayı
deneyin.
O kadar ki salıverilmesini istediğiniz Osman Kavala’ya
acıdığınız kadar 15 Temmuz sabahı anasından yahut da babasından
mahrum edilen yüzlerce sabiye acıyıp onlar için teselli olabilecek
bir şeylere vesile olmayı deneyin.
Yok, bu ülkenin çocukları bana az gelir diyorsanız Kavala ile
aynı tanrıya tapan, Muhammed Zeydan ve Muhammed Dahlan gibilerinin
kanına girdiği yüz binlerce Suriyeli, Iraklı ve Filistinli çocuğun
avukatlığını yapın derim.
Aklım almıyor. Gerçekten havsalam bu olanlar karşısında dumura
uğramış vaziyette. Sen kalk yıllarca Merhum Erbakan Hocamızın yanı
başında siyaset yap, sonra da Başkan Erdoğan’la aynı safta kıyama
dur ve şimdi de çıkıp de ki vay efendim Demirtaş zannettiğiniz gibi
değil Kavala’nın iddianamesi çocukça.
Kusuruma bakmayın ben daha toyum bu alemde, şayet okumamız
gereken başka kitaplarda varsa onlardan da bir zahmet bahsederseniz
ziyadesiyle hora geçer.
Diyeceğim o ki…
İyiden kanatlarını açıp gökyüzüne bir kartal gibi yükselişe
geçen canım ülkemin kanatlarında bir tüy gibi durup avcılara göz
kırpmayı bırakın artık.
Bu ülkenin kanatları da telekleri gayrı sağlamdır ve sizin gibi
zahiri tüylere ihtiyacı yoktur artık.
Düşün artık Erbakan hocamın maneviyatından. Düşün artık
Erdoğan’ın yakasından ve düşün artık iraptan mahalli olmayan o tüy
halinizle bu ülkenin kanatlarından.