Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… Develer Fransa’ya
başkan iken, pireler İslam düşmanı iken! Ben zulmün gölgesinde
çaresizliği kader eyleyip saçma bir şekilde ninemin beşiğini tıngır
mıngır sallar iken…
Dört tane kelebek, hepi topu 24 saatlik ömürlerinin tadını
çıkarıp ormanda gezerken “ateşi” görmüşler. Hayatlarında(!) ilk
defa karşılaştıkları için ateşi çok merak etmişler.
Acaba nedir?
Birinci kelebek ateşe biraz yaklaştığında üzerinin
aydınlandığını fark etmiş. Arkadaşlarının yanına gelmiş ve şöyle
demiş:
-Bu ateş aydınlatıcı bir şey.
İkinci kelebek bu bilgiyle tatmin olmamış ve biraz daha
yaklaşmış. Bakmış ısınıyor. Şöyle demiş:
-Aynı zamanda bu ateş ısıtıcı bir şey.
Üçüncü kelebek bu bilgiyle de yetinmemiş ve biraz daha
yaklaşınca kanatlarını yanmaktan zor kurtarmış. O da geri dönüp
arkadaşlarına şöyle demiş:
-Ve bu ateş yakıcı bir şey.
Dördüncü kelebek nerelidir, bilmiyorum! İçindeki öğrenme aşkına
yenilmiş. Ateş hakkında her şeyi öğrenmek istemiş.
Dördüncü kelebek ateşe biraz yaklaşmış, aydınlandığını görmüş.
Biraz daha yaklaşmış, ısındığını görmüş. Yaklaşmaya devam edince
ateşin kanatlarını kavurmaya başladığını hissetmiş… (Gezme kelebek
bu ormanlarda seni yakarlar, dediğinizi duyar gibiyim!)
Sonra kelebek kendisini tutamamış ve ateşin içine girdiğinde pof
diye yanmış, kül olmuş. (Garibimin canı ne ki?)
Ateşin ne olduğunu belki bir tek o bilebilmiş ama geri dönüp
söyleyememiş. Çünkü o ateşin içinde kaybolmuş ve bir şeyi, ancak
içinde kaybolan bilebilirmiş…
*****
Hz. Musa’nın kavmini bırakıp gittikten sonra döndüğünde kavminin
Samir’in onlara verdiği böğüren buzağıya tapındıklarını gördüğü
kıssayı bilenler vaktin halini anlayacaklardır.
Hz. Peygamber bugün dönüp ümmetinin haline bakabilse,
Musa’nın kavmi gibi ümmetinin modern zamanların Samirleri’nin
putlarının kölesi olduklarını görüp kahrolamaz mı sizce?
Acının ve zulmün coğrafyasına dönene İslam beldelerinde
kendisine lider diyen kölelerin Peygamberlerine hakaret edilirken
terk dertlerinin bir başka Müslüman ülkeyi boykot etmek, köşeye
sıkıştırmak ve Gazze’nin katili İsrail’e yaranmak olduğunu görmek
ne acı ama!
Macron yüce Peygamberimize hakaret edilen paçavraları tüm resmi
kurumların binalarına yansıtırken, İslam’a nizam vermeye
çalışırken, Batı’nın kucağında oturan hedonist liderlerin sesi
çıkmıyor.
Onlar zulme sessiz kalsalar da, dinlerine ve kutsallarına
hakaret edilse de…
Dinin sahibi Allah’tır!
Amenna ve saddakna!
Ancak her nerede ve her ne zaman İslam incitilmişse akla Türkler
geliyorsa…
Müslüman denince akla Türk gelir diyerek kadersiz coğrafyanın
mazlum evlatlarını incitmek istemem ama son bin yıl Macron ve
aveneleri için Müslüman Türk’tür!
İslamofobinin Erdoğanfobiye dönmesinin sebebi işte tam olarak
budur.
*****
Dünya beşten büyüktür demek ateşi göze almaktır.
Dünya beşten büyüktür demek için ancak ve ancak Müslüman ve dahi
Türk vicdanına sahip olmak gerekir.
Aman o ne der,
Aman onlar ne der,
Aman akıbetimiz ne olur,
Diye ziyan olmuş hayatlar bir güne bir gün;
Ama Allah ne der, demediyse…
Vicdan ne der, demdiyse…
Adalet ne der, demediyse…
Yanmak, tüm bu zulmün içinde vicdanlı olmak demektir!
Hakikati yanmayı göze alanlar anlar,..
Tarih, yanmayı göze alanları yazar!..