PKK ve HDP’nin kırmızı Ferrari’si!

Anlatacağım fıkradan önce “sürçülisan edersek af ola” diye başlamakta fayda var. Eh, o zaman başlayayım…

Cengiz Gülaç cengizgulac@nethaber.com

Uzak olsun, genç kız vücudundaki biyolojik faktörlerdeki değişiklikten şüphelenip annesinin yanına gitmiş. Sıkıntısını anlattıktan sonra tecrübeli anne korkuyla kızına gebelik testi yaptırmış. 

Korona testi sonucu bekler gibi geçen gergin dakikalardan sonra sonuç vahim çıkmış. Anne sinirden ne yapacağını şaşırmış. Durumu babaya anlatmış. Hafiften çağdaş(!) olan anne baba kıza bağırıp çağırmaya başlamışlar. Bunu yapan alçak kim diye kızlarını azarlıyorlarmış. 

Kız birisine telefon açmış. Azarlamalar devam ediyormuş ki… Evin önünde son model kırmızı bir Ferrari durmuş. 

Arabanın içinden orta yaşta, yakışıklı mı yakışıklı bir adam inmiş. (Belli ki fail!) 

Pahalı bir takım elbise, bilmem kaç bin dolarlık saat… Adam içeri girmiş ve konuşmaya başlamış: 

-Kızınız durumu anlattı. Kişisel durumum nedeniyle kızınızla evlenemem. Ancak bütün sorumluluğu üzerime alıyorum. Eğer bir kız çocuğu dünyaya gelirse kızınıza bir ev, bir yazlık villa veririm ve kendisine bir milyon dolarlık bir hesap açarım. Erkek çocuk dünyaya gelirse bu sefer de kızınıza birkaç fabrika veririm ve yine kızınızın adına bir milyon dolarlık bir hesap açarım. Yok eğer düşük yaparsa… 

Tam da bu noktada kızın babası elini adamın omuzuna koymuş ve şöyle demiş: 

-Dert etme oğlum, tekrar denersiniz! 

                                                        *****

                Geniş zamanlarda ahlak, namus ve dürüstlük üzerine atılan nutukların hükmü nefsin bu kavramlarla sınanması üzerine ortaya çıkar.

            Misal, kendi halinde helal kazancının peşinde koşan bir çobanın “ben hayatımda hiç ihaleye fesat karıştırmadım” demesinin kıymet derecesi ancak ve ancak nefsinin bu fiille sınanması halinde ortaya çıkar.

            İhaleye hiç fesat karıştırmadın ama süte su kattın mı veya hayvanlarını başkalarının tarlasında otlattın mı? İşleyebileceğin suçlar ve günahlar karşısında iradene sahip olup olmadığın ortaya çıkar.

            Vatan, millet, Sakarya edebiyatı yapmak da böyledir…

            Cumhuriyetin katı modernleşme serüveninde toplumu oluşturan çoğunluğun bir yerine onlarca yıl batan “Altı Ok’un” milliyetçiliğini çoğu zaman faşizme varacak bir dozda uygulayanların bugün geldiğimiz noktada sırf iktidarı devirmek için terörle arasına mesafe koyamayanlarla aynı safta yer alması hazin bir irtifa kaybı olsa gerek!

            HDP ve CHP’nin nikâhsız ilişkisinin dolaylı suç ortağı İP, yerel seçimlerde kazandıkları birkaç büyük şehir belediyesini hangi değerleri çiğneyerek kazandıklarını hiç düşünmediler.

            Geniş zamanlarda vatan, millet, Sakarya edebiyatı yapmayı kimseye bırakmayıp sırf Ak Parti’yi iktidardan etmek için terörün uzantılarıyla aynı yatağa girmeyi mesele yapmamak vatanın namusu uğruna elde edilen siyasi kazanımlara değiyor mu?

                                                 *****

            Söz olunca;

Cumhuriyetin kurucu değerleri,

            Milliyetçilik,

            Atatürk ilke ve inkılapları,

            Şehitler,

            Ülkenin bölünmez bütünlüğü,…

            Ama yatağa girince HDP’nin kırmızı Ferrari’si var!

PKK ve avenesi HDP, ülkenin bölünmez bütünlüğünün ırzına mı geçmiş? Ne önemi var canım!

            Bakın! Nur topu gibi belediyeleriniz oldu!