Zaman insanı her şeye alıştırıyor. Hani unutmak Allah’ın kuluna
en büyük lütfu ya, kapanmaz denen acıları bile bir şekilde unutuyor
insan.
Asla unutmayacağız dediğimiz 15 Temmuzu, yılın geri kalan 364
gününde aslında ne kadar hatırlıyoruz?
Sırf sen ve ben vatansız kalmayalım diye ve dahi satılmış bir alçak
sürüsünün ihanetini zinhar unutmayalım diye şehit olan o 251 kişiyi
ne kadar hatırlıyoruz?
Her gün birileri, insanlık tarihinin en büyük destanlarından birini
yazan şehitlerimizin ruhlarını “kontrollü” bir
şekilde sızlatırken biz ne yapıyoruz?
Tam dört yıl oldu. Her birinden dörder yıl fazla nefes aldığımız
251 kişinin şefaatini dileyecek yüzümüz kaldı mı?
Belki 15 Temmuz şehitlerinin aziz hatırası olmasa bugünkü yazı
konusunda bu kadar hassas olmazdım. Bilmiyorum.
Emin Çölaşan diye bir zat var. Hukuk ve adap olmasa çok şey
söylenir de… Neyse!
Çoğunuz hatırlamaz; beyimiz eskiden, bugünlerde bize hukuk ve
demokrasi dersi veren Mustafa Balbay’la bir program yapardı.
Bir defasında rahmetli Erbakan’a nefretlerini kusup ordunun
müdahale etmesi gerektiği imaları üzerine haz çığlıkları attıkları
programa denk geldikten sonra gören gözümden, işiten kulaklarımdan
tiksinmiştim!
Genç subayların rahatsızlığından duydukları sevinç genç bedenime
fazla gelmişti! Niye bilmiyorum, utanmıştım!
Bu zat Sözcü isimli paçavrada yayınlanan 15 Temmuz tarihli
yazısında, sırf tarih 15 Temmuz yıldönümüne geldiği için içinden
yazmak gelmediğini karalamış!
Düşündüm, ne çok şey yazabilirdi oysa…
Mesela,
Sandıkta asla yenemedikleri Erdoğan, sırf darbeyle devrilsin ve
mümkünse infaz edilsin diye FETÖ’den medet uman ulusalcı kırması
faşist artığı şerefsizleri yazabilirdi!
Mesela,
FETÖ propagandası yapan şerefsizleri yazabilirdi!
Mesela,
Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dâhil olmamakla
birlikte örgüte bilerek, isteyerek yardım eden şerefsizleri
yazabilirdi!
Mesela,
Millet sokaklarda tankların altına yatıp şehit olurken sala okuyan
müezzinleri tartaklayan şerefsizleri yazabilirdi!
Mesela,
Birileri vatanı uğruna can pazarına koşarken ATM’lerle benzin
istasyonlarına koşan şerefsizleri yazabilirdi!
Mesela,
Atatürk’ün kurduğu cumhuriyeti işgal etme hazırlığında olanlara
birileri direnirken, bir yerlerde “Mustafa Kemal’in
askerleriyiz” diye darbecilere tempo tutan şerefsizleri
yazabilirdi!
Emin, anlayacağın; her ne zaman 15 Temmuz tarihi geldiğinde canın
yazı yazmak istemezse… İstemeyeceğine göre, önce az biraz ayna
bakıp!..
Koca bir ömrü sığdırdığına göre belli ki görünen sefalete bakmaya
alışkınsın! Bakabilirsin, bakıyorsun, bakacaksın!
Emin emin ol, yazacak çok şey bulursun!
Ancak 15 Temmuz’u bize bırak. Bari o gün temiz kalsın!