Geçtiğimiz gün sabaha doğru oturdum Amerika seçimlerindeki başkan adayları Donald Trump ile Joe Biden’in atışmalarını baştan sona izledim.
Amerika uzmanı edasına bürünmek istemem, ki çok havalı olurdu, Amerikan iç siyasi konularının konuşulduğu bir programa ilişkin çok detaylı analiz yapamam ancak ikilinin tartışmasını beğendiğimi söyleyemem.
Çalışılmış profesyonel davranışlar beni rahatsız eder. Samimi bulmam.
Trump sinirli gibiydi. İzleyenlerle göz teması kuramadı. Sürekli Biden’in sözünü kesti. Seviye fena halde yerlerde sürünüyordu…
Neyse, ikilinin atışmalarını kimin kazandığını merak edenler meselenin uzmanlarını takip edebilir.
Neredeyse her Amerikan seçiminde sözde demokrat, özde faşist, ulusalcı kırması, sosyal demokrat görünümlü müzmin muhaliflerden hep aynı şeyleri duyuyoruz:
“Neden bizim ülkemizde de benzer bir demokrasi kültürü yok? Seçimlerde adaylar ekrana çıksa kötü mü olur?”
Aynı teklifi her seçim dönemi Kemal Kılıçdaroğlu da yapıyor.
Gelin hep birlikte Kemal Beyin teklifinin haklı olup olmadığını muhtemel bir karşılaşma ihtimalli üzerinden değerlendirelim…
Kemal Bey 22 Mayıs 2010 tarihinde CHP’nin genel başkanı oldu. O tarihten bugüne kadar sayısını hatırlayamayacağımız kadar çok seçim yaşadık.
Şimdi düşünelim. Seçim öncesi nefesler tutulmuş. Kemal Kılıçdaroğlu ve Recep Tayyip Erdoğan canlı yayında, halkın huzurunda kozlarını paylaşacaklar!
Düşünmesi bile insanı heyecanlandırıyor değil mi?
Bir ihtimal…
Erdoğan sağlı soğlu yumrukları saydırıyor! Kemal Bey nakavt oldu olacak! Perişan durumda…
Sandığa gittiler. CHP’nin oyu ne olur?
En fazla %25! En düşük %25!
Başka bir ihtimal…
Kemal Bey Erdoğan’a hayatının en kötü gecesini yaşatıyor. Erdoğan hiçbir şeye cevap veremiyor ve Kemal Bey resmen şov yapıyor…
Sandığa gittiler. CHP’nin oyu ne olur?
En fazla %25! En düşük %25!
Ha belki bu durumda Ak Parti’nin oyları düşer ama bu durum da başka partilere yarar.
Abarttığımı düşünmediğinizin farkındayım. O zaman Erdoğan neden riske girsin ki? Tartışarak ne fayda elde edecek?
Seçim kafa kafaya gider. Liderler risk alır ve ekrana çıkar, anlarım. 10 yıldır her seçimde en yakın rakibine en az %15 fark atmış bir lider neden riske girsin?
Zaten son iki Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday bile olamayan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ekrana çıkma blöfünün hangi sıfatla olacağı meselesinin hazin seviyesini tartışmaya açmıyorum bile!
Siyasilerin Amerikan vari tartışmasının Erdoğan’a bir fayda sağlamayacağını kendimce ispat etmiş olsam da Kılıçdaroğlu’yla Erdoğan’ın bir programa çıkmasını vatandaş olarak arzu ettiğimi söylemeliyim.
Düşünsenize, salgın sürecinde alınan ekonomik tedbirleri eleştiren Kemal Bey kahvehane işletmelerinin mağduriyetinin nasıl çözüleceğini o programda söylüyor:
“Her oyunda yeni bir deste açılsın. Bu kadar basit. Akıllarına bile gelmiyor.”
Muhtemelen Erdoğan gülmekten cevap veremezdi! Biz de keyfimize bakmış olurduk!
Sonra sandık kurulurdu.
Ve CHP tamı tamına %.....!