Nethaber Mobil Uygulama
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Nethaber mobil uygulamasını denediniz mi?
Çocukluğumun ve dahi şu ahir ömrümün en temiz, en onurlu, en şerefli, en namuslu yanı olan dedemin vefatı nedeniyle verdiğim bir haftalık mecburi aradan sonra bana güvenilerek zimmetlenmiş olan köşeme geri döndüm.
Türkiye’de gündem baş döndüren bir hızla değişiyor. Yazdığınız bir konu bir dahaki yazıda unutulabiliyor. Gelin bugün ortaya karışık bir şeyler yapalım…
CHP, patlayan taciz skandalları üzerine bir şikâyet hattı kurmuş. Keyifsiz geçen bir haftadan sonra konuyu Sevgili Süleyman Özışık Ağabey’in Türkiye gazetesindeki köşesinde okuyunca gülme krizine girdim!
Özışık’ı dinleyelim:
“Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka kurulacak hattı şöyle tarif ediyor:
"Genel merkezimizde bir çağrı merkezi kurduk. Şiddete maruz bırakılan kadınları onların sesi ile kucaklayacağız. Sloganımız "Yalnız değilsin, biz varız..."
Ben bu hattın nasıl çalışacağını merak ediyorum.
Büyük ihtimalle otomatik çağrı sistemiyle açılacak ve mağdur olan kadınları şöyle bir ses karşılayacak:
"CHP kadına şiddet şikâyet birimine hoş geldiniz. Başkan taciz ettiyse 1'i, başkan yardımcısı taciz ettiyse 2'yi, herhangi bir meclis üyesi taciz ettiyse 3'ü çaycı taciz ettiyse 4'ü, bizden biri şiddet uyguladıysa 5'i, tuşlayın..."
Süleyman Ağabey’in taciz hattının nasıl olabileceğine ilişkin tahminlerinde eksiklik olduğunu düşünüyorum. Didim Belediye Başkanı’nın karıştığı iddiaları düşündüğümüzde hattı arayanların olası diyaloğunu gelin hep birlikte canlandıralım.
“Alo CHP Taciz Hattı” aranıyor. Otomatik cevaplamada bir kadın “Alo CHP Taciz Hattına” hoş geldiniz dedikten sonra devam ediyor. Başkan taciz ettiyse 1’i tuşlayın, başkan yardımcısı taciz ettiyse… Devamını dinlemeden mağdur 1’i tuşluyor. 1’i tuşlayınca şu an 47. sıradasınız, lütfen bekleyiniz falan diyor kayıttaki ses! Fonda “Onuncu Yıl Marşı”!
Sonra sıra geliyor ve görevliyle sohbet başlıyor…
Görevli: Hanımefendi hoş geldiniz. Buyurun, sizi dinliyorum. Şikâyetinizi alayım lütfen. Nerenin başkanı sizi taciz etti?
Mağdur: Hanımefendi ben erkeğim!
Görevli: Nasıl yani!
Mağdur: Ben erkeğim!
Görevli: (Sessizlik)………. Şeyyyy!
Mağdur: Didim belediyesinde şoförüm!
Görevli: Hadi canım!
Mağdur: Valla!
Görevli: Allah aşkına, nasıl oldu, anlatsana! Ay çok heyecanlı!
Nasılına ilişkin bilgimiz yok ama hatırlayın, daha önce iddiaları köşemde yazmıştım. Benden başka da şoföre ilgi gösteren olmamıştı! Can Ataklı’nın şoför için de yollu deyip demediğini bilmiyorum!
Neyse, umarım CHP’deki taciz hattına gelen şikâyetleri günün birinde bir hayırsever kitaplaştırır…
*****
CHP’li vekil Ali Mahir Başarır katıldığı bir programda Türk ordusu için “satıldı” gibi bir ifadede bulunmuştu. Nerdeyse tüm Türkiye olarak adamı linç yarışına girdik.
Satılık ordu ifadesini elbette ki bende kınıyorum ama galiba Ali Mahir orduyu CHP’lilerle karıştırdı! Sürçülisan etmiş olabilir.
Zira CHP Genel Başkanı partililerinin satın alındığını iddia etmişti ve bunun üzerine Messi Muharrem İnce çok sert karşılık vermişti. Belli ki Ali Mahir; şerefli, şanlı Türk ordusunu satılık CHP’lilerle karıştırmış!
*****
Ne zaman moralim bozuk olsa, ne zaman tebessüme ihtiyaç duysam Şirin Payzın ne demiş, ne yazmış, ona bakarım!
Hatırlıyor musunuz, daha önce köşemde yazmıştım. Fatih Altaylı 10 yılda bilmem kaç seçim kaybetmiş olan Kemal Kılıçdaroğlu istifa etmeli deyince Şirin Payzın anketlerde oyu düşen Erdoğan’a neden istifa et diyemiyorsun diye Altaylı’yı fırçalamıştı.
Hatırladınız. İsterseniz hep beraber Şirin’in zekâ seviyesine bir beş dakika gülüp, Rabbimizin bize bahşettiği zekâmıza şükredip yazıya öyle devam edelim!
…………
Ooohhh, iyi oldu! Güzel güldük ama!
Geçtiğimiz hafta Şirin, programına çok şirin birisini konuk almış! Ekrem İmamoğlu.
Programda Ekrem Bey Sevgili Fuat Uğur Ağabey’in Türkiye gazetesindeki bir yazısı için Şirin’le çok şirin bir diyalog gerçekleştirmiş:
Ekrem: Yani bu kadar çok seviyesiz. Bence çok, hani, affedersiniz aşağılık bir iddiayı yazıyor birisi. Buna devletimizin kurumları ne yapacak? Bekledim, bir şey yapmayınca ben bu vatandaş hakkında suç duyurusunda bulundum.
Şirin: Evet kim, köşe yazarı hakkında?
Ekrem: Köşe yazarı hakkında suç duyurusunda bulundum.
Şirin: Ben bu vesileyle siz anlattığınız için bir köşe yazarından alıntı yaptınız. Köşe yazarı, gazeteci demeli miyiz, bilmiyorum!
Ekrem: Yâda gazeteye gazete demeli miyiz, ben emin değilim ama!
Şirin: Yâda, neyse…
Bu diyaloga Türkiye gazetesinden en güzel tespiti Sevgili Dost Yücel Koç yaptı:
“Bir arkadaşımız şöyle demiş. Bunlar Türkiye düşmanı oldukları için adında Türkiye olan her şeye düşmanlar.”
Ben öncelikle Ekrem Beye ve Şirin’e çok teşekkür ederim. Ne Fuat Ağabey’in ismini ağızlarına almışlar ne de Türkiye gazetesinin...
Hani İsmet Özel “Amentü” şiirinde “Kar yağarken kirlenen bir şeydi benim yüzüm” diyor ya…
Bazı ağızlara alındığında kirlenen isimlerdir Türkiye gazetesi ve Fuat Uğur