Yeniden Refah Partisi’nden 'Fransa' açıklaması! Bu durum boykotu anlamsız kılacak
Yeniden Refah Partisi, Hazreti Muhammed’i (s.a.v) ve Müslümanları hedef alan tutumu nedeniyle Fransa’ya tepki gösterdi. Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Zafer Emanetoğlu tarafından yapılan açıklamada, “Bir taraftan boykot çağrısı yapıp diğer taraftan üretemediğimiz ve Fransa’dan almak zorunda kalacağımız ürünlerin varlığı bu boykotu anlamsız kılacaktır.'' denildi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Zafer Emanetoğlu,
yaptığı açıklamada, “Fransa’da bir öğretmenin Peygamber
Efendimiz Hazreti Muhammed’e (s.a.v.) hakaret maksatlı çizilen
karikatürleri öğrencilerine göstermesi ve bundan dolayı Müslüman
bir öğrenci tarafından öldürülmesi iddiası sonrası yaşanan
gelişmeler Fransa’nın ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un
İslam’a olan düşmanlığının açık ispatlarından biri
oldu” dedi
“İSLAM DÜŞMANLIĞI FRANSA’YI KİMİN YÖNETTİĞİNE BAKMADAN
ADETA BİR DEVLET POLİTİKASI HALİNE GELDİ”
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Charlie Hebdo dergisindeki hakaret çizimlerini kamu binalarına yansıtmasının tam bir hezeyan hali olduğunu belirten Emanetoğlu, “Ne yaptığını bilmeyen, gözü dönmüş, iradesini kaybetmiş bir insanın ruh halini yansıtan bu davranış tüm İslam aleminden haklı olarak büyük tepkiler aldı ve almaya devam ediyor.
Fransa’nın, sömürgeci tarihi köklerinden başlayarak bugüne uzanan İslam düşmanlığı Fransa’yı kimin yönettiğine bakmadan adeta bir devlet politikası haline geldi.
Avrupa’da, Almanya’dan sonra en fazla Müslüman nüfusa sahip olan Fransa’da laikliğin bahane edilerek Müslümanlara karşı getirilen yasaklar ve çıkarılan engeller bu menfi devlet politikasının birer belgesi durumunda.
Radikal İslam kavramını üreten ve bu kavram üzerine
düşmanlıklarının adımlarını inşa eden Fransa’ya karşı İslam
dünyasından gelen tepki ise, Fransız mallarını boykot etmek
oldu” ifadelerini kullandı.
“BOYKOT ADIMI NE KADAR YAYILIR VE BÜYÜR BİLEMİYORUZ AMA
DAHA ŞİMDİDEN FRANSA’YI KORKUTTUĞU AŞİKAR”
Yeniden Refah Partisi olarak Fransız mallarına boykot kararını desteklediklerini belirten Emanetoğlu, “Boykot adımı ne kadar yayılır ve büyür bilemiyoruz ama daha şimdiden Fransa’yı korkuttuğu aşikar.
Fransa ekonomisinin bu boykottan etkilenmesi ihtimalinin ortaya çıkardığı korkudan dolayı Macron ve diğer Fransız yetkililer, bu boykotun durdurulması çağrısında bulundular.
Zira ekonomik boykotun sonuçlarının bir ülke için ne kadar etkili olduğunu biliyorlar. Bu etkiyi anlayabilmemiz için Hindistan’da Gandi’nin İngiliz sömürgeciliğine karşı gerçekleştirdiği boykot ve pasif direnişi bir kez daha okumak gerekiyor.
Fransız mallarını boykot etme çağrılarından bir tanesini de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Başta sosyal medya da olmak üzere Cumhurbaşkanının bu çağrısı karşılık buldu ve boykot sesleri yükseldi. Elbette biz de bu boykot kararını olumlu ve doğru buluyor ve destekliyoruz.
Ancak Fransa için olumsuz sonuçlar ortaya çıkarması muhtemel bu boykotu kendimiz için de olumlu sonuçlara evirmemiz gerekiyor.
Bunu yapabilmek için de bu boykot çağrısını hamasi
bir siyasi söylemden öteye taşımak ve boykot ettiğimiz Fransız
mallarının yerine çok daha kalitelisini üretecek bir üretim
seferberliği başlatmamız gerekiyor” diye konuştu.
“ÜRETİME, İSTİHDAMA DAYALI EKONOMİ MODELİNİ HAYATA
GEÇMELİDİR”
Fransız mallarına boykot uygulanması kararının Fransız ekonomisini kötü etkileyeceğinin kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Emanetoğlu, “Bir taraftan boykot çağrısı yapıp diğer taraftan üretemediğimiz ve Fransa’dan almak zorunda kalacağımız ürünlerin varlığı bu boykotu anlamsız kılacaktır.
Ülke olarak bugün içerisinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntıların en önemli sebebi yıllardır üretime dayalı olmayan bir ekonomi modeliyle yönetiliyor oluşumuzdur. Bu ekonomi modeli yıllık 35 milyar dolar dış ticaret açığı olarak karşımıza çıkıyor.
Üretime dayalı olmayan, borç-faiz-vergi sarmalındaki ekonomi modelinin ortaya çıkardığı sonuç yüzde 30’a dayanan genç işsizlik oranı ve 1 trilyon dolara dayanan iç ve dış borç stokuyla karşı karşıya kalmak oluyor.
Türkiye’nin bu ekonomi modelini Sayın Cumhurbaşkanı 2018 yılında Türkiye Esnaf ve Sanatkarla Konfederasyonu Genel Kurulunda, ‘Artık israf ekonomisini bir kenara bırakıyor ve üretim ekonomisine geçiyoruz’ diyerek bizzat kendisi dile getirmişti.
Şimdi yapılması gereken bugüne kadar gerçekleşmeyen bu sözün gereğini yapmak ve üretime, istihdama dayalı ekonomi modelini hayata geçirmektir” şeklinde konuştu.