Kılıçdaroğlu yine başörtüsünü savundu!

Karar gazetesinden Ahmet Taşgetiren, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur sorularını yanıtlayan Kemal Kılıçdaroğlu, Engin Altay'la yaşadığı bir anıyı anlattı.

Başörtüsü ile sürekli karşı karşıya gelmeleri ile bilinen CHP'de son yıllarda görülen değişim görülüyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da bu konuda konuşmaktan çekinmiyor.

Karar gazetesinden Ahmet Taşgetiren, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur sorularını yanıtlayan Kemal Kılıçdaroğlu, Engin Altay'la yaşadığı bir anıyı anlattı.

Kılıçdaroğlu'na "Son dönemlerde CHP’de bir değişim ve geniş kitlelere açılım görünüyor. En son başörtüsü gibi oldukça sembol bir konuda çıktınız ve çok net ifadeler kullanarak “hata yaptık” dediniz. Bu spontane bir şey miydi? Yoksa parti kurullarınızda bunu konuşup tartıştınız mı? Parti tabanınız bunu nasıl karşıladı?"

"Sanki daha uzun vadeli bir çalışmayı yürütüyorsunuz. Bunun herhalde tabanında bir değerlendirme olmalı. O muhakemeyi paylaşır mısınız?" sorularına yöneltildi.

5 YIL ÖNCE BAŞÖRTLÜLÜ BİR KADIN KURULTAYDA KONUŞAMAZDI
CHP Lideri ise şu cevabı verdi: "Son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti biziz. Bunu çok rahatlıkla ifade ediyorum. Adalet Kurultayı’nda Fatma Bostan gelmişti. Başörtülü. Birçok insan geldi, Fatma Bostan da bir konuşma yaptı. 20-25 bin kişi dinliyordu. Konuşmasını bitirdi herkes açıkladı. Döndüm, Engin Altay’a “Partideki değişimi görüyor musun” dedim. “Hangi değişimi” dedi. Ya dedim, “Bundan 5 sene önce başörtülü bir kadın gelecek CHP’nin kurultayında konuşacak. 20-25 bin kişi onu dinleyecek. Arkasından da alkışlayacak. Bakış açısı değişiyor. Her şey değişiyor. Bizim daha önce başörtülü belediye başkan adaylarımız da vardı. Şimdi belediye meclis üyelerimiz de var. Partide fiilen çalışan çok sayıda başörtülü kadın var.


KADININ KILIK KIYAFETİNDE CHP'NİN TARİHSEL ROLÜ
Olay tek başına başörtü de değil aslında. Toplum kutuplaştı ve çok derin bir ayrılmanın içine sokuldu. Buradan da toplumu çekip çıkarmamız lazım. Yani ayrışmanın hiçbir mantığı yok. Topluma getirecek hiçbir yararı yok. Tam tersine siyaset dediğimiz kurum bundan yararlanıyor. Ayrıştırarak kendi tabanı onları tutmak istiyor. Bunun dışına çıkmak lazım. Bunun dışına çıktık biz. O açıdan dedim, CHP olarak bir başörtüsü sorununu Türkiye’nin en temel meselesi haline getirdik. Bizim bir kurultayımız vardır, onun da örnek vereyim. 1935, Dördüncü Büyük Kurultayı… Mustafa Kemal Atatürk de hayattadır. Kurultay’ın tartışma konularından biri de kadın çarşaf giysin mi yoksa yasaklansın mı… Sonuçta şu karar alınıyor; kadının kılık kıyafeti ile uğraşılmaz. Yani kadın kılık kıyafeti ile ilgili CHP’nin tarihsel rolü böyle."