Kılıçdaroğlu dilinin altındaki baklayı çıkardı

Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti’nin ülkeyi yönetemediğini halkın gördüğünü belirterek erken seçim için kapıyı araladı.

Hemen her fırsatta erken seçim istemediklerini belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu kez ağız değiştirdi.

Kılıçdaroğlu kendilerinin erken seçim istemediğini ama vatandaşın istediğini belirterek bundan sonra erken seçime gidebilmek için çalışacaklarının mesajını verdi.

AK Parti’nin ülkeyi yönetemediğini halkın gördüğünü belirterek erken seçim için, “Erken seçim talebi siyasilerden çok vatandaşlardan geliyor. Bu talep dipten gelen bir dalga gibi Saray’ın da karşısına çıkacak. Saray ülkeyi yönetemediğini görecek ve zorunlu olarak erken seçime gitme ihtimali çok yüksek” dedi.

Kendisini ziyaret eden BirGün gazetesi yöneticilerine konuşar Kemal Kılıçdaroğlu Kılıçdaroğlu, Saray’daki hayat için ise “Lale Devri” benzetmesi yaptı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun diğer sorulara verdiği cev anaaplar başlıklarıyla şöyle:

SORUNLAR DERİNLEŞTİ

Öncelikle şunu vurgulamalıyım ki bizim bir erken seçim talebimiz yok. Biz erken seçimi doğru bulmuyoruz. Ancak bu tablonun vatandaşımız açısından da bir değerlendirmesi var. Tek adam rejiminde enflasyon düşmedi, ekonomi neredeyse durdu. İşsizlik büyük bir hızla artıyor. Yüzbinlerce vatandaşımızı son bir yılda işsiz kaldı. Toplam işsiz sayımız sekiz milyona dayandı. İcra dairelerinin yükü ortada. Tarımdan sanayiye, hizmet sektöründen tutun hemen hemen her alanda ciddi daralmalar olduğunu, var olan sorunların derinleştiğini vatandaş görmeye başladı. Vatandaş bunu mutfaktan değerlendiriyor. Doğalgaz parası ödüyor bakıyor ki geçen ay ödediği faturayla bu ay ödediği fatura arasında fark var. Marketten alışveriş yapıyor geçen ay aldığı ile bu ay aldığı arasında fark var. Aldığı aylığın, asgari ücretin kendisine yetmediğini, eğitim masraflarını karşılamadığını görüyor. 

Bütün bunların hepsi bir tarafa halk, var olan sorunların altında ezilmeye başladı. Türkiye’nin bu şekliyle yönetilemeyeceği gerçeğini artık sokaktaki vatandaş da görüyor. 

GRAMLA ET ALMA DÖNEMİ BAŞLADI

Geçenlerde bir araştırma getirdiler. Tüketimi en fazla azalan ürünlerden birisi kırmızı et. İnsanlar kasaptan et alamaz noktaya geldiler veya gramla et almaya başladılar. Doğrudan doğruya vatandaşın beslenmesiyle ilgili… Bütün bunları az önce vurguladığım gibi işsizlik verileri üzerinden de değerlendirmek gerekiyor. 

BU TABLO İLE ÜLKEYİ YÖNETEMEZLER

Bu tabloyla bunlar yönetemezler. Yönetilemediğini artık herkes görüyor. Doğal olarak vatandaş “Yönetemiyorsunuz, Bizim sorunlarımıza kapalısınız” diyor. Erken seçim talebi siyasilerden çok vatandaşlardan geliyor. Bu talep dipten gelen bir dalga gibi Saray’ın da karşısına çıkacak. Saray ülkeyi yönetemediğini görecek ve zorunlu olarak erken seçime gitme ihtimali çok yüksek.

DİKTA REJİMİ İLE YÖNETİLİYORUZ

Demokratik bir yönetime ihtiyacımız var. Hem içeride hem dışarıda ciddi sorunlar yaşanıyor. Biz bugünkü sisteme “dikta yönetimi” diyoruz. 20 Temmuz sivil darbesiyle yönetilmektedir ülke. Yazarların, çizerlerin, avukatların, askeri öğrencilerin, STK yöneticilerinin hapiste olması da bunun en tipik örneğidir. 12 Eylül’de ne yapıldıysa 20 Temmuz’dan sonra da Türkiye’de aynı şeyler yapıldı. Bizim demokratik bir anlayışa ihtiyacımız var.

ESKİYE DÖNME ARZUMUZ YOK

Biz “demokratik parlamenter sistem” derken eskiye dönmeyi kastetmiyoruz. Bunun da altını çizelim. Eski yapı, 12 Eylül’ün, 12 Mart’ın ana unsurlarını bünyesinde taşıyan ama demokratik olmayan bir yapıydı. Örneğin parlamento bir anlamda liderlerin baskısı altındaydı. Milletvekillerinin özgür iradesi yoktu. O zaman yapılması gereken; darbe hukukundan arınmış bir Anayasa ve hukuk sistemiyle Türkiye’nin yeniden hukukunun inşa edilmesi.