Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Macron'a tarihi ayar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Zirvesi'den Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron'la arasında geçen Doğu Akdeniz görüşmesi hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Zirvesi'den Fransa Cumhurbaşkanı Emanuel Macron'la arasında geçen Doğu Akdeniz görüşmesi hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Libya’da Nisan ayından bu yana devam eden bir süreç var. Gelinen noktada Libya’daki meşru yönetimle, ulusal mutabakat yönetiminin başkanıyla bir anlaşma gerçekleştirildi. Türkiye’nin hamlesiyle harita olması gereken haline getirildi. NATO zirvesinde bu mesele gündeme geldi mi? Bundan sonraki süreçte Doğu Akdeniz politikasında neler olacak?

Her şeyden önce Libya mutabakat muhtırasıyla alakalı olarak biz meşru yönetimle bu işi imzalamış bulunuyoruz. Şu anda arkadaşlarımız Meclis’e aktardılar ve Meclis’te bu süreç devam ediyor. Meclis’ten bunun geçmesiyle, süratle bu adımı atarak, iş artık adeta yürürlüğe de girmiş olacak. Ama karşı taraf da tabi bundan rahatsız. Hakları olmayan şeyleri hak edinme durumuna geçenler böyle bir durum olunca tabi sıkıntıya girdiler. Tabi başta Yunanistan olmak üzere Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail rahatsız olduğu gibi Avrupa Birliği’ni de tahrik ediyorlar.

"SEN NİYE ÜZERİNDEN BU KADAR DURUYORSUN?"

Şimdi Dörtlü Zirve’de de Fransa ve Almanya da bu konunun üzerinde durdu. Biz gerekli açıklamaları yapınca da gene tabi Fransa maalesef bu işte hala rahatsızlığını devam ettiriyor. Ondan sonra dedim ki “Sen niye bunun üzerinde bu kadar duruyorsun? Burada senin bir hakkın var mı? Buranın garantör ülkesi Türkiye’dir, garantör ülkesi Yunanistan’dır, İngiltere’dir. Peki sen nereden buraya giriyorsun? Biz garantör ülke olma hakkımızı burada kullanıyoruz. Orada bizim soydaşlarımız var ve soydaşlarımızdan tarafız. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Dolayısıyla onların haklarını da korumak için sonuna kadar çalışacağız. Bizim bundan feragat etmemiz söz konusu değildir. Tabi şu anda özellikle de hak yerini bulma yolunda yürüyor. Bu onları rahatsız ediyor. Ama bütün mesele burada. Şimdi bakıyorsunuz birileri “oradan çekilin, burada daha durmayın, aksi takdirde sizi memleketinize göndeririz” gibi yaklaşımlar içerisine giriyorlar. Biz buradaki hukuku ve hukukumuzu soydaşlarımız başta olmak üzere koruyacağız.

Bu atılan adımla ilgili şimdi bazıları yalan yanlış şeyler de uyduruyor. İşte bu uluslararası hukuka, uluslararası deniz hukukuna uygun değildir gibi saçmalamalar da yapıyorlar. Az önce de söyledim; Türkiye kabile devleti değil. Bizim yıllara sari, ta Osmanlı’ya dayanan bir birikimimiz var. Deniz hukuku nedir, uluslararası hukuk nerede neşet eder, bunların hepsini bu millet biliyor. Yani Dışişlerinin bu noktadaki hafızası çok çok güçlü. Dolayısıyla buradan bizim herhangi bir taviz vermemiz mümkün değil. Bu yapılanlar uluslararası deniz hukukuna da kesinlikle uygundur. Dolayısıyla bundan da taviz vermek söz konusu değil. Adımlarımız buna göre atılıyor. Şu anda da Libya’daki meşru hükümet yeter ki ayakları üzerinde dik durduktan, sağlam durduktan sonra bu atılan adım yerini bulacaktır.