Bülent Arınç "siz beni yanlış anladınız' dedi
KHK'lar bir faciadır sözleriyle gümdeme oturan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç yeni bir açıklama yaptı.
Düzce Belediyesi tarafından düzenlenen Türkiye Vizyon Konferanslarının üçüncü hafta konuğu Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç oldu. Düzce kültür Merkezinde gerçekleştiler program geniş katılımla yapıldı.
CUMHURBAŞKANIMIZA ALLAH KOLAYLIK VERSİN
Bülent Arınç, “Bugün Cumhurbaşkanımızın
işi ne kadar zor, Allah ona yardım etsin. Barış Pınarı Harekatı'nı
mı düşünecek, Amerika’da ki delidir ne yapsa yeridir milletin
ağzına aldığı adam bugün ne yaptı diye onu mu düşünecek, AB’yi mi
düşünecek veya Rusya’yı mı düşünecek, Türkiye’nin kendi içinde
ekonomik sıkıntılarını nasıl aşılacak, terörle mücadele nasıl
olacak inanın bunlar parayla yapılacak işler değil. Başını rahat ve
huzurla koyabilmenin milleti her gün daha ileriye götürmenin bir
siyasetçi için ne kadar zor olduğunu tahmin edersiniz. Rabbim ona
yardım etsin, ona da onun arkadaşlarına da kademe kademe
ferasetlerini artırmalarını başarılar ihsan
etsin” dedi.
TÜRKİYE’NİN KOYNUNDA BESLEDİĞİ BİR YILAN ORTAYA
ÇIKTI
Bülent Arınç Türkiye’nin ekonomik hedeflerine ulaşmasını istemeyen
iç ve dış güçlerin harekete geçtiğini belirterek “Dışarıdan
Türkiye’nin AB’ye alınmaması gerektiğini söyleyenler, Fransa, Alman
ve diğerleri ile açık bir mücadele başladı. Arkasında da Türkiye’de
birileri harekete geçtiler. Özellikle 2010 referandumundan sonra
yeni artık Türkiye’de AK parti iktidarı yüzde 50’yi almış
önüne çok büyük hedefler koymuşsa bunun önüne geçmek lazım. Bunun
önüne geçme sebepleri daha çok iç sebepler olarak gezi olaylarında
ve bunun öncesinde başlayan bir takım operasyonlardı. Yani
Türkiye’de muhalefetin sokaklara taşması, meşru muhalefeti
kastetmiyorum. Muhalefetin işi zaten iktidara gelmektir, iktidara
gelmek içinde eleştirirler ve bütün meşru sayılacak Anayasal
haklarını kullanabilirler. Ama sokağa taşmak, aşırı örgütlerin
silah kullanacak düzeye gelmesi toplumun huzurunu ve güvenliğini
ortadan kaldıracak düzeye gelmek gezi olayları ile biraz kendini
gösterdi. Arkasından da şimdi FETÖ yani Fetullahçı Terör Örgütü
diyerek artık mahkemelerinde ismini açıkça koyduğu ve 15 Temmuz
2016’da hain bir darbe girişimi neticesinde kendini ortaya koyan
örgütün yaptıklarını sayabiliriz. Türkiye o gece büyük bir facia
yaşadı. Şehit ve gazilerimiz var. Rejimi değiştirmek isteyenler
silah kullandılar, meclis bombalandı, külliye bombalandı, insanlar
bombalandı, 250’den fazla şehit, belki 2 binden fazla yaralı.
Türkiye’ye maddi ve manevi zarara uğradı ama bundan daha kötüsü
Türkiye’nin koynunda beslediği bir yılan ortaya çıktı ve
Türkiye’nin önünü kesti. Bütün bunlarla daha güvenlikçi
politikalara dönüldü. Bunların yargılamaları oldu, bunların kamuda
varsa uzantılarının elbette önüne geçmesi için çalışmalar yapıldı.
Benim son zamanlardaki bazı konuşmalarım bu süreç içerisinde
hukukun, yargının, adaleti de gözeterek yapması gereken bazı
çalışmalardır. Elbette darbe girişimine doğrudan katılan ve onları
doğrudan ve dolaylı olarak destekleyenler en ağır cezaları
almalıdır ki bu kadar şehitlerimizin kanı yerde kalmasın. Ama
masumane biçimde hiçbir böyle bir olayı düşünmeden duymadan aklına
bile getirmeden şu veya buna sempati duymuş insanları da haklıyla
haksızı birbirinden ayıracak bir mekanizmaya ihtiyaç var”
diye konuştu.
HALA 15 TEMMUZ’DA DAHLİ OLDUĞUNU BİLDİKLERİ BÜYÜKLERİNE LAF
GEÇİRTMİYORLAR
Arınç, hala 15 Temmuz’da ne olduğunu söyleyemeyenlerin olduğunu
belirterek, “Refah gecesinde yaptığımı bir konuşmadan
dolayı 4 sene 2 ay ceza aldım. 2,5 sene sonra beraat edebildim.
Bugünde mağduriyetler var mı? var. Hem bir hukukçu olarak, hem de
olayları yaşayan bir insan olarak meseleye bakıyorum. Şimdi benim
karşımda mağduriyetini anlatan bir insana şunu soruyorum öncelikli
olarak. 15 Temmuz’da yaşanan olay sence nasıl bir olaydı? Ağzını
geviliyorsa bu adamda iş yok diyorum. Ama derse ki ‘15 Temmuz’da
hain bir darbe girişimi yaşandı bundan dolayı şehitler var gaziler
var Türkiye büyük bir zarar gördü’ o zaman anlat seni dinleyim
diyorum. Ama inanın birincilerde az değil. Hala 15 Temmuz’da ne
olduğunu söyleyemiyorlar. Hala 15 Temmuz’da dahli olduğunu
bildikleri büyüklerine laf geçirtmiyorlar. O zaman bu insanların
mağduriyetinden nasıl bahsedeceğiz. Evet onlar öyle ama gerçekten
mağdur olanlarda var. Bende bu mağdurlardan birisiyim. En
yakınlarımdan insanlar mağdur edildi, ama şimdi adalet tecilli
ediyor” şeklinde konuştu.
İNŞALLAH HATALARINDAN VAZGEÇERLER
Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın parti kurma
çalışmaları ile ilgili olarak sorulan soruya “İnşallah
hatalarından vaz geçerler” dedi. Arınç, “Davutoğlu
olsun, Babacan olsun bizim arkadaşlarımız beraber siyaset yaptık.
AK Parti’de kalmak lider olarak Cumhurbaşkanı olarak Tayyip beyin
yanında durmak. Başka hiçbir şey yapamazsınız. ‘Efendim ne yapalım
onunda bir sürü zaafları var, yanlışları var’ kendimize bakalım
benim ondan daha fazla zaafım var, yanlışım var. ‘Efendim hata
yapıyor’ hata yapmayan kim olabilir. Hatası varsa biz düzeltmeye
gayret edelim, eksiği varsa biz tamamlayalım. Benim karşıma geçip
de benimle mücadele edemezsin sen. Biz bu güne kadar hep yan yana
durduk niye şimdi karşı karşıya geleceğiz söylüyorum onlara.
İnşallah hatalarından vaz geçerler” dedi.
BUNLAR BENİM FİKİRLERİM
Cumhurbaşkanlığı YİK üyesi Bülent Arınç, bir Youtube
kanalında KHK ile ilgili açıklamaları ile ilgili olarak
şunları söyledi:
“Son iki gündür yayınlananlarla ilgili olarak Cumhurbaşkanımızla ki Yüksek İstişare Kurulu üyesi olarak çalıştığımdan dolayı da hiçbir şekilde bana ne bir eleştiri gelmiş, nede yüz asıklığı olmuştur. Ben bunları kendisine sorarak konuşmuyorum bunlar benim fikirlerim. Biz kendisi ile konuşurken de bazı konuları müzakere ederken de bunlar özeldir, orada kalır. Yoksa Yüksek İstişare Kurulunda oluşturulmuş net hale gelmiş fikirleri ben konuşmam. Onların mahremiyeti vardır.”