Boğaziçi'ndeki provokasyonlara karşı Bahçeli'den yeni teklif
MHP lideri Devlet Bahçeli, Boğaziçi Üniversitesi'nde başlatılan provokasyonlara karşı çok sert açıklamalarda bulundu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son günlerde Boğaziçi Üniversitesi'nde yaşananlara tepki gösterdi.
Söz konusu üniversitede Türkiye'nin sinir uçlarıyla oynandığını belirten Bahçeli, "Bununla birlikte sabır ve tahammül kapasitesi test ediliyor." dedi.
Terör örgütü mensuplarının olayların fitilini ateşlemeye çalıştığına dikkat çeken Bahçeli, "Üç beş şuursuz öğrenciyi paravan yapan terör örgütü mensupları ateşe körükle gidiyor. Eşkıyalar Boğaziçi’ne tutunarak ülkemize meydan okuyor." dedi.
"KABUL ETMEYEN DERHAL ÜNİVERSİTEDEN UZAKLAŞTIRILMALIDIR"
Rektör Melih Bulu'nun istifa etmemesi gerektiğini vurgulayan MHP Lideri, "Rektörümüz, öğretim üyeleri arasından başta Rektör Yardımcılığı olmak üzere münhal bulunan görevlere lazım gelen atamaları süratle yapmalıdır. Kabul etmeyen, yazılı talimata uymayanlar derhal üniversiteden uzaklaştırılmalıdır. Nitekim taviz verilirse sonuç vahim olacaktır." ifadelerini kullandı.
Bahçeli, Twitter hesabından yaptığı açıklamayı şu şekilde sürdürdü:
"Öğrenci başka terörist başkadır. Aynısı Boğaziçi Üniversitesi’nde olduğu gibi, bu ikisi birbirine karışırsa, yani teröristler öğrenci kisvesine ve kimliğine bürünürse ne huzur ne de sükûnet kalacaktır. Bu işin şakası yoktur. Ağırlaşan meselenin hafife alınacak tarafı yoktur.
Aydınım diye geçinen zavallılar, sivil toplum kuruluş hüviyeti taşıyan fırsatçılar, demokrasi ve hukuk sınırları içinde siyaset yaptığını zanneden gafiller tarihi yanlıştadır. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olaylara destek vermek, geldiğimiz bu aşamada teröre destek vermektir.
En son vuku bulan olaylarda 108 kişi emniyet güçlerimiz tarafından gözaltına alınmıştır. Bunlardan 101 kişinin söz konusu üniversiteyle ne bağı ne de bağlantısı vardır. Üstelik 79’u da DHKP-C ve TKP-ML örgüt üyesidir. Ne zamandır teröristler öğrenci olmuştur?
CHP Genel Başkanı, gözaltına alınan yasa dışı örgüt üyelerine 'Çocuklarımız, öğrencilerimiz ve Türkiye’nin evlatları' diyor. Kılıçdaroğlu ya aklını peynir ekmekle yemiş ya da iradesini ve siyasetini terör örgütlerine rehin bırakmıştır.
Türkiye’nin böyle evlatları yoktur. Çocuk veya öğrenci dedikleri vandaldır, barbardır, gözlerini kan ve nefret bürümüştür. Bu tip bayağı senaryoları çok gördük. Şiddet sahnelerini geçmişte çok yaşadık. Hiç kimse heveslenmesin, Türkiye terör diline teslim olmayacaktır.
"REKTÖR ASLA İSTİFA ETMEMELİDİR"
Sırtlarını ajanlara, zalimlere ve karanlık çevrelere dayamış olanlar evlat değil, başı ezilmesi gereken zehirli yılanlardır. Yasa dışı eylemleri diğer üniversitelere teşmil etmek için kuyruğa girenler bunun bedelini acıklı şekilde ödemelidir.
Boğaziçi Rektörü kayyım değil, meşru ve hukuki tasarrufla atanmış bilim insanımızdır. Sayın Rektör asla istifa etmemelidir. Eğer aksi olursa üniversiteler tümden yönetilemez hale gelecektir. Rektörlük binasını ablukaya almaya, Rektör odasını basmaya teşebbüs suçtur.
Toplumsal barış ve huzur ortamımızı iç ve dış ayakları olan bir proje kapsamında bozmak için çalışanlara ne devletimiz ne de milletimiz müsaade edecektir. Herkes aklını başına alsın. Boğaziçi’nden bir Gezi veya 6-8 Ekim olayları ya da 15 Temmuz’un bir türevi çıkamayacaktır.
Devletimizin yanındayız. Hükümetimizin arkasındayız. Kahraman polisimizin destekçisiyiz. Öğrenci ile teröristi tefrik edecek hem tecrübeye hem de ferasete sahibiz. Türkiye düşmanlarının maşalığına talip olanlar adaletin kızgın korunda erimeye terk edilmelidir.
1970’li yılların başında 'Boykot da bir işgal de bir' diyen meşhur devlet ve siyaset adamı hala hafıza kayıtlarımızda mahfuzdur. Sonrasında ise nelerin yaşandığı, nasıl bir felaket tablosunun ortaya çıktığı unutulmamıştır. Türkiye geriye sarmayacak, eskiye dönmeyecektir. Üniversiteler terörün değil, bilimin yuvasıdır. Böyle de kalacaktır."