Bakan Gül'den Suriye açıklaması

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Barış Pınarı Harekatı'nın temel hedefinin, hiçbir etnik gruba karşı olmadığını, terör örgütlerine karşı onları yerinde, kaynağında etkisiz hale getirmeyi amaçladığını belirterek, bu kapsamda ABD ve Rusya Federasyonu ile yapılan görüşmelerin büyük bir diplomasi zaferiyle, büyük bir başarıyla sonuçlandığını söyledi.

Bakan Gül, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından  Ankara Hakimevi'nde düzenlenen Ceza Muhakemesinde Lekelenmeme Hakkı Çalıştayı'nda  konuştu.

Dünyanın, terör örgütlerini, "işime yarar terör örgütü", "işime  yaramayan terör örgütü" şeklinde tasnif ettiğini belirten Gül, Türk yargısının  talep ettiği iadeleri hiçbir şekilde ciddiye ve dikkate almayan ülkelerin  yakından görüldüğünü kaydetti.

Gül, terör örgütlerini tasnif etmenin bir hukuk devletine  yakışmayacağını vurgulayarak, "Bir hukuk devleti için bütün terör örgütleri terör  örgütüdür. Terör örgütlerini kategorize edemezsiniz. Ama dünyada maalesef bunun  tersi yaşanmaktadır. Bugün Türkiye'ye karşı insan hakları dersi vermeye  çalışanların bunu yapıyor olması da kocaman bir çifte standarttır."  değerlendirmesinde bulundu.

"ASLINDA TOPRAĞA GÖMÜLEN..."

YPG/PKK'nın Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine düzenlediği saldırılarda,  geçen hafta Suriye uyruklu 9 aylık Muhammed Omar adlı bebeğin şehit olduğunu  hatırlatan Bakan Gül, şöyle devam etti:

"Bebeğin cansız bedeni bu toprağın altına gömüldü. Aslında toprağa  gömülen, insan haklarından, hukuk devletinden nasibini almamış, Türkiye'ye ders  vermeye çalışan, tek dişi kalmış medeniyet dediğimiz o anlayışın kendisidir. Biz  Aylan bebekler, Muhammed Ömerler ölmesin diye, Türkiye'de 82 milyon  vatandaşımızın huzuru, bekası için bu operasyonu başlattık. Cumhurbaşkanımız  Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde temel yaklaşımımız, Türkiye'nin  birliğini, huzurunu, bekasını hiç kimsenin tehdit etmemesidir, Aylan bebeklerin  ölmemesi, Muhammed Ömerlerin kendi yurduna salimen dönmesidir. Tüm uğraşımız  budur. Bütün mücadelemiz, Türkiye'nin güneyinden hiçbir şekilde şehirlerimize,  insanımıza doğru bir tehdidin gelmemesidir.

Oradan bir tehdit, bir mermi, havan mermisi geldiğinde Türk'ü de  Kürt'ü de Arap'ı da ölüyor. Biz Türkiye'de 82 milyon Türk'üyle, Kürt'üyle,  Arap'ıyla Müslüman'ı, Hristiyan'ı, Yezidi'siyle bir ve beraber olduğumuza  inanıyoruz. İşte bu birlik ve beraberlik için Türkiye'ye karşı nereden tehdit  gelirse gelsin o tehdidi kaynağında kurutmak bizim temel görevimizdir. İşte o  yüzden bir operasyon, bu harekat yapılmıştır."

Barış Pınarı Harekatı'nın dayanağının da uluslararası hukukta meşru  müdafaa, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve NATO sözleşmeleri olduğunu vurgulayan  Gül, "Bu çerçevede yapılan ve hiçbir sivile zarar vermemek adına büyük bir  hassasiyetle sürdürülen bu harekatın temel hedefi, hiçbir etnik gruba karşı değil  terör örgütlerine karşı, onları yerinde, kaynağında etkisiz hale getirmektir.  İşte bu çerçevede hem ABD hem de Rusya Federasyonu ile yapılan görüşmeler büyük  bir diplomasi zaferiyle, büyük bir başarıyla sonuçlanmıştır." değerlendirmesinde  bulundu.