Altun'dan Yunanistan'a sert tepki!
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Yunanistan sınırında mültecilere yapılan insanlık dışı müdahaleye sert tepki gösterdi.
Fahrettin Altun, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, Yunanistan'n göçmenler için geçici koruma statüsünü askıya aldığını belirterek, "Bu gelişme, çaresiz koşullardaki göçmenlere yardım konusunda tam bir fiyasko olduğu kadar, uluslararası normların ve Avrupa Birliği'nin temel prensiplerinin reddi anlamına gelmektedir. Yunanistan'ın, sınırlarındaki ve Ege Denizi'ndeki mültecilere karşı tutumu ve Suriyelilere geçici koruma statüsü sağlamaması, Avrupa'nın kendi değerlerine ve ilkelerine savaş ilanından başka bir şey değildir. Bu değerlerle ilgili bize bir daha nutuk çekilmeye kalkıldığında, bunları hatırlatacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Suriye'de birçok kimyasal silah tesisini hedef
aldığına dikkati çeken Altun, şunları kaydetti:
"Bu tesislerin varlığı, uluslararası toplumun bu zamana dek
nasıl da kandırıldığının kanıtı niteliğinde. Dünya, umursamaz
tutumunu bir kenara bırakıp, bu katil rejime karşı gerçek anlamda
harekete geçmelidir. Bugüne kadar Esed rejimine ciddi bir yaptırım
uygulanmamış olması, bu kimyasal tesislerin faaliyet göstermesine
olanak sağladı. Rejim, büyük şehirleri insanlardan arındırmak için
sivillere karşı kimyasal silah kullanmaktan çekinmedi. İlgili
uluslararası kuruluşlar bu tesisleri denetlemeli ve
kapatmalıdır.
AB, İdlib'de milyonlarca insan bombalanırken değil, birkaç
yüz mülteci sığınmak için kapılarında birikince olağanüstü olarak
toplanmaya karar verdi. AB, daha büyük bölgesel krizi ele almak
için ciddi bir gündemle toplanmalıdır. Benzeri görülmemiş boyuttaki
göçmen kriziyle ilgili olarak AB'nin Türkiye ile hareket etmemesi
bugünlere gelinmesine neden oldu. AB, 2015 tarihli anlaşmayı
tamamen yerine getirmeyerek, Türkiye’yi tek başına bıraktı ve
mültecilerin Avrupa'ya yönelmesini önleyeceğimizi umdu. Biz artık
bunu yapmayacağız."
"TÜRKİYE, ULUSLARARASI TOPLUMDAN DAHA FAZLASINI
BAŞARDI"
Altun, Avrupa'nın çağın en ciddi tehdidi olan göç krizi konusunda
harekete geçmesi gerektiğine işaret ederek, "Sorun,
sığınmak isteyen binlerce mültecinin girişini önleyerek çözülemez.
Kapsamlı çözümler bulma noktasında Türkiye ile hareket etmeye
başlanmasıyla ve bu çözümlerin Avrupa genelinde seferber
edilmesiyle ilk adım atılabilir. Türkiye, sivilleri korumak adına
sadece son birkaç haftada bile uluslararası toplumun 9 yılda
yaptığının çok daha fazlasını başardı. Rejimin kendi halkına karşı
alçakça saldırılarını ortaya çıkardık ve bütün bunların çok daha
uzun zaman önce durdurulmuş olabileceğini gösterdik."
ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin her zaman mazlumun yanında yer aldığının ve Suriye'de
yaptığının da tam olarak bu olduğunun altını çizen Altun, şu
tespitlerde bulundu:
"Halkımız son 9 yılda çok büyük fedakarlıklar yaptı ve buna
hala devam ediyor. Batılı müttefiklerimiz ise bize sağlam bir
destek sağlamamayı sürdürüyor. Fakat biz yine de mazlumların son
umudu olmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin İdlib'deki operasyonunun
amacı, insani krizi durdurmaktır. Aynı zamanda bu operasyonla
Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanması da hedeflenmektedir.
Türkiye’nin Suriye'den toprak elde etmek gibi bir düşüncesi yoktur.
Sadece yeniden mülteci akını yaşanmasını önlemek, istikrar ve barış
tesis etmek istiyoruz."