Türk bilim insanlarından büyük başarı
Tüm dünyayı tehdit eden korona virüse (Covid-19) karşı Türk bilim insanları kolları sıvadı. İzmir’de bir biyoteknoloji firması tarafından geliştirilen erken tanı kiti yaklaşık 15 dakikada sonuç veriyor.
Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına
alan yeni tip korona virüs salgınına karşı dünya genelinde bir
mücadele verilirken, Türk bilim insanlarından gurur verici bir atak
geldi. İzmir İTOB Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren
biyoteknoloji firması olan TÜRKLAB, korona virüsün teşhisine
yönelik bir erken tanı kiti geliştirdi. 25 senedir çeşitli
hastalıkların erken tanısına yönelik kit geliştiren firmanın
projesi TÜBİTAK tarafından da onaylandı. Firma, erken tanı
kitlerinin proje aşamasında dahi yurt dışından bir çok talebin
geldiğini bildirdi.
100 kat daha hassas ve özgül bir test ortaya
çıkıyor
Konuya ilişkin açıklama yapan TÜRKLAB A.Ş. Genel Müdürü Kartal
Yağlıdere, dünyada mevcut olarak kullanılan tanı kitlerine kıyasla
daha güvenilir bir metot uyguladıklarını belirtti. Yağlıdere,
"Yaklaşık 25 yıldır bir çok hastalığın erken tanısında kullanılan
tanı kitleri üretimi yapıyoruz. Korona virüsün dünyada
yaygınlaşması sebebiyle de bu hastalığa yönelik bir erken tanı kiti
geliştirdik. Bu bağlamda TÜBİTAK’a sunduğumuz projemiz onaylandı.
Şu an dünyada kullanılan mevcut tanı kitlerinin bir üst modeli
olan, çok daha güvenilir ve çok daha hızlı bir şekilde sonuç veren
kitlerin üretimini planlıyoruz. Yaklaşık 100 kat daha hassas ve
özgül bir test ortaya çıkıyor. Şu an dünyada halihazırda kullanılan
ve büyük çoğunluğu Çin’den gelen tanı kitlerinden farklı olarak
üreteceğimiz kitler daha güvenilir bir metotdadır. Maliyetleri
hususunda da birbirlerine yakın olacaklar ancak çok daha güvenilir
bir test olarak ortaya çıktığında dünyanın tercih edeceği yeni
yöntem bu olacaktır" dedi.
Pek çok test tipi üzerinde çalışıyoruz
TÜRKLAB A.Ş. Satış ve İş Geliştirme Müdürü Berna Demirkaya
Akgültaş, sadece tek bir test tipi değil bir çok tip üzerinde
çalışmalarını sürdürdüklerini ifade etti. Akgültaş, "Üzerinde
aylarca çalıştığımız ürünümüzü en kısa zamanda pazara
sunabileceğimizden dolayı son derece mutluyum. Projemizin TÜBİTAK
desteğini almış olmasından dolayı da ayrıca gururluyum. Biz firma
olarak korona virüs hastalığının teşhisinde tek bir test tipi için
değil, pek çok test tipi üzerinde çalışıyoruz. Son çıkardığımız ve
TÜBİTAK tarafından onaylanan bu ürünümüz bunlardan yalnızca bir
tanesi. Diğer ürünler üzerinden çalışmalarımız da devam ediyor.
Fakat hızlı teşhis kitlerine odaklanacak olursak sosyoekonomik
anlamda gerçekten etki oluşturacak bir üründür. Bir Türk üretici
firmasının bunu kendi ülkesinde üretip kendi pazarına sunuyor
olması ithalatın üzerindeki yükü ciddi anlamda hafifletecektir.
Dünyaya da Türkiye’den sunuluyor olması ve iyi bir kalitede
sunuluyor olması, daha önce denenmeyen bir metotla sunuluyor olması
ülke olarak hem ekonomik anlamda hem de itibar anlamında
avantajımızdır" sözlerine yer verdi.
Antikor ve antijenlerin ülkemizde üretilmesi
gerekmektedir
Üretilen testlerdeki antikor ve antijenlerin ülkemizde
üretilmesinin ardından tamamen yerli ve milli bir ürün
üretilebileceğinin altını çizen TÜRKLAB AR-GE Koordinatörü Ilgın
Öztürk, "Korona virüs ile ilgili hızlı bir çalışma içerisine girdik
ve TÜBİTAK tarafından da desteklendik. İmonafiltrasyon temelli
kasetlerimizi de umarız 6 ay içerisinde piyasaya sunacağız.
Öncelikle yurt içi pazara, ardından da tüm dünyaya bu testlerimizi
tanıtmak istiyoruz. Bu testlerdeki en kısıtlayıcı etkenlerden
bahsetmek istiyorum. Testlerimizde mümkün olduğunca yerli malına
önem gösteriyoruz ancak testlerde kullanılan antikorlar ve
antijenlerin yurt içinde üretilmesiyle birlikte ancak tamamen yerli
ve milli testlere ulaşmayı hedefliyoruz. Antikor ve antijenler ne
yazık ki sadece yurt dışında üretiliyor. Bu da kısıtlayıcı bir
etken olmakta. Bu sebeple bu antikor ve antijenlerin ülkemizde
üretilmesi gerekmektedir. Bu hususta da girişimlerimiz ve
projelerimiz olacaktır" diye konuştu.