Fatih Altaylı'dan Burhan Kuzu'ya Zindaşti tepkisi!
Habertürk yazarı Fatih Altaylı daha önce Burhan Kuzu ve İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti arasında bir ilişki olduğunu yazmış, Burhan Kuzu da Altaylı'yı yalanlamıştı. Fatih Altaylı bugün Zindaşti meselesini yeniden hatırlattı.
Tahliye edildikten sonra kayıplara
karışan İranlı uyuşturucu baronu için Hâkimler
Savcılar Kurulu (HSK) tarafından başlatılan soruşturma kapsamında
hâkim ve savcıların ifadeleri alındı.
İfadelerde Burhan Kuzu’nun Cumhurbaşkanı Başdanışmanı
olduğu dönemde Zindaşti’nin tahliyesi için birçok hâkim ve
savcıyı aradığı öne sürüldü.
Habertürk gazetesinden Fatih Altaylı daha önce bu iddiaları gündeme getirmiş ama Burhan Kuzu tarafından yalanlanmıştı. Şimdi iddialar ifadelerde yer alınca Fatih Altaylı da bugünkü köşe yazısını bu iddialara ayırdı.
Yazısına “Allah bu gerçeği kahretsin, olmaz olsun, yok olsun. Gerçek dediğin şey öyle kötü ki, öyle berbat ki, ne makam dinliyor, ne güç, ne iktidar, ne rütbe, ne cinsiyet ne de yaş” diye başlayan Altaylı, özetle şunları yazdı:
Pek çok cinayetin azmettiricisi olma ve uyuşturucu kaçakçılığı
yapma suçuyla aranan İranlı suç baronu Zindaşti’nin yakalanıp,
mahkeme tarafından serbest bırakılmasının ardından yazdığım bu
yazıda “İktidar partisinin bir milletvekili ve her kabine
değişikliğinde bu kez bakan olacağını bekleyen ama her seferinde
umutları kırılan Anayasacı” diyerek bir AK Partili
profesörü işaret ettim.
HSK YALANLAMIŞTI
Olay şuydu: Zindaşti yakalanmış, daha sonra çıkarıldığı
mahkemece serbest bırakılmıştı. Rezalet üzerine HSK soruşturma
başlatmıştı. Serbest bırakan mahkemenin hakimi, HSK’ya verdiği
ifadesinde “Burhan Kuzu arayarak bu kişinin serbest kalması
gerektiğini söyledi. Bunun bir devlet işi olduğunu iddia ederek çok
baskı yaptı” demişti. HSK Başkanvekili de konuyla ilgili
soruma “Soruşturma aşamasında bilgi veremeyiz”
demiş ancak haberi yalanlamamıştı.
ETMEDİĞİ HAKARET KALMADI
Ben bu büyük rezaleti yazınca Burhan kuzu aradı ve
“Yalan yazdığımı, kendisini karaladığımı, bunun FETÖ’cü bir
komplo olduğunu” söyledi. Ben Kuzu’nun açıklamasını da yazdım ve
Kuzu ile Zindaşti’nin birlikte çekilmiş fotoğrafları olduğunu
söyledim. Kuzu da bunun üzerine “Zindaşti’yi tanımadığını,
bir yemek sırasında karşılaştıklarını kendisi ile fotoğraf
çektirmek isteyenleri kırmadığını” iddia etti bu kez. Bunun üzerine
ben de “Madem tanımıyordunuz, Zindaşti’nin Türk
vatandaşlığına geçmek için yaptığı başvuruya neden imza
attınız” diye sordum. Bu nedenle Kuzu’dan işitmediğim
hakaret kalmadı. Bir kısım AK Parti destekçisi ve medyasından da
haliyle.
"Sonra Türkiye'de niye hukuk yok!"
Aradan geçen zaman beni haklı çıkardı. Soruşturma sırasında
ifade veren 3 ayrı yargı mensubu Burhan Kuzu’nun defalarca arayıp
Zindaşti’nin serbest kalması için baskı yaptığını, lobi yaptığını,
kulis yaptığını açık açık yer ve zaman vererek anlattılar.
Burhan Kuzu’nun AK Parti’de MKYK üyesi olmasını falan bir
kenara bırakın. Böyle biri Türkiye’de hukuk profesörü.
Sonra Türkiye’de niye hukuk yok! Profesörü uyuşturucu baronu için
hakim sıkıştıran hukuktan ne olur ki!
NE OLMUŞTU?
Hâkimler Savcılar Kurulu Zindaşti'nin tahliyesine ilişkin yürüttüğü
soruşturmada bazı hâkim ve savcıların ifadelerine başvurmuştu.
İfadelerde Kuzu’nun Zindaşti’nin tahliyesi için defalarca telefon
görüşmesi yaptığı, hâkim ve savcılar üzerinde baskı kurduğu iddia
edildi. Kuzu’dan iddialara henüz cevap yok.