Fatih Altaylı iki PKK'lıyı nasıl dövdü? Tek tek anlattı
Uğur Dündar'ın bir bekçiyi dövdüğü görüntüler sosyal medyada gündem olunca, Habertürk yazarı Fatih Altaylı da bugünkü yazısında iki PKK'lıyı nasıl dövmek zorunda kaldığını anlattı.
Fatih Altaylı, bugünkü "Meşru müdafaa" başlıklı yazısında ilginç bir anısını paylaştı.
"Dün Uğur Dündar’ın ABD’de Halil Bezmen’in evine girip, çalışanını dövmesinin suç olduğunu ve doğru bir iş olmadığını yazdım ya..." diyen Altaylı, "Bazıları -Ne Uğur Dündar’ı suçluyorsun, sen de Roma’da PKK’lılarla kavga edip dövmedin mi!- diye saldırıya geçmiş. Ben Uğur Dündar’ı suçlamadım. Yasalar suçladı. Onu peşinen söyleyeyim de, sonra PKK’lı dövme meselesine bakalım" dedi.
1999 yılında Apo krizi sırasında bir grup PKK’lı ile kavga ettiğini aktaran Altaylı, şunları yazdı;
Daha doğrusu etmek zorunda kaldık. Ama kendimizi korumak
için.Öcalan İtalya’ya kaçtığı zaman, bir grup gazeteci Roma’ya
gittik. Roma’da ERNK Bürosunun bulunduğu sokağın karşısındaki
meydanda PKK’lılar gösteri yapıyordu.Biz de izliyorduk.PKK
yanlıları bizim oradan gitmemizi istediler.İtalyan polisi de onlara
destek verdi ve biz meydandan uzaklaştırıldık.Ben polisle
tartışınca polis beni, yanımdaki Metehan Demir ve Hayrettin
Karateke’yi tutuklamakla tehdit etti.
Biz de mecburen uzaklaştık.Meydanın başka bir yerinde beklemeye
başladık.O sırada 5-6 PKK yanlısı bize doğru gelmeye başladılar.
Özür dileyeceklerini ve işimizi yapmamıza karışmayacaklarını tahmin
ettik büyük bir iyi niyetle. Ancak tam aksine bize saldırdılar.Ben
birini itince yere düştü.Bunun üzerine daha kalabalık bir grup bize
doğru koşmaya başladı.Biz de kaçmak istedik.Hayrettin bir dükkana
sağınmış, Metehan otele doğru koşmuş.Ben de diğer yöne doğru
gittim.PKK’lılardan birkaçı benim peşime takıldı.
Sonunda bir yerde ikisi ile karşı karşıya kaldık ve birinin dizine
tekme attım, diğerinin de suratına elimdeki takoz gibi Ericsson 388
telefonla patlattım.
Tamamen meşru müdafaa idi.PKK’lılar ise bir hafta önce kalp
ameliyatı olmuş babaları yaşındaki Faruk Zabcı’yı döverek
hastanelik ettiler.Tüm bunlara o gün Roma’da görev yapan onlarca
gazeteci tanıktır.Bu ikisine aynı şey diyorsanız, aklınıza
şaşarım.