Erdoğan'dan kritik sinyal! Mazlum Kobani mi, Cemil Bayık mı?

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın grup toplantısındaki konuşmasına değindi. "Erdoğan’ın AK Parti grubunda verdiği iki mesaj kafamda şimşeklerin çakmasına yol açtı" diyen Selvi, çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün AK Parti grup toplantısında çok önemli açıklamalarda bulundu.

Konuşmadaki iki mesajın kafasında şimşeklerin çakmasına yol açtığını söyleyen Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, o kritik iki sinyali yazdı.  Selvi, PKK ile mücadelede Türkiye'nin 'lider konseptine' geçtiğini belirterek "ABD’ye hak olan Türkiye’ye niye olmasın?" diye haklı bir soru yöneltti. 

BİR BAKMIŞSINIZ Kİ...

"Sinyal Erdoğan’dan geldi, ne yapayım." diyerek çok kritik bir değerlendirme yapan Selvi, "Bir bakmışsınız ki Erdoğan kameraların karşısına geçmiş; Mazlum Kobani, Cemil Bayık ya da Murat Karayılan’ın etkisiz hale getirildiği haberini veriyor." yorumunda bulundu.

İşte Selvi'nin yazısının ilgili bölümü:

ERDOĞAN İKİ HEDEF GÖSTERDİ

"Bu arada Erdoğan’ın AK Parti grubunda verdiği iki mesaj kafamda şimşeklerin çakmasına yol açtı. Bir gece önce konuştuğum önemli bir ismin değerlendirmeleri ile Erdoğan’ın sözlerini birleştirince fotoğrafın eksik olan karesi tamamlanmış oldu. Erdoğan, “Gerekirse güvenli bölge sahamızı genişleteceğiz” dedi. Konuşmanın ilerleyen bölümünde bu sözünü tamamlayan bir cümle kurdu. “Bu mücadele uzun soluklu bir mücadele. Bazen bize ‘30 kilometrenin dışındaki teröristler ne olacak’ diye soruyorlar. Diğerlerine ne olduysa o olacak. Gerektiğinde sahada, gerektiğinde masada oyunu değiştirerek, hamleler yaparak hedeflerimize doğru ilerlemeyi sürdüreceğiz” dedi.

Şimdi gelelim kafamda şimşeklerin çakmasına neden olan değerlendirmeye: “Şimdi teröristleri 30 kilometrenin altına sürdük. Terör koridorunu kırdık, bir planı bozduk. Bu A planıydı. Ama bu teröristler yok olmadı, orada duruyorlar. Türkiye’ye tehdit olmaya devam ediyorlar. Bizim de B ve C planlarımız var. Zamanı gelince onları 30 kilometreden de atacağız.”

Belli ki birinci, ikinci ve üçüncü etapları olan, uzun soluklu bir mücadele planı belirlenmiş.

MAZLUM KOBANİ Mİ, YOKSA CEMİL BAYIK MI?

İkinci nokta ise Erdoğan’ın “Bazı ülkeler, milli güvenliklerine tehdit olarak gördükleri teröristleri her nerede olursa olsun bulup ortadan kaldırıyorlar. Öyleyse, Türkiye’nin de aynı hakka sahip olduğunu kabul ediyorlar demektir” sözleriydi. Bir sinyal gibiydi adeta. Bu sözlerin mürekkebi kurumadan Erdoğan’a, bu sözlerinden “Mazlum Kobani’nin Türkiye’ye iadesini mi kast ettiği” soruldu. Erdoğan, “Niye acele ediyorsun? Bu işlerin haberi verilir mi, Amerika haber vere vere mi geldi?” diye karşılık verdi.

Bu işler davul zurna çalarak olmaz. Ama belli ki PKK ile mücadelede “lider konseptine” geçilmiş durumda. ABD’nin Bağdadi operasyonu ise Türkiye’ye gerekçe olmuş. ABD, Usame bin Ladin’i de ortadan kaldırdı. Ama bize Öcalan’ı “asılmamak” şartıyla vermişti. O artık eski Türkiye’ydi. Şimdi yeni bir irade var. ABD’ye hak olan Türkiye’ye niye olmasın? Bir bakmışsınız ki Erdoğan kameraların karşısına geçmiş; Mazlum Kobani, Cemil Bayık ya da Murat Karayılan’ın etkisiz hale getirildiği haberini veriyor.

Sinyal Erdoğan’dan geldi, ne yapayım..."