Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, İYİ Partili Yavuz Ağıralioğlu’ndan özür diledi
Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu’nun Diyanet ve Ankara Barosu ile ilgili sözlerinin tamamını dinlemeden bulunduğu ithamlar nedeniyle Yavuz Ağıralioğlu’ndan özür diledi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın eşcinsellik hakkında verdiği hutbeden sonra Ankara Barosu'nun yaptığıu nefret dolu açıklamaya karşı tepki gösterenler arasında İYİ Parti'den Yavuz Ağıralioğlu da vardı. Ağıralioğlu, sadece Baro'yu değil aynı zamanda Diyanet'i de eleştirmişti.
Yapılan açıklamanın ardından Baro'yu eleştirdiği yeri kaçıran Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, Yavuz Ağıralioğlu’ndan özür diledi.
İşte Karahasanoğlu'nun özür dileyip helallik istediği yazı:
Öncelikle, Cuma günkü yazımdan dolayı, İyi Parti Milletvekili, parti sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu’ndan helallik talep edeyim..
10 gün önceki Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Cuma hutbesi basına intikal etmiş, hemen ertesi günü Ankara Barosu’nun, sonrasında İzmir, sonrasındaki günde Diyarbakır Barosu’nun İslamî kavramlara saygısız açıklamaları olmuştu.
Pazartesi’nden bu yana da, özellikle Saadet Partili ve AK Partili ve sonrasında da MHP’li isimlerden Ankara Barosu’nun saygısız söylemine eleştiriler geldi..
Bu çerçevede, hafta içinde bir iki eleştiride bulundum.. Özellikle İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den, Türk aile yapısını dinamitleyecek kavramları özgürlük gibi lanse eden baro sözcülerine bir eleştiri beklediğimizi hatırlattım.
Talebimiz bir yankı bulmadı..
Cuma günü..
İyi Parti adına, Yavuz Ağıralioğlu’nun basın toplantısı düzenlediği haberini okuyunca..
Bekledim ki, basın toplantısının tamamı, bu konuya hasredilmiş olsun..
Değilmiş..
Genel değerlendirme toplantısı imiş.
Ama..
Basına intikal eden, daha doğrusu basın mensuplarının konuşmayı kendilerince çözümlemesi sonucu oluşturulan metin üzerinden bakıldığında, baronun saygısızlığına dokunulmadan, Diyanet İşleri Başkanı’na aktüalite dışı konular üzerinden eleştiri getirildiği izlenimini edindim.
“Konuş dediysek” ile başlayan bir yazı ile, Yavuz Bey’i eleştirdim..
Yazım yayınlandıktan sonra, Yavuz Bey’in konuşmasının tamamı, kendi internet sitesinde yayınlandı..
55 dakikalık videonun tamamını izledim.
İnternet sitelerinde iki üç sayfa olarak (Yaklaşık 15 dakikalık konuşmaya tekabül eder) haberleştirilen ilk metinlerde olmayan ve Ankara Baro Başkanı’nın sözlerini eleştiren 3 dakikalık bölümün de olduğunu gördüm.
İşte tam bu noktada..
Yavuz Bey’den ben helallik talep ediyorum.
Çünkü ben, “Ankara Baro Başkanı hakkında aktüel tartışma noktasında bir şey söylemeden, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın, siyasi iktidar karşısındaki aktüalite dışı bazı yaklaşımlarını eleştirmesi”nin doğru olmadığını belirtmiştim..
Ancak aynı konuşmanın tam orta bölümünde, Ali Erbaş’a yönelik eleştirilerin öncesinde, Yavuz Bey Ankara Barosu’nun da haddini bildiren tespitini yapmış..
Tam buraya bir “nokta” koyalım..
Lafı eğmeden, bükmeden, “Ama” demeden, “Mama” eklemesi yapmadan Yavuz Bey’den özür diliyorum.
Bu çerçevede, konunun doğrusunu öğrenir öğrenmez, yazımı kimsenin, en azından o dakikadan sonra istismar etmemesi için, internet sitesindeki sayfanın başına, konuyu kısaca tavzih eden notumu koydum..
Notumda, bugünkü yazımda ayrıntısını vereceğimi de belirttim.
Bu çerçevede, “yaptıklarımızdan ve yapmadıklarımızdan mutlaka ve mutlaka Allah’a hesap vereceğimiz” inancı ile.. Yazdıklarımızın “Allah rızası” amacına matuf ise bir değeri olduğu, aksi takdirde boş bir oyalanmadan ibaret olacağının bilinci ile.. “Allah rızası”nı gözetmenin ispatının da, “yanlış yazıldığında özür dilemekle olabileceği”nin idraki ile..