Yargıtay’dan herkesi ilgilendiren karar
Yargıtay, resmi adresinde bulunmayan tarafa yapılan ihbarnamenin evin kapısının asılmasının tebliğ için yeterli olduğuna hükmetti.
Trafik kazası sonucu hayatını kaybeden kişinin ailesi, sürücü hakkında maddi ve manevi tazminat davası açtı. 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki davaya ihbarnamenin tebliğ şekli damgasını vurdu.
EMSAL KARAR
Davalı sürücü evde bulunamayınca dava ihbarnamesi muhtara tebliğ edildi. Davadan haberdar olmadığını öne süren davalı mahkemenin tazminata yönelik kararını temyiz etti. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı.
Kararda şöyle denildi:
’’Dosya kapsamından; davalının vasisine gerekçeli kararın 7201
sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi hükümlerine göre doğrudan
mernis şerhi ile muhtara tebliğ edildiği ancak bu tebligatın
usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Tebligatın usulüne uygun
olabilmesi için Tebligat Kanunu 10 ve 21. maddelerinin birlikte
değerlendirilmesi gerekmektedir. Tebligat Kanunu 10. maddesinde
bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması
veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt
sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adresi
olarak kabul edileceği ve tebligatın buraya yapılacağı
düzenlenmiştir. Tebligat Kanunu 21. maddesinde ise; kendisine
tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince
tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste
bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ
olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından
birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim
eder. Tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen
adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama
halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de
mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya
kapıcıya da bildirilir.
İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
Gösterilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup,
muhatabın o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak
ayrılmış olsa dahi, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o
yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta
amir veya memurlarına imza karşılığında teslim edeceği ve tesellüm
edenin adresini ihtiva eden ihbarnamenin gösterilen adresteki
binanın kapısına yapıştırılacağı düzenlenmiştir.
Şu halde; davalılardan ... vasisine gerekçeli karar, şartları oluşmadan Tebligat Kanunu 21/2 maddesi uyarınca tebliğ edilmiş olup bu tebligat geçerli değildir. Davalı vasisi adına gerekçeli kararın, öncelikle bilinen son adresine tebliğe çıkartılması, bu tebligatın yapılamaması halinde adres kayıt sistemindeki adresinin farklı olması halinde öncelikle yine normal tebligat, bunun iadesi halinde mernis adresi şerhi verilerek tebligat çıkartılarak, usulüne uygun şekilde tebliğ sağlandıktan ve yasal temyiz süresi beklendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.Temyiz edilen kararın yukarıda açıklandığı şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlanarak temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtaya yeniden gönderilmesi için, dosyanın mahal mahkemesine geri,çevrilmesine gününde oy birliğiyle karar verildi.’’