Tümamiral Cihat Yaycı neden görevden alındı? Cihat Yaycı kimdir, Nedim Şener yazdı

Tümamiral Cihat Yaycı'nın görevden alınarak Genelkurmay Başkanlığı emrine atanması gündeme oturdu. Herkes Cihat Yaycı kararının perde arkasını merak ediyor çünkü Cihat Yaycı FETÖmetre, Libya Anlaşması gibi konularla öne çıkan bir isimdi. Nedim Şener bu konuyu yazdı.

Tümamiral Cihat Yaycı'nın hafta sonu çıkan atama kararı tartışmaları da beraberinde getirdi. Sonuçta yetki Cumhurbaşkanı Erdoğan'ındı ama Cihat Yaycı ile ilgili neden böyle bir karar verildiği de akıllarda soru işareti olarak kaldı.

Nedim Şener, Hürriyet gazetesindeki bugünkü köşe yazısında, geçtiğimiz günlerde görevden alınarak Genelkurmay Başkanlığıemrine atanan Tümamiral Cihat Yaycı ve söz konusu olaylar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Görevden alınma sürecine ilişkin düşüncelerini dile getiren Şener, "2020 başından itibaren Cihat Yaycı’nın görevden alınacağı FETÖ’cü firari eski askerleri tarafından sosyal medyada yazılmaya başlandı." ifadelerini kullandı.

İşte Şener'in ''O karara dair'' başlıklı yazısı;

''Tarih: 22 Aralık 2019. Yer: Gölcük Tersane Komutanlığı. Yeni Tip Denizaltı Projesi’nin ilk denizaltısı Pirireis’i havuza çekme ve 5. gemisi Seydialireis’in ilk kaynak töreni...

Kürsüde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Libya ile yapılan deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına dair mutabakata yönelik eleştirileri cevaplarken, muhtıranın Türkiye hukuku ve uluslararası hukukla çelişen yönünün bulunmadığını vurguluyordu.

Bu konudaki çalışmaların 10 yıl önceye dayandığını hatırlatıyor, ardından “Halen Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın kurmay başkanlığını yürüten Tümamiral Cihat Yaycı’nın bu konuda hazırladığı raporlar, haritalar, yazdığı makaleler ve kitaplar ortadadır” diyerek örnek veriyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o konuşmasından sadece beş ay sonra Tümamiral Cihat Yaycı’yı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı’ndan Genelkurmay Başkanlığı emrine ataması, siyasi görüşü ne olursa olsun her kesimde şaşkınlık yarattı.

YETKİ CUMHURBAŞKANI’NDA

Elbette görev değişikliği ile ilgili hiç kimsenin itiraz edemeyeceği hukuki görüş şudur: Madem Cumhurbaşkanı’nın Anayasal yetkisidir, sivil ya da askeri fark etmez, hangi bürokratı nerede görevlendireceği kendi kararıdır.

FETÖMETRE, LİBYA, KKTC

Kamuoyunun iki gündür merak ettiği ise bu kararın gerekçesi oldu. Çünkü Yaycı FETÖMETRE yanında Libya ile imzalanan muhtıra ve Yunanistan’ın Ege konusundaki taleplerine karşı Türkiye’nin tezlerini güçlendiren çalışmalarıyla Türkiye’nin menfaatleri için çalışan biri olarak biliniyor. Elbette yaptıkları ve yazdıkları Libya anlaşmasından rahatsız olduklarını açıklayan ABD, AB ülkeleri, Kıbrıs Rum kesimi, Yunanistan ve İsrail gibi ülkeleri rahatsız etti. Ama Erdoğan o konjonktürde 22 Aralık 2019 günü Gölcük’te yaptığı konuşmada Cihat Yaycı’yı örnek gösterip sahiplendi. Türkiye uluslararası alanda aynı sorunlarla mücade ederken elbette görev değişikliği merak konusu oldu. Bir kesim “Erdoğan Yaycı’ya çok dönemli bir görev verecek” şeklinde, hatta Yunan medyası da saldırı hazırlığı gibi yorumladı.

GÜDÜMLÜ TORPİDO

Belki önemli görev de verilir, onu bilmiyorum ama iddiaya göre görev yeri değişikliğine neden olarak aktarılan gerekçe oldukça tuhaf: İhaleye fesat karıştırma. Detaylarını okuyunca tuhaflığı siz de göreceksiniz.


En başından anlatayım. “Biliyorsunuz” diye başlamayacağım çünkü ben de yeni öğrendim: Düşman gemilerine su altından torpido atan gemilerde, torpidoyu hedefine yönlendiren, onları güdümleyen bir tel var. Torpido ateşlendiğinde o telle hedefe yönlendiriliyor. Bir ucu atış yapılan gemide olan tek kullanımlık tel, torpido hedefini vurduğunda kopuyor.

Gölcük Donanma Komutanlığı tarafından 2019 yılında böyle bir tel için 1.5 milyon TL tutarında bir ihale yapılır. İhaleyi kazanan firma sudaki korozyona karşı dayanaklı olması için üzeri özel bir cila (wax) ile kaplı torpido güdüm telini hazırlayarak, muayeneye getirir. Torpidonun ateşlenmesi ve hedefe gidişi sırasında açılması gereken tel, üzerine sürülen cilanın birikmesi sonucu açılmaz. Dolayısıyla güdüm telinin üzerinde cila birikmesi patlayıcının menzile kadar gitmemesine sebep olur. Atış sırasında sıkışan kablo kopar. Muayene komisyonundaki torpido uzmanı bir mühendis yüzbaşı, devletin haksız ödeme yapmaması için kusurlu kablonun teslimine karşı çıkar.

YAYCI: ‘HAKSIZ ÖDEME YAPMAYIN’

Bu arada yüzbaşıya muhalefet şerhini kaldırması için baskı yapıldığı duyumları alınınca konu Deniz Kuvvetleri İstihbarat Başkanı tarafından Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Amiral Cihat Yaycı’ya iletilir. Yaycı da “Muayene komisyonu üyelerine kimse telkin ve baskıda bulunmayacak, bulunanlar hakkında kanuni işlem yapılacaktır. Her şey şartname esaslarına göre kontrol edilecek, kamu zararı oluşmasına da müsaade edilmeyecek, şartname gerekleri yerine getirilmeden ödeme yapılmayacak ne eksiklik varsa veya yoksa bir rapor ve takdim ilgililer tarafından düzenlenip Donanma Komutanı’na, bana ve Kuvvet Komutanı’na arz edilecek, Deniz Kuvvetleri Komutanı direktifine göre işlem yapılacaktır” diye emir verir.

Tümamiral Cihat Yaycı söz konusu raporu Deniz Kuvvetleri Komutanı Adnan Özbal’a sunarken el yazısıyla “Komutanım, muayene sürecinde birtakım çelişkili hususlar olmuştur. Wax birikmesi, A kablosunun kopması gibi... Değerlendirmenize arz ederim” şeklinde not düşer. Deniz Kuvvetleri Komutanı Adnan Özbal da “Bu seferlik firmaya ödeme yapılsın, sözleşmedeki eksiklikler giderilsin, bir sonraki sözleşmede bu hususlar dikkate alınsın” diye emir verir ve firmaya ödeme yapılır.

FETÖ’CÜLER DEVREDE

İşte tüm bunlar, 2019 yılı son çeyreğinde yaşandı, her nasıl oluyorsa 2020 başından itibaren Cihat Yaycı’nın görevden alınacağı FETÖ’cü firari eski askerleri tarafından sosyal medyada yazılmaya başlandı. Hatta Ersin Demircan isimli Twitter hesabı 4 Nisan tarihli tweet’inde “Önümüzdeki hafta ünlü bir amiralin istifa ettiğini, ettirildiğini duyarsanız çok şaşırmayın” diye yazdı. On gün sonra, yani 14 Nisan’da MSB tarafından Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na bir dosya gönderildi. Bilin bakalım savcılığa giden dosyanın konusu ne?

Evet, tahmin ettiğiniz gibi, Cihat Yaycı’nın “Kamu zararı oluşmasına da müsaade edilmeyecek” dediği, ihalesi yapılmış, güdüm tel muayenesi konusu...

İhaleyi almış ve Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın emriyle parası ödenmiş firma, nasıl oluyorsa muayene süreciyle ilgili şikâyetçi oldu. Firmanın şikâyeti üzerine, MSB Teftiş Kurulu Başkanlığı, ihale süreciyle ilgisi olmayan Cihat Yaycı ve Gölcük’teki Torpido Test İstasyon Komutanlığı’nda görevli üç astsubay ve iki subay hakkında “ihaleye fesat karıştırmaktan” rapor hazırladı, görevden alınmalarını istedi. Bakan Hulusi Akar, raporu imzalayarak Cihat Yaycı hakkında işlem yapılması için Genelkurmay Başkanı’na, diğer iki subay ve üç astsubay hakkında işlem yapılması için de Gölcük Donanma Komutanlığı’na gönderdi. İşin ilginci, Gölcük Donanma Komutanı Koramiral Ercüment Tatlıoğlu, subay ve astsubaylar hakkında soruşturma izni vermezken, Genelkurmay Cihat Yaycı hakkındaki dosyayı Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na gönderdi. İddiaya göre, bu dosya ile de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yaycı’nın görev yerini değiştirmesi sağlandı.''

NEDİM ŞENER DAHA ÖNCE DE İSTİFANIN EŞİĞİNE GELDİĞİNİ YAZMIŞTI

Nedim Şener Ocak ayındaki bir yazısında Cihat Yaycı'nın istifanın eşiğine geldiğini yazmıştı.

İşte o yazının ilgili bölümü: 

"Ne FETÖ’cüler ne küresel güçler Cihat Yaycı’yı yıldıramadı, çalışmalarından vazgeçmedi. Ancak eski bir asker olan arkadaşı, “Cihat’ı istifaya zorluyorlar, olmazsa emekli edilmesi için zemin hazırlıyorlar. Ama bunun için önce devlet yöneticileri nezdinde itibarsızlaştırılması için uğraşıyorlar” deyince “Cihat Yaycı için atılmayan iftira kalmadı ki... ‘AKP’li’, ‘yandaş’, ‘muhafazakâr’, ‘ulusalcı, Ergenekoncu’ dahil yazılmayan şey kalmadı. Sosyal medya bunlarla dolu, başka ne olabilir ki?” diye sordum.

"Açıklamaları yazdıkları nedeniyle savunması isteniyormuş"

“Ne olacak? Basında çok yer alması, açıklamaları, yazdıkları nedeniyle savunması isteniyormuş, inceleme başlatılmış” cevabını aldım. “Ne... Kim?” diyecek oldum, “Orası karışık” dedi.

Cihat Yaycı, son Yüksek Askeri Şura’da hakkı yenilerek terfi ettirilmediği halde rütbe derdinde olmadığını göstermek için ve daha fazla hizmet edebilmek amacıyla görevinde kaldı.

Evet, konferanslara ve toplantılara katılmasına hatta TBMM’de ve Cumhurbaşkanlığı’nda Libya ile ilgili toplantılara çağrılmasına rağmen bakanlık izin vermediği için katılamamıştı ama onu istifa ya da emeklilik noktasına getiren konu her ne ise umarım kapanır."