Suriye petrol kuyularına el koyan Trump'ın yeni hedefi

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'nin petrol sahalarının ABD'li şirketler tarafından işletilebileceğini ve ABD'nin bölgedeki askeri varlığı için yaptığı harcamaların da bu petrol gelirleriyle telafi edilebileceğini söylüyor.

Suriye'den asker çekme kararını açıklayan ABD Başkanı Donald Trump'ın dile getirdiği yeni strateji, bölgedeki petrol kuyularının kontrolünü askeri varlık yoluyla Washington'un elinde tutmak yönünde.

Yaklaşık üç hafta önce Suriye'deki ABD askerlerini çekeceğini ilân eden ABD Başkanı Donald Trump, geçen hafta yaptığı açıklamalarda Suriye'nin doğusundaki petrol kuyularını korumak üzere bölgede kalınacağını söylemişti.

Ardından geçen hafta Cuma günü ABD Savunma Bakanlığı, ilave ABD askerlerinin ve zırhlı araçlarının Suriye'deki petrol sahalarına sevk edildiğini duyurdu.

SURİYE PETROLÜ NE KADAR KALİTELİ?

Uluslararası Enerji Ajansı, Suriye'de bulunan petrolün yüzde 60'ının ağır petrol, yani düşük kaliteli petrol olduğunu ifade ediyor. Yoğunluğu yüksek olan ağır petrol, daha zor işlendiği için kalitesi düşük petrol olarak kabul ediliyor. İşlemesi daha kolay olan hafif petrol ise uluslararası piyasalarda daha yüksek fiyattan satılıyor.

SURİYE'NİN PETROL REZERVLERİ NE KADAR?

Uluslararası Enerji Ajansı'nın 2011 verilerine göre Suriye'nin 2,5 milyar varil petrol rezervi bulunuyor. Bu miktar, küresel petrol rezervlerinin sadece yüzde 0,14'üne tekabül ediyor.

TRUMP NEYİ HEDEFLİYOR?

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'nin petrol sahalarının ABD'li şirketler tarafından işletilebileceğini ve ABD'nin bölgedeki askeri varlığı için yaptığı harcamaların da bu petrol gelirleriyle telafi edilebileceğini söylüyor.

Başkan olmadan önce de benzer fikirleri dile getiren Trump, 2011 yılında ABC televizyonuna verdiği bir mülakatta, "Eskiden savaşı kazananlar ganimeti de toplardı" demişti.

Trump son açıklamalarında ise ExxonMobil gibi ABD merkezli enerji şirketlerinin Suriye'de faaliyete geçerek bölgedeki petrolü değerlendirebileceğini söyledi.

Ancak Reuters haber ajansına konuşan Emory Üniversitesi Hukuk Profesörü Laurie Bank, "Uluslararası hukuk tam da bu gibi gasp girişimlerini engellemek üzere tasarlanmıştır" diyor.

Söz konusu petrol sahalarının üretime geçirilmesinin ekonomik açıdan da anlamlı yatırımlar olmayacağını savunanlar var.

Suriye'nin sınırlı ve düşük kaliteli petrol kaynağını işleyip uluslararası piyasada satarak kâr elde edebilmek için uzun soluklu ve maliyeti yüz milyonlarca doları bulan yatırımların gerekeceği vurgulanıyor.