Süleyman Özışık yerli otomobile muhalefet olanları kaleme aldı
Türkiye Gazetesi yazarı Süleyman Özışık, bugünkü köşe yazısında muhalefetin yerli otomobil hakkında kafasına takılan soruları tek tek cevaplandırdı.
Türkiye'nin merakla beklediği yerli otomobil bugün resmen tanıtılıyor. 2'si SUV biri sedan olmak üzere 3 elektrikli model Gebze'de kamuoyuna gösterilecek.
Tüm Türkiye bu heyecanlı anı bekliyor. Yerli ve Milli otomobil hakkında cevaplanmayan soruları Gazeteci Süleyman Özışık cevaplandırdı.
Türkiye Gazetesi yazarı Süleyman Özışık, bugünkü köşe yazısında muhalefetin yerli otomobil hakkında kafasına takılan soruları tek tek cevapladı.
İşte Süleyman Özışık'ın köşe yazısı:
Türkiye ilk yerli otomobili olan Devrim'i üretmek için
hazırlıklara başladığında dönemin Cumhuriyet gazetesi yazarı Mazhar
Kunt şunları yazmıştı:
"Biz senelerdir içecek bira bulamıyoruz. İki bira fabrikası kurmak
bunların aklına gelmez. Tutturmuşlar otomobil yapmaya karar
vermişler..."
Yerli otomobil Devrim'in yapılışını engelleyenlerin güncellenmiş
hâlleri bugün de varlığını sürdürüyor.
Örnek isterseniz size ilk etapta Kemal Kılıçdaroğlu, Temel
Karamollaoğlu ve Meral Akşener üçlüsünü sayabilirim.
Son dönemlerde yaptıkları açıklamalara bakıyorum, "Allah
bunlardan almış" diyorum. Aklı almış, mantığı almış, yerli ve
millî duyguyu almış.
Düne kadar, "Hastane yapıyorsun da hasta mı var
kardeşim?" diyen, "Havaalanı yapıyorsun da uçuracak
uçağın mı var?" diyen, "Bu kadar yol yapıyorsun da
arabaları nereden bulacaksın. Hadi arabaları buldun, o araçların
yakıt deposunu neyle dolduracaksın?" diye tuhaf sorular soran
ve son olarak, "S-400'ü boşuna alıyoruz. Bize kim saldıracak ki?"
şeklinde bir cümle dahi kuran Kemal Kılıçdaroğlu ne diyor biliyor
musunuz?
"Görmeden asla inanmam" diyor.
Haklı tabii ki...
Bir görebilse her şeye inanacak da gözüne öyle bir perde inmiş ki
bakıyor ama göremiyor yıllardır.
Ya Temel Karamollaoğlu'na ne demeli?
Hızlı trene "Göçü azdırır" diye bakan, köprülere,
tünellere, otoyollara ve dahi camilere gerek olmadığını söyleyen
Temel Bey daha otomobili görmeden kehanette
bulunuyor, "Kesinlikle başarısız olacak" diyor.
Meral Akşener'in başında bulunduğu partinin yöneticileri ne diyor
biliyor musunuz?
"AK Parti'yi yönetenler, 21. yüzyılda yerli araba yapmak gibi 20.
yüzyılın teknolojisinin peşinde koşarken İyi Parti'nin vizyonunda
uçan taksiler var."
Kınamıyorum!
"Tülbent müzesi açmaktan buralara kadar gelmelerine de
şükür" diyorum sadece...
E, baş nereye giderse kuyruk da oraya gider hâliyle...
Bunlara oy veren kesim de "Bizim oy verdiğimiz bu insanlarda
azıcık akıl var ki bu eleştirileri yöneltiyorlar" diye
düşünüyor olacaklar ki yerli otomobille ilgili akıllara ziyan
paylaşımlara imza atıyorlar.
İnanamazsınız yazılanlara...
"Fabrika kurmadan araba mı üretmişler yani hahahah
hihihi" diyerek sözüm ona alaycı şeyler yazıyorlar.
Alay konusu olduklarına aldırmadan...
Bunu da kınamıyorum aslında...
Dedim ya hani, baş nereye giderse kuyruk da oraya gider diye...
Gaye Usluer isimli CHP'li milletvekili geçtiğimiz
günlerde "Kombi harıl harıl çalışıyor. Hava eskisinden daha
soğuk değil ama evlerimiz ısınamıyor. Ne yaptınız doğalgaza? Bunun
hilesi nedir?" diye yazdı.
Dikkatinizi çekerim!
Bahsini ettiğim bu milletvekilinin isminin önünde Profesör yazıyor.
Tıp fakültesini bitirmiş ve mikrobiyoloji konusunda uzman
biri.
Bu hanımın ortaya attığı bu beyin yakıcı yorumu binlerce CHP'li
paylaştı, "Bunlar doğalgaza hava basıyor ya da su
katıyor" diye yazdı.
İşte bu zekâ, "Fabrika kurmadan araba mı üretmişler" diye
soruyor düşünebiliyor musunuz?
Hâlbuki minnacık beyin taşıyan biri dahi bilir ki dünyada
hiçbir araç prototipi ortaya konmadan üretileceği bant sistemi yani
fabrika kurulmaz.
Yani şöyle anlatayım:
1- Önce arabanın prototipi yani örneği yapılır.
2- Daha sonra fabrika kurulur altyapı hazırlanır, bant kurulur
işçisi ekipmanı robotları bulunur.
3- Daha sonra seri üretime geçilir.
Ve yine en kıt zekâlısı bilir ki dünya markalarının birçoğunun ana
parçaları başka ülkelerden temin edilir.
Ama gel de bunu bizimkilere anlat!
Türkiye'nin son dönemlerde yaşadığı gelişmeler şöyle bir bakar
mısınız? Kendi insanlı insansız hava araçlarını üretiyor. Atak
helikopterini üretiyor. Kendi denizaltısını üretiyor. Kendi sismik
gemilerini üretiyor. Kendi yerli otomobilini üretiyor.
Büyük hizmetleri öyle kanıksamış durumdayız ki bu tür hizmetler
artık sıradan hizmetlermiş gibi geliyor.
Ama yanı başımızda, oraya buraya heykel dikip "İşte
budur" diye mutlu olan uçuk kaçık kesim var ki onlar da
bu hizmetleri beğenmiyor.
Ne kadar şanssız bir ülkeyiz düşünebiliyor musunuz?
Yani bunlar birkaç yüz kilometre ötede doğmuş olsa şu anda İsrail,
Yunanistan, Bulgaristan, Almanya gibi ülkeler illallah ediyor
olacaktı.
Ne kadar bahtsız bir milletiz Allah'ım!
Neyse...
Yerli otomobil ülkemize milletimize hayırlı olsun. Çekemeyenleri
Allah bildiği gibi yapsın...
Âmin diyelim lütfen!