Süleyman Özışık yazdı! Zombiler diyarı...
Türkiye Gazetesi yazarı ve Nethaber Genel Müdürü Süleyman Özışık bugün kaleme aldığı yazısında ''Sosyal medyayı âdeta rehin alan, bir aşağılık kesim var'' diyerek sosyal medyanın çirkin yüzünü çarpıcı örneklerle gösterdi..
Sosyal medyayı âdeta rehin alan, bir aşağılık kesim var. İşi
gücü bırakmışlar, sabahtan akşama kadar arabaların peşinden koşan
köpekler gibi havlayıp duruyorlar.
Ne savaşlar ne ölümler ne acılar ne de anılar. Hiçbiri zerre kadar
umurlarında değil.
Kin, nefret, garez, küfür ve hakaret.
Yaptıkları sadece bu. Kötülüğe kurgulanmış birer robot gibiler.
Hiçbir millî değerleri yok. Aile, edep ve adap ve namus
kavramları yok.
Kişilikleri olmadığı gibi bir kimlikleri de yok.
"Karpuz çekirdeği", "nane", "demlik sapı", "çakmak
gazı" gibi tuhaf tuhaf rumuzlarla, börtü böcek gibi
tuhaf fotoğraflarla iğrençliklerini oraya buraya kusup
duruyorlar.
Zombi filmlerinde gördüğümüz yaratıkları
hatırlatıyorlar. İnsanlık emaresi gösteren kim varsa
saldırıyorlar.
Farz-ı misal!
Ayasofya 86 yıl sonra yeniden ibadete açılıyor. Zerre Türk
kanı taşıyan bir insan buna sevinir değil mi? Ama bunlar kahrından
ölecekmiş gibi davranıyor. Ayasofya'ya gittin diye saatlerce
bıkmadan, usanmadan sana küfür ve hakaretler yağdırıyor.
Ya da...
Türkiye Karadeniz'de doğalgaz rezervlerine ulaştığını açıklıyor.
Bunlar başlıyor küfretmeye... Bütün dünya
medyası "Türkiye sağlam doğalgaz rezervlerine
ulaştı" diye manşetler atarken
bunlar "Yalan, inanmayın" diyor.
İnananları küfür ve hakaretlere boğuyor.
Bir başka örnek...
Berat Albayrak sağlık sorunlarını gerekçe göstererek bakanlık
görevinden istifa ettiğini açıklıyor. Bugüne kadar görevde kaldığı
için hakaret ettikleri adama bu kez görevi bıraktığı için küfür
yağdırıyorlar. Sadece kendisine değil, ailesine, çocuklarına ve
yedi sülalesine küfür üstüne küfür sıralıyorlar.
Gazeteci Ahmet Kekeç kanser tedavisi görürken bu kez koronavirüse
yakalanıyor, yoğun bakıma kaldırılıyor. Tarafsız olduğunu, bağımsız
olduğunu iddia eden taverna peçetesi niteliğindeki bir
gazete "Yandaş yazar
yoğun bakımda" diye bir nefret manşeti
atıyor.
Bu manşeti gören binlerce yaratık, domuz sürüsü yoğun bakımda yatan
savunmasız adama saldırmaya başlıyor. Öyle bir çıldırmışlık hâli ki
mümkün olsa yatağında kendi elleriyle parçalayarak
öldürecekler.
Bakınız!
Azerbaycan Karabağ'da destansı bir zafer ilan etmiş. Ermeni lider
Paşinyan sefil hâlde yenilgiyi kabul ettiğini açıklamış. Ermeniler
Meclis'i basmış, ortalığı yangın yerine çevirmiş.
Bir Türk olarak bu zafere sevinmen gerekiyor di mi?
Ama karşına bir anda bu ucube takımı çıkıyor, Ermenistan'ın
kabullendiği yenilgiyi kabullenemiyor. İki kelime edince hem sana
hem Azerbaycan'a küfretmeye başlıyor.
Namaz diyorsun küfrediyorlar. Peygamber diyorsun hakaret ediyorlar.
Cami diyorsun saldırıyor, imam müezzin diyorsun öldüresiye
saldırıyorlar. Ülke, bayrak, toprak diyorsun, yine
küfrediyorlar.
FETÖ'nün yanında koltuk değneği gibi durup
sana "FETÖ'cü" diyorlar. Selahattin
Demirtaş'ı savunup "Megri Megri" diye
anırıyorlar. Emperyalistlerin ayağının suyunu içip
sana "Vatan haini" diyorlar.
6. His filminde bir replik vardı hani... Ölen insanları gören
çocuk "Ölü insanlar görüyorum, ölü olduklarını
bilmiyorlar" diyordu.
Bunların hâli de o hâl.
İnsanlıkları ölmüş, duyguları ölmüş, merhametleri ölmüş, kalpleri
ölmüş. Ortada canlı ceset gibi dolaşıyorlar ama içinde bulundukları
sefil ve zelil durumun farkında değiller.
Dedim ya, zombi gibiler.
Bir ısırık alabilmek için insanlık belirtisi gösteren bölgelerden
tek bir tıkırtı sesi bekliyorlar.
Bunların bir de üst tabakası var.
Kendisine entelektüel, aydın muamelesi yapan kesimdir bu kesim.
Saldırgan zombilere karşı kendini savunduğunuzda bu aydın kesimin
görevi "Ama bakın onları da ötekileştirmeyelim.
Kutuplaşmak, kutuplaştırmak iyi değil" demek...
Farkındaysanız, hayvan hakları savunucuları sayesinde sokaklarda
köpeklerin saldırısına uğruyor, ama "tepki
görürüz" diye tek kelime edemiyoruz. Belediye bile
korkudan bu hayvanları toplamaya yeltenmiyor.
Entelektüel aydın kesim de neredeyse aynı şeyi
savunuyor. "Bırakın size saldırsınlar, dokunmayın bu
zombilere" diyor âdeta...
Bu görüş devam ettiği sürece Türkiye'ye kötülük yükselmeye devam
edecek.
Kimse bunun farkında değil...
Şu sosyal medya yasası niye çıkarıldı, inanın ben de anlamadım.
İşlevsiz bir yasayı neden çıkarırsın kardeşim? Yok yasanın işlevi
varsa bu zombiler niye hâlâ ortalıkta dolanıyor?
Gereğini yapın artık olmaz mı?