Süleyman Özışık yazdı! Trump, Biden, Erdoğan
Türkiye Gazetesi yazarı ve Nethaber Genel Müdürü Süleyman Özışık ABD seçimleri hakkında çarpıcı bir yazı kaleme aldı..
Amerika'da 4 yıllık Trump dönemi sona erdi, Biden dönemi
başladı. Güçle devlet olmanın ne demek olduğunu sanırım Amerikan
seçimlerinde görmüş olduk.
Tüm dünya işi gücü bıraktı, seçimi kimin kazanacağını saniye saniye
takip etti. Her ülkede olduğu gibi Türkiye'de de seçimler yakından
takip edildi.
Türkiye'nin çıkarları açısından Trump mı Biden mi tartışmaları aldı
başını yürüdü. Kimse bana sormaz ama ben yine de fikrimi
söyleyeyim.
Ha Tump ha Biden, zerre kadar fark etmez. Bunu şundan ötürü
söylüyorum.
Trump döneminde Arap coğrafyasında pek çok denge değişti. Kim derdi
ki koca Suudi Arabistan ile Birleşik Arap Emirlikleri ABD'nin emir
kulu gibi hareket edecek. Kim derdi ki pek çok Arap ülkesi Filistin
davasına ihanet edip İsrail'le ilişkileri normalleştirecek. Ve kim
derdi ki Kudüs dünyanın gözü önünde Filistin'in elinden alınıp
İsrail'e peşkeş çekilecek... Bütün bunlar Trump döneminde ve
Trump'ın şahsi tasarrufları sonucu oldu.
Sadece bu değil...
Türkiye'de bugün bahsini ettiğimiz ekonomik krizin temelinde Trump
denen adam var. Terör örgütü YPG'ye en fazla silah yardımı onun
döneminde yapıldı.
Doların bir günde iki katına çıkmasında ve ekonominin büyük hasar
almasında büyük katkısı var. Şayet ekonomik tehditlerde bulunmamış
olsa dolar belki de en fazla 4 lira civarında olacaktı. Onun
sayesinde bugün 8 buçuk lirayı buldu, 9 liraya doğru koşuyor.
Biden döneminde Türkiye nasıl zorluklar yaşar derseniz...
Trump S-400 konusundaki yaptırımları erteleyebildiği kadar erteledi
ama günü geldiğinde yaptırım paketini öyle ya da böyle açacaktı.
Biden bunu biraz daha erkene almış olacak. Yine F-35 konusunda
Türkiye'ye yönelik yaptırım olduğu şekliyle devam edecek.
Akdeniz konusunda Trump etliye sütlüye karışmıyormuş gibi
davranıyordu, Biden bu konuda daha aktif rol almaya
çalışacak.
Ha...
Biden YPG'ye destek konusunda daha aktif olur mu? Bence olur.
Sadece bununla kalmaz. İç muhalefeti de ayaklanma konusunda
desteklemeye başlar ki bunu zaten aylar önce yaptığı konuşmada
söylemişti.
Peki tüm bunlar çok mu önemli?
Vallahi sizi bilmem ama ben bu işleri zerre kadar önemsemiyorum.
Türkiye onurlu duruşuyla bunları da göğüsler. Muhalefetin Biden
tarafından desteklenmesi de aksine muhalefetin değil, mevcut
iktidarın işine yarar.
Nasıl yarayacağını da zaman içinde görürüz.
Kabul edersiniz etmezsiniz orasını bilemem ama Türkiye artık
bölgesinde bir büyük güç olarak duruyor.
Suriye'de, Irak'ta, Libya'da Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs'ta,
Azerbaycan'da nasıl bir güç olduğunu ve dengeleri nasıl
değiştirdiğini gösteriyor.
Düşünsenize...
Suriye'de ABD ve Rusya'ya "Bölgeden
çekilin" diyen bir Türkiye var. Libya’da
“Şimdi istifanın zamanı değil" diyerek
Serrac'ı istifadan döndüren bir Türkiye var. Kıbrıs'ta kapalı
Maraş'ı piknik alanına çeviren bir Türkiye var.
Azerbaycan'a "Yürü Karabağ
senindir" diye siyasi ve askerî destek veren bir
Türkiye var.
Amerika da bu gücü görüyor ve göreceksiniz ki Biden da buna göre
hareket edecek. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ne deli dolu bir lider
olduğunu, nasıl bir iradeye sahip olduğunu Biden da zaman içinde
yaşayarak öğrenecek.
Bugüne kadar Erdoğan'la uğraşan pek çok dünya lideri oldu. Yakın
zamanda Biden'in da Erdoğan karşısında siyasi mevta olduğunu
hepimiz göreceğiz.
Bu çok da uzun bir zaman almayacak.
Şayet muhalefet Biden’ın gelişiyle güçleneceğini düşünüyorsa,
benden uyarması. Yine ve yeniden çok büyük hayal karıklığı
yaşayacaklar. Hele hele kazandığı netleşmeden Biden’ı kutlayan
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu…
Bugüne kadar Azerbaycan’ın Karabağ bölgesindeki zaferiyle ilgili
tek bir kelime etmeyen birinin Biden’ı can havliyle kutlaması,
bayramlık çocuklar gibi sevinmesi boşuna değil.
“Biden bizi destekler, biz de iktidara
geliriz” diye hayal kuruyorsa, o hayali kâbusa
çevirecek millet ne yapacağını iyi bilir. Bu millet yerli adamı,
millî adamı seçmesini bilir, bunu bildiğini bir kez daha
gösterecek.