Sağlık Bakanı Dilek Tahtalı'yı ölüme götüren süreci tek tek anlattı

Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalar yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca genç sağlıkçı Dilek Tahtalı'nın ölüm nedenini detaylarıyla anlattı..

İstanbul'da özel bir hastanede sağlık personeli olarak çalışan 33 yaşındaki Dilek Tahtalı'nın ölümü herkesi derinden yaraladı. Tahtalı  yüksek ateş ve halsizlik şikayetiyle Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına almış sonrasında ise durumu ağırlaşarak tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmişti.

SAĞLIK BAKANI SÜRECİ TEK TEK ANLATTI

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya basın toplantısında Dilek Tahtalı'nın nasıl hayatını kaybettiğini anlattı.

"Koronavirüsün nasıl bulaştığına önemli bir örnek"

Bakan Koca, Tahtalı'nın küçük yaşlardan beri immün yetmezliğinin olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: Hatırlarsanız ilk gördüğümüz vakalarda bir aileden bahsetmiştik. Bu koronavirüsün nasıl bulaştığına önemli bir örnek. Yurtdışı teması olan genç, babası ve amcası (60 yaşın üzerinde) ile temasında bu kişiler yoğun bakım şartlarında tedavi edildi.

Biz bütün taramaları yaparak bunları tespit ettik. Ailenin yakın çevresinde yine yoğun bakım şartlarında tedavi olan üçüncü bir hasta daha oldu. Bir özel hastanede yoğun bakım hastası olarak tedavisi devam eden bu hastanın yakını (ilk enfekte olan ama sağlık durumu iyi) muhasebe işlemleri için hayatını kaybeden sağlık çalışanı ile temas ediyor.

"Virüsü bulaştıran kişi ise hayatta"

Dilek Tahtalı'nın ölümüne sebep olan virüsü Tahtalı'ya bulaştıran kişinin herhangi bir rahatsızlık yaşamadığına dikkat çeken Bakan Koca, şunları söyledi:

Muhasebede çalışan sağlık çalışanımız küçük yaşlardan beri önemli kronik hastalıkları olan birisi. Yani direnci düşük olan bir vatandaş. O temasla virüsü kapıyor. Ondan önce de ateşinin olduğunu biliyoruz. Muhtemelen mevsimsel bir grip tablosu vardı. Bunun üzerine koronavirüs taşıyan birisi ile temas etmesi sebebi ile diğer rahatsızlarının takip edildiği hastaneye gidiyor. Orada 59 yaşında bir kişi ile temas ediyor. 59 yaşındaki kişi de yoğun bakım tedavisine alınıyor. Ve o kişiyi de kaybettik. Virüsü bulaştıran kişi ise hayatta. Herhangi bir yoğun bakım süreci de olmadı.

"Herkes virüsü taşıyor gibi davranmalı"

Temasın ne kadar önemli olduğunu bu örnek üzerinden görüyoruz. Onun için herkes virüsü taşıyor gibi davranmalı. Mümkün mertebe bu dönemde kendimizi evimizde izole etmeliyiz. Bakın bu sağlık çalışanının vefatında virüsü taşıyan ilk kişi de hiçbir rahatsızlık olmamasına rağmen iki kişi hayatını kaybetti.