Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'tan flaş açıklama
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Demirören Haber Ajansı'na (DHA) özel açıklamalarda bulundu. Bakan Selçuk, 31 Ağustos'ta okulların açılmasına dair 4 ayrı senaryo üzerinde çalıştıklarını, bu senaryoların belirsizliği azalttığını, ortaya çıkabilecek karışıklıkların önüne geçilmesini sağladığını belirtti.
Okulların 31 Ağustos'ta açılacağını açıklayan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) olarak bizim görevimiz okulları açmak, açık tutmak. Okulların açılması için her türlü hazırlığımızı en küçük ayrıntısına kadar devam ettiriyoruz. Burada okulların tam olarak açılması ve tüm öğrencilerin okula devam etmesi birinci senaryomuz" dedi.
Senaryolar oluşturulurken sadece Türkiye'deki şartlara değil, dünyadaki farklı uygulamalara da bakıldığını kaydeden Selçuk, "MEB olarak bizim görevimiz okulları açmak, açık tutmak. Okulların açılması için her türlü hazırlığımızı en küçük ayrıntısına kadar devam ettiriyoruz. Bunu yaparken de sadece MEB olarak bakmıyoruz meseleye, diğer bakanlıklarımızla da etkileşim içindeyiz. Çünkü bu ulusal, toplumsal bir konu" diye konuştu.
"Rehberler el kitapçıkları hazırlıyoruz"
Sağlık koşulları uygun olduğunda okulların tümüyle açık olacağını
ve bütün çocukların okula gelmesi halinde ortaya çıkabilecek tüm
riskleri düşündüklerini ifade eden Bakan Selçuk, "Ne tür
hazırlıklar yapmamız lazım? Islak zeminlerde, sınıfın içinde ne
olması gerekiyor? Koridorlar nasıl düzenlenmeli? Teneffüse çıkış
saatleri nasıl ayarlanmalı? Öğretmenler odasında neye dikkat
edilmeli, pansiyonlu okullarda neler yapılmalı? Bütün bunları ayrı
ayrı, tek tek çalışıyoruz. Ve bu çalışmaların sonucunda da
velilerimiz, öğretmenlerimiz ve okul yöneticilerimiz için çok
çeşitli rehberler, el kitapçıkları da hazırlıyoruz" dedi.
"2'nci senaryo hem uzaktan hem yüz yüze
eğitim"
Bir diğer senaryoda yüz yüze eğitim ile uzaktan eğitimin bir arada
yürütülmesinin öngörüldüğünü anlatan Selçuk, "Diyelim ki
koşullar öyle gerektirdi, okulları yarı zamanlı açabilir miyiz?
Yani ikinci senaryoda hem uzaktan hem yüz yüze eğitimi birlikte
götürmeyi anlatıyoruz. Bir başka senaryomuz okulların şehir bazlı
olarak açılıp açılamayacağına ilişkin. Okullar şehirlere göre
açılırsa diğer şehirlerin telafi programları nasıl ayarlanır,
öğretmen eğitimleri nasıl çalışılır? Burada okulların tam olarak
açılması ve tüm öğrencilerin okula devam etmesi senaryosunu
birinci, yarı zamanlı açılmasıyla ilgili kısmı ikinci, şehir bazlı
açılmasıyla üçüncü senaryodan bahsediyor isek, dördüncü senaryo
olarak da okulların hiç açılmaması, tamamen uzaktan eğitimle
sürecin devam ettirilmesi senaryosundan bahsedilebilir. Bize düşen
hangi senaryo olursa olsun, bunun hazırlığını yapmaktır ve bunu da
istişare ile danışarak uzmanlarla, bilim insanlarıyla beraber
çalışarak yapıyoruz" diye konuştu.
"Önceliğimiz çocuklarımızın sağlığı"
31 Ağustos Pazartesi günü ilk ders zili çaldığında okulların
kapılarını sağlıklı bir şekilde açmayı hedeflediklerini vurgulayan
Bakan Selçuk, "Bizim önceliğimiz çocuklarımızın sağlığı,
öğretmenlerimizin sağlığı. Bunu da ön şart olarak
değerlendiriyoruz. Hangi senaryo nasıl uygulanacak? Sağlık
Bakanlığı ve Bilim Kurulu ile istişare halinde, Cumhurbaşkanımızın
liderliğinde yapılacak kabine toplantısında tüm verilerin ortaya
konulması suretiyle bir karar ortaya çıkacaktır" dedi.
"Milli eğitim müdürleriyle toplantı
yapacağız"
Bakan Selçuk, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın okulların 31
Ağustos'ta açılacağına ilişkin açıklamasıyla ilgili de okulların
açılması konusunda günlük vaka sayıları göz önüne alınarak yapılan
yorumların sübjektif olduğunun altını çizdi. Selçuk "MEB
olarak sürekli Sağlık Bakanlığı ile irtibat halindeyiz. Her ilde
her ilçede bizim milli eğitim müdürlüklerimiz ve sağlık
müdürlüklerinin ilgili temsilcileri belirli kurullar oluşturdular
ve bu kurullar vasıtasıyla sürekli iletişim halindeler. Hangi ilde
ne olursa ne yapılır, tümüyle o günkü koşullara bağlı. Eğer şehir
bazlı uygulama konusunda sağlık açısından bir tavsiye ortaya
çıkarsa, bir öneri gelişirse, Cumhurbaşkanımızın yapacağı
toplantıda bu konuda belirli bir çerçeve oluşursa biz onun gereğini
yaparız. Biz böyle bir durum söz konusu olursa buna hazır mıyız,
bizim derdimiz bu, bizim görevimiz bu. Şehirlerimizde şehir bazlı
bir çalışma yapmak icap ederse hemen bayram sonrası bütün
şehirlerimizin milli eğitim müdürleriyle bir toplantı yapacağız ve
bu toplantıda il il, ilçe ilçe nerede durumumuz nedir, nerede
eksiğimiz var, bunların hepsini gözden geçiriyoruz aylardır, yine
devam edeceğiz ve okulların açıldığı haftaya en yüksek hazırlıkla
başlamak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"Eğitim hakkı var ama sağlık hakkı daha
öncelikli"
Eylül ve Ekim aylarında Koronavirüs salgınında 2'nci dalganın
yaşanması halinde okulların bu durumdan nasıl etkileneceğine
ilişkin soru üzerine Bakan Selçuk, "Biz asla geleceğe pazarlık
yapmıyoruz. Mesela İngiltere'de okulların Eylül'ün ilk haftası
açılacağı konusunda ve bazı Avrupa ülkelerinde açılacağı konusunda
kesin açıklamalar yapıldı. Ama bizden beklenen şey şu; her ne
olursa olsun gereğini yapmak, öğrenciyi ve öğretmeni korumak.
Çocuğun elbette eğitim hakkı var; ama sağlık hakkı daha
önceliklidir. Eğitim hakkının ortaya çıkmaması halinde de büyük
riskler var. Yani bir toplumda çocukların çok uzun süreler eğitim
almaması, ortaya çıkabilecek başka kritik noktaları gösteriyor ve
bunun telafisi ne kadar uzarsa o kadar zorlaşır, zaman içerisinde
bunlar biriktikçe dağ gibi yığılır ve bazı konuları telafi etmek
çok daha güç hale gelebilir. O yüzden okulların açılmaması halinde
kayıplarımız, risklerimiz nelerdir? Bunlarla ilgili de fikir
yürütmek zorundayız" uyarısında bulundu. Okulların
açılmamasının ne tür sosyal, antropolojik, psikolojik kayıplara yol
açacağı konusunda bilim insanlarıyla çalıştıklarını, dünyadaki
bilimsel çalışmaları izlediklerini anlatan Bakan Selçuk, Kurban
Bayramı ve sonrasında da çalışmaya devam edeceklerini belirtti.
"Temassız oyunlar kitapçığı"
Dünyanın salgına hazırlıksız yakalandığını, buna rağmen Türkiye'nin
ulusal ölçekte televizyon kanalı kurup uzaktan eğitim veren 2
ülkeden birisi olduğunu dile getiren Ziya Selçuk, çocukların okula
uyum sürecinde oyun temelli bir yaklaşımı hayata geçireceklerini
açıkladı. Selçuk, "Biz elbette çocuklarımızın bilhassa ruh
sağlığını önemsiyoruz. Çocuklarımızın akademik konulara hemen ilk
gün girmesini beklemiyoruz. Önce oyun temelli bir yaklaşımla
çocuklarımızın okul ortamına, öğretmenlerine, arkadaşlarına uyumunu
önemsiyoruz. Bunun için de her yaş grubu için ayrı oyunlar ve
etkinlikler belirledik. 'Temassız Oyunlar Kitapçığı' hazırladık,
yani temas etmeden oyunlar nasıl oynanır bununla ilgili oyun
listeleri oluşturduk" dedi.
"Öğretmenler için kılavuzlar hazırladık"
Bakan Selçuk, öğretmen eğitiminin kritik hususlardan birisi
olduğunu kaydederek, "Okullar açılmadan önce biz seminer
döneminde öğretmenlerimizle beraber olacağız. Öğretmenlerimiz için
kılavuzlar ve bu kılavuzların nasıl uygulanacağına dair videolar
hazırladık. Hatta okuldaki tüm görevlilerin kendi işleriyle ilgili
işlemleri nasıl yapacaklarına dair video üretimleri yapıyoruz. Yani
okulun temizliği de olabilir, okulun idari işleri de olabilir,
bütün görevliler ile ilgili videolar hazırladık. Ve bunlar nasıl
yapılacak bu süreç nasıl yönetilecek kim görevini bu standartlarda
nasıl yapabilir? Bunlarla ilgili açıklamalı dokümanlar videolar ve
eğitimler. Bunların hepsini öğretmenlerimizle
paylaşacağız" diye konuştu.
"Bütünsel telafi anlayışımız var"
Selçuk, uzaktan eğitimin okullar açıldığında da devam edeceğini
hatırlatarak, "Yani okuldakine ilave olarak internet tabanlı,
televizyon tabanlı eğitimlerden de yararlanılabilecek. O yüzden de
telafinin birçok seçenekten sağlanabilmesi, yıl boyu sürmesi,
sadece okul içindeki dersle değil, kurslarla da desteklenmesi söz
konusu. Kaybedilen zamanın sosyal telafisi, psikolojik telafisi,
akademik telafisi, bu telafilerin hepsinin birden bütünsel olarak
değerlendirildiği bir telafi anlayışımız var" mesajını
verdi