Kurban Bayramı trafik kazalarının bilançosu

İçişleri Bakanlığı, Kurban Bayramı tatili sürecindeki trafik kazalarına ilişkin bilançoyu açıkladı.

İçişleri Bakan Yardımcısı ve Bakanlık Sözcüsü İsmail Çataklı Kurban Bayramı tatilindeki kaza bilançosunu açıklayarak, "30 Temmuz-3 Ağustos 2020 tarihleri arasındaki 5 günlük bayram tatilinde, 28 ilde 44 ölümlü trafik kazasında 60 can kaybı yaşanmıştır. Can kayıpları en fazla Ankara'da 11, Hakkari'de 6 ve Niğde'de 6 olarak gerçekleşmiştir" dedi.

Çataklı, bakanlığın 2020 yılı temmuz ayı faaliyetlerine ilişkin düzenlediği bilgilendirme toplantısında, Türkiye'nin güvenlik meselelerinin en önemlilerinden, en çok can yakanlarından bir tanesinin trafik meselesi olduğunu kaydetti. Son yıllarda bayram günlerine dönük aldıkları yoğun önlemler ve ortaya koydukları kampanyalarla, günlük ortalama can kayıplarında geçmiş yıllara oranla önemli azalışlar elde ettiklerini söyleyen Çataklı, "Bizim arzu ettiğimiz seviye, sıfır kaza ve sıfır can kaybıdır. 29 Temmuz-4 Ağustos tarihleri arasında, yani bayram trafiği süresince ülke genelinde ayrı ayrı güzergahlarda 162 bin 832 trafik personelimiz ve otobüsleri denetmek üzere görevlendirdiğimiz 718 personelimizle 7/24 çalışma esasına göre trafik tedbirlerimizi aldık. Elimizdeki verilere göre; 30 Temmuz-3 Ağustos 2020 tarihleri arasındaki 5 günlük bayram tatilinde, 28 ilde 44 ölümlü trafik kazasında 60 can kaybı yaşanmıştır. Can kayıpları en fazla Ankara'da 11, Hakkari'de 6 ve Niğde'de 6 olarak gerçekleşmiştir" dedi.

'TOPLAM 105 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLMİŞTİR'
Çataklı, terörü Türkiye'nin gündeminden çıkarmaya kararlı olduklarını belirterek, "Temmuz ayı içinde, 8'i büyük, 19'ü orta çaplı olmak üzere toplam 11 bin 57 kırsal, 1509 şehir terör operasyonu yapılmıştır. Bu operasyonlarda 48 mağara sığınak veya barınak kullanılamaz hale getirilmiş; 40 mayın veya el yapımı patlayıcı, 610 kilo patlayıcı madde; 60 silah, 9 bin 264 de muhtelif mühimmat ele geçirilmiştir. Yapılan operasyonlarda 5'i gri kategoride arananlar listesinden olmak üzere toplam 105 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Bunların 80 tanesi PKK/KCK terör örgütüne, 23'ü DEAŞ, 2'si ise sol terör örgütü mensubu kişilerdir. Yine temmuz ayı içindeki terör operasyonları kapsamında 2 bin 108 gözaltı, 325 tutuklama işlemi gerçekleştirilmiş, tutuklamalardan 105'i PKK/KCK; 188'i ise FETÖ/PYD kapsamında; gözaltlarında 1393’ü FETÖ/PYD; 441’i PKK/KCK kapsamında yapılmıştır" diye konuştu.

'KADIN CİNAYETLERİNDE 142 KADIN HAYATINI KAYBETTİ'
Çataklı, bu yıl 6284 sayılı kanun kapsamına giren kadın cinayetlerinde hayatını kaybeden kadın sayısının 142 olduğunu bildirerek, "Geçen yılın aynı döneminde bu sayı 193’tü. Yani yüzde 26’lık bir azalış söz konusudur. Bu mesele de tıpkı trafik ve diğer hadiselerde olduğu gibi bir rakamının bile bize büyük geldiğini, sıfırı hedefliyoruz. KADES programını burada da hatırlatmak isterim. Cep telefonlarını kadına şiddet konusunda bir panik butonu haline getiren bir uygulamadır. Halihazırda 494 bin 982 kişi tarafından indirilmiştir, gelen ihbar sayısı 36 bin 535'tir ve bunların hepsine müdahale edilmiştir" dedi.

'HATAY BARO BAŞKANININ AÇIKLAMALARINI KINIYORUZ'
Çataklı, Hatay Barosu Başkanı Ekrem Dönmez'in polisle yaşadığı tartışmaya ilişkin ise, şunları kaydetti:
"Hatay Baro Başkanının, 'savcı kararı olmadan karakolda 4 saat süreyle gözaltında tutulduğu' iddiası açık bir yanıltmadır. Hatay Baro Başkanı, görevli polislerden şikayetçi olmuş, polisler de buna karşılık görev yapmalarını engellediği gerekçesiyle kendisinden şikayetçi olmuşlar ve ifadeler alınmıştır. Hatay Baro Başkanı karakola saat 21.45'te getirilmiş ve 00.50'de karakoldan ayrılmış, içeride tam 3 saat 5 dakika kalmıştır. Ancak, buradaki tutarsızlık, sadece süreden dolayı değildir. Şahsın beyanında eksik olan kısım şudur ki, kendisi karakola 3 avukatla birlikte gelmiştir. Geldikten sonra karakol amirinin odasında bu kişilerle birlikte ifade öncesinde hazırlık yapmıştır. 23.12'de ifade vermeye başlamış ve tam 5 sayfa yazılı ifade vermiştir. Karakolda kendisine herhangi bir gözaltı işlemi uygulanmamıştır. Polisimizin kimlik sorması konusundaki yasal mevzuat açıktır, uygulama şekli bellidir ve yeni değildir. 175 yıllık mazisiyle, dünyadaki emsalleri arasında yüksek bir noktada bulunan Türk Polis Teşkilatı'na kimlik sormanın usul ve esasları hakkında had bildirmeye çalışmak, hakkaniyetli bir yaklaşım değildir. Hatay Baro Başkanı'nın, hem salgın ile mücadele, hem de genel güvenliğin temini için, kanunun verdiği yetki ve sorumluluk çerçevesinde görevini yapmak isteyen polisimize karşı tavrını ve sonrasında hiçbiri gerçeğe uymayan açıklamalarını kınıyoruz. Türk polisini zan altında bırakmaya çalışan ilgili baro başkanı hakkında kurumlarımız elbette ki yasal haklarını kullanacaktır."