Kaynak Holding'in yöneticilerine ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi
Kaynak Holding'e (FETÖ)'nün finans merkezi olması gerekçesiyle kayyum atandı. Üst düzey yöneticilik yapmış 4 sanığın yargılandığı dava da cumhuriyet savcısı 2 sanık için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.
İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya ilişkin esas hakkındaki görüşünü sunan cumhuriyet savcısı, mütalaasında kısaca örgütün amacını ve 15 Temmuz darbe girişimine değindi.
Mütalaada, holdingin yönetici ve ortaklarından olan sanık
Hasan Kahveci, firari iken yakalanan holdinge bağlı şirketlerde
yönetim kurullarında görevli Sinan Varol, holding idari işler
müdürü olan ve yurt dışına kaçarken yakalanan Mehmet Tezcan
ile holdinge bağlı şirketlerde üst düzey görevler alan sanık
Ali Ayhan Çetintaş'la ilgili suçlamalara tek tek yer verildi.
Sanıkların holding içerisindeki konumlarına vurgu yapılan
mütalaada, sanık Hasan Kahveci'nin holdinge bağlı 17 farklı
şirkette yönetim kurulu üyesi olduğu ve kayyum atanana kadar bir
çok görevi yürüttüğü belirtildi.
Sanık Kahveci'nin birden fazla ByLock hesabının olduğu, örgüt
talimatının ardından Bank Asya'daki hesabında artış olmasının yanı
sıra holdingde çalışanlara Bank Asya'ya para yatırması konusunda
çağrıda bulunduğu anlatılan mütalaada, kapatılan Kimse Yok Mu
Derneğine bağış yapan Kahveci'in örgütsel toplantılara katıldığına
dair tanık beyanlarının bulunduğu ve örgüt tarafından hazırlanan
944 ismin bulunduğu ''dua listesinde'' adının da yer aldığı ve
örgütün tepe yöneticileri ile irtibat sağladığına yönelik HTS
kayıtlarının olduğu vurgulandı.
Uluslararası Türkçe Derneği ve Gazeteciler-Yazarlar Vakfı'na
bağışlarda bulunan sanık Kahveci'ye Kemal Tatar adlı şahsın mail
gönderdiği belirtilen mütalaada, bu mail içeriğinde 17 Aralık
sonrası TMSF tarafından Bank Asya'ya el konulabileceği öngörülerek,
şirketteki hisselerin başka şahıslara devriyle ilgili planlama
faaliyetlerine rastlanıldığına dair bilgiler yer alıyor.
FETÖ elebaşından İlköğretim müdürlerine tehdit
Mütalaada, holdingin yönetim kurulu üyelerinden olan ayrılan dosya
sanıklarından Selami Özgür Tezcan'ın, tutuklu sanık Hasan
Kahveci'ye gönderdiği notlara da yer verildi.
Mütalaada, söz konusu notta, ''Işık Yayıncılık Ticaret AŞ’de genel
yayın yönetmeni, yabancı yayınları yurt dışı pazarlama
müdürü, yağmur dergisi yazı işleri müdürü, ilk-son okuma
editörü olarak çalışan personelin: 'Hocaefendi, bize yurt dışı
fuarlarını detaylı bir şekilde tek tek sordu. Çin'e ,İran'a ve Uzak
Doğu'ya gidin' dedi. Türkiye genelinde ilköğretim
müdürleri toplantısında 'ya bizim yayınlarımızı okursunuz ya da
hiç' deniliyor. Şöyle denilmiş: 'Ya bizim kitaplarımızı okutursunuz
ya da kendinize yer seçin', 'Hocaefendiden böyle geldi' deniliyor.
'Hocaefendi’den gelen 17 kriter esas olarak kullanılıyor', 'HE ile
görüştüğüm zaman bana, İhtiyaç tespit edilsin 15 yıl sonrası
düşünülerek hareket edilsin' dedi. 'HE, ticari düşüncenin öne
çıktığını duyduğu zaman fırçaladı" gibi ifadelerin yer aldığı
vurgulanarak, böylece FETÖ elebaşı Fetullah
Gülen'den emir veya talimat alındığına ilişkin mülakat
notlarının bulunduğu kaydedildi.
Aralarında sanık Hasan Kahveci'nin de bulunduğu holding
yöneticilerine gönderilen ''mektup'' başlıklı mail içeriğine de yer
verilen mütalaada, ''Risale-i Nur'un sadeleştirilmesi'' ile ilgili
olarak Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Mustafa Sungur,
Abdullah Yeğin, Hüsnü Bayram, Ahmed Aytimur, Salih Özcan, M.Said
Özdemir tarafından doğrudan Gülen'e yazılmış ıslak imzalı mektup
örneğinin bulunduğu anlatıldı.
Söz konusu mektup ve doküman içeriğinde ''Lemaları tahrip ederek
basan Ufuk Yayınlarının sizin camiaya dahil oldukları duymaktayız.
Fetullah Gülen'e de ulaşmak ve görüşlerimizi yazılı olarak
kendisine bildirmek istedik. Bu maksatla bir kardeşimizi elçi
olarak tayin edip kendisiyle görüşmek ve mektubu takdim etmek üzere
vazifelendirdik. Fakat bize ulaştırılan cevap, 'Mektubu İstanbul'da
filan kişiye bırakın' şeklinde oldu.'' ifadesinin yazılı olduğu
aktarılan mütalaada, ıslak imzalı mektubun Kaynak Holding'in
İnsan Kaynakları Koordinatörü Sedat Kocar'da bulunması husususun
ise örgüt elebaşısı ile holding arasında organik bağ olduğunu ve
tüm bilgilerin örgüt elebaşısına ulaştırıldığı ve talimatların
alındığının delili olduğu vurgulandı.
Holding Genel Sekreteri Kasım Erkan Ünal tarafından sanığa
gönderilen başka bir mailde ABD'ye
gidiş-geliş uçak bileti örneklerinin olduğu, bu tarihten
3 gün önce holdinge ilişkin mali ve benzeri sunumların sanık
Kahveci'ye gönderildiği anlatılan mütalaada, bu sunumların örgüt
elebaşısı Gülen'e sunulduğuna dair maillerin de yer aldığı
kaydedildi.
Dijital materyallerin incelemesinde örgüt elebaşı Gülen tarafından
gönderilen talimatlarla söz konusu şirketlerde yönetim
faaliyetlerinde bulunulduğu, yurt dışında faaliyet gösteren örgütle
bağlantılı olan kurum ve kuruluşlara yardım yapıldığına işaret
edilen mütalaada, sanığın oğlunun örgüt soruşturmaları ve
yargılamaları kapsamında firari olarak aranan eski futbolcular
Hakan Şükür ve Arif Erdem ile çekilen fotoğrafının bulunduğu
kaydedildi.
Mütalaada, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanık
Kahveci'nin ''anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs''
suçundan ağılaştırılmış müebbet ve ''silahlı terör örgütü
yönetici olmak'' suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis cezasına
çarptırılması istendi.
"Dua listesi"
Diğer 3 sanıkla ilgili suçlamalara yer verilen mütalaada, firari
iken yakalanan holdinge bağlı şirketlerde yönetim kurullarında
görevli Sinan Varol hakkında ''anayasal düzeni ortadan kaldırmaya
teşebbüs'' ve ''silahlı terör örgütü yönetici olmak''
suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 22,5 yıla kadar
hapis cezası talep edildi.
Yine holdingin idari işler müdürü olan ve yurt dışına kaçarken
yakalanan Mehmet Tezcan hakkında ''örgüte üye olmak'' ve ''resmi
belgede sahtecilik'' suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası talep
edilen mütalaada, holdinge bağlı şirketlerde üst düzey görevler
alan sanık Ali Ayhan Çetintaş'ın da ''örgüte üye olmak'' suçundan
15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması gerektiği
belirtildi.
Mütalaada, 3 sanığın da ByLock kullanıcısı olduğu, örgüt talimatı
doğrultusunda başka bankadan kredi çekerek Bank Asya'ya
yatırdıkları, örgüt toplantılarına katıldıkları, örgüt
tarafından hazırlanan 944 kişilik ''dua listesi'' adıyla bilinen
listede isimlerinin bulunduğu anlatılarak, tüm sanıklar
hakkında örgütsel irtibatlarının bulunduğuna dair tanık beyanlarına
yer verildi.
FETÖ'cü Kemal Batmaz ile irtibatlı
Sanık Mehmet Tezcan'ın telefonunda yapılan incelemede,
rehberinde ''Adem Bey'' olarak kayıtlı şahısla yasa dışı
yollardan pasaport temin etme ve yasa dışı yollardan ülke dışına
kaçmaya ilişkin WhatsApp görüşmelerinin bulunduğu
anlatılan mütalaada, sanık Tezcan'ın sahte pasaport ile yasa dışı
yollardan yurt dışına çıkarken yakalandığı ifade edildi.
Mütalaada, 15 Temmuz darbe girişiminde Akıncı Hava Üssünde
yakalanan ve FETÖ'nün Hava Kuvvetleri imamı olduğu değerlendirilen
Kemal Batmaz ile sanığın mailleştikleri, ayrıca sanığın Kemal
Batmaz'ın da dahil olduğu üst düzey grup içerisinde örgütün
''sohbet'' adı altındaki toplantılarına düzenli olarak
katıldığı belirtildi.
Holdingde üst düzey görevlerde bulunan sanık Sinan Varol'un örgüt
soruşturması kapsamında firari iken yargılama esnasında yakalandığı
vurgulanan mütalaada, sanığın başka bankadan kredi çekerek
Bank Asya'ya yatırmaları konusunda çalışanlara baskı yaptığı,
sanığın gerek tek başına gerek ise ana dosyada yargılaması
yürütülen sanıklar ve diğer örgüt üyeleriyle birlikte yurt dışına
çıkarak, organizasyonlar düzenlediği ve yurt dışında örgütsel
faaliyetlerde bulunduğu kaydedildi.