İstanbul depremiyle ilgili korkutan açıklama! Tsunami riski var
Jeoloji Profesörü Selim İnan, beklenen İstanbul depremiyle ilgili korkutan açıklamalarda bulundu. Marmara Denizindeki fay hattının 220 kilometre olduğunu belirten Prof. Dr. İnan, Akdeniz depremiyle ilgili de tsunami riskine işaret etti.
Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim İnan, 24 Ocak’ta meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki Elazığ depreminin ardından Mersin’i de içine alan Çukurova bölgesi ile beklenen İstanbul depremiyle ilgili İHA muhabirine önemli açıklamalarda bulundu.
BEKLENEN İSTANBUL DEPREMİYLE İLGİLİ FLAŞ
AÇIKLAMA
İstanbul’da beklenen büyük depreme ilişkin korkutan açıklamalarda
bulunan Prof. Dr. İnan, “Marmara Denizinin içindeki fay hattının
tamamı kırıldığı zaman 8’e yakın bir deprem üretebilir. Çünkü
Marmara’daki fayın uzunluğu 220 kilometre. Ama parça parça
kırılırsa, 100-110 kilometre uzunluğunda bir parça olursa o zaman
üretebileceği deprem 7,5 a yakın bir deprem olabilecektir. 1999
Marmara depreminde 2,5 metreye yakın tsunami dalgaları da oldu.
Dolayısıyla bu bölgede tsunami dalgaları da olabilir” ifadelerini
kullandı.
'KARATAŞ-OSMANİYE FAY ZONU, MERSİN VE ÇUKUROVA BÖLGESİ İÇİN TEHLİKELİ'
Çukurova bölgesinin depremselliğinin, etrafındaki fay hatlarıyla
değerlendirilebileceğini belirten İnan, bölge için tehlike
oluşturan faylardan birinin Karataş-Osmaniye Fay Zonu olduğunu
kaydederek İnan, “1998’deki Adana Ceyhan depremini bu fay
oluşturdu. 6,2 büyüklüğünde çok da büyük olmayan bir depremdi.
Gelecekte burada oluşabilecek bir deprem, Mersin ve Çukurova
bölgesinde büyük ölçekte etkili olabilir. Dolayısıyla bu fay
tehlikeli” diye konuştu.
'DEPREM DALGALARININ HIZI 7,2 KİLOMETRE'
Doğu Anadolu Fayının Antakya’dan geçen bölümünün, uzak da olsa Mersin ve Çukurova için tehlike oluşturan bir diğer fay olduğuna işaret eden İnan, “Çünkü biz, depremden sonraki hasarları oluşturan faktörün deprem dalgaları olduğunu biliyoruz. Deprem dalgalarının hızları da çok yüksek; saniyede 7,2 kilometre. Dolayısıyla burada oluşacak deprem dalgaları, zemininiz kötüyse sizin oraya kadar gelip, o zeminde hasarlara neden olabilir” ifadelerini kullandı.
'MERSİN VE ADANA'YI ETKİLEYEBİLİR'
Bölgeyi etkiyebilecek başka bir fay sisteminin ise Ecemiş’ten
başlayıp Sivas ve Anamur’a kadar uzanan 700 kilometrelik Orta
Anadolu Fay Zonu olduğuna dikkat çeken İnan, “Diğer bir fay ise
bizim Anamur Fay Zonu ya da Namrun Fay Zonu dediğimiz fay zonu. Bu
fay, Gülek Boğazında Ecemiş Fayı ile kesişir ve Anamur’a kadar
uzanır, 220 kilometredir. Bu da parçalı bir faydır ve buralarda
geçmişte deprem üretmiştir. Genelde 3,5-4 büyüklüğünde depremler
ama daha büyük bir deprem olursa Mersin’i ve Adana’yı
etkileyebilir. Karsantı-Karaisalı Fay Zonu da geçmişte deprem
üretmiş, Tarsus’u çok etkilemiş ve Kleopatra Kapısı dahil yıkıma
neden olmuştur. Dolayısıyla bu bölgelerde bu faylar tehlikeli”
değerlendirmesini yaptı.
'KIYILARIMIZDA TSUNAMİLERE NEDEN OLABİLİR'
Akdeniz’in ve Kıbrıs’ın içinden geçen bindirme fayının ise halen iki levhanın birbirine yaklaştığı, birbirinin altına girdiği bölge olduğu bilgisini veren İnan, şunları söyledi:
“Burada oluşabilecek bir deprem, Mersin ve Adana kıyılarında tsunamilere neden olabilir. Geçmiş dönemlerde İskenderun Körfezinde, Anamur’da olduğu gibi. Bizim yaptığımız bir çalışmada, Anamur’da tsunami izlerini bulduk. Bu bölgede meydana gelebilecek bir deprem kıyılarımızda tehlike arz edebilir.”
MERSİN İÇİN DİKKAT ÇEKEN BÜYÜK DEPREM UYARISI
Depremin etkilerinin ana faya uzaklıkla değil, zemin yapısı ve
bina kalitesiyle ilintili olduğunu vurgulayan İnan,
“Mersin’de bunun örneğini en son 1998 Ceyhan depreminde
yaşadık. Mersin’in doğu kesimlerinde bazı hasarlar oldu.
Dolayısıyla 6,4 büyüklüğündeki bir depremde, Ceyhan’a 95 kilometre
uzaktaki Mersin olarak etkilenebiliyorsak, burada oluşabilecek 7,5
büyüklüğündeki bir deprem Mersin’de büyük hasarlara neden
olabilir” dedi.
Mersin’de depremin izleri olduğuna dikkat çeken İnan, Soli
Pompeiopolis, Olba ve Anemurium antik kentlerinin geçmişte yaşanan
büyük depremlerde yıkıldığını, Anemurium Antik Kentinde yaptığı
çalışmalarda hem tsunami hem de deprem izleri bulduğunu
söyledi.
'ZEMİN VE BİNA KALİTESİ'NE DİKKAT
Depremde yayılan deprem dalgalarının özellikle alüvyon zeminlerde genliklerinin arttığını ve yüzeyi çok daha fazla salladıklarını dile getiren İnan, bunun sonucunda binaların olduğu gibi göçebildiklerini veya yan yattıklarını ifade ederek, “Mersin’i bekleyen en büyük tehlikelerden biri bu. İkincisi de bina kalitesi. Binalar sağlam değilse katlar iskambil kağıtları gibi üst üste yığılıyor. Mersin için bir başka tehlike de bu. Çok büyük bir deprem beklemiyoruz Mersin için ama çevresinde meydana gelebilecek bir depremin Mersin’i etkileyebileceğini düşünüyorum. Son deprem haritasında Mersin 3. Bölge, Adana ise 1. ve 2. Bölge olarak geçiyor” diye konuştu.