Halkbank'tan Şehir Üniversitesi açıklaması
Halkbankası İstanbul Şehir Üniversitesi hakkında açıklama yaptı.
Halkbankası İstanbul Şehir Üniversitesi hakkında açıklama yaptı.
Halkbank, İstanbul Şehir Ünivesitesi'ne ilişkin yaptığı açıklamada, "Üniversiteye tanınan bir yıldan fazla süreye rağmen, bankamızın alacağını ne şekilde tahsil edeceğine yönelik gerçekçi bir projeksiyon ve teminat açığını gidermeye yönelik bir çözüm ortaya koyulmamışken, bu konuyu farklı alanlara çekerek, bir grubun, bir kişinin yada bir zümrenin mağduriyetine yol açıldığı izlenimi oluşturma girişimleri boşunadır." ifadeleri kullanıldı.
Halkbank'tan yapılan açıklamada, İstanbul Şehir Üniversitesi ile banka arasındaki kredi geri ödeme sürecine ilişkin olarak, gerek üniversite yetkilileri gerekse bazı basın-yayın kuruluşlarınca kamuoyunu ve yatırımcıları yanıltıcı, bankanın güven ve itibarını sarsıcı, gerçeği yansıtmaktan uzak iddialara yer verildiği belirtildi.
Bu iddialara karşı müşterilerin, yatırımcıların ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla konunun açıklanmasına gerek duyulduğu ifade edilen açıklamada, İstanbul Şehir Üniversitesi'nin, Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca (ÖİB) kendisine sadece eğitim ve öğretim hizmetlerinde kullanılması amacıyla devredilmiş olan ve Kartal-Dragos'ta toplam 8 parselden oluşan arazisi üzerine kampüs inşası için 2016'da Halkbank'tan yatırım kredisi talebinde bulunduğu hatırlatıldı.
Açıklamada, üniversite tarafından öngörülen öğrenci sayısı, ciro, bağış ve diğer gelirler ile özellikle üniversitenin kurulacağı arazinin teminat olarak verilecek olması hususları birlikte değerlendirilerek yatırım kredisinin kullandırıldığı bildirildi.
Üniversiteye kredi kullandırımından sonraki dönemde, Dragos'ta bankanın teminatını teşkil eden ve bitişik halde bulunan parsellerden, toplam arazinin yüzde 73'üne tekabül eden merkezdeki en büyük ve en önemli parselin üniversiteye yapılmış olan tapu devrinin iptali için Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği tarafından dava açıldığı ve Danıştay 13. Dairesi tarafından görülen davada, 27 Eylül 2018'de yürütmenin durdurulmasına karar verildiği anımsatıldı.
"Durdurma kararından yaklaşık bir yıl sonra alacağın hukuki yoldan tahsili süreci başlatıldı"
Açıklamada, üniversitenin 2016 yılında kredi başvurusundaki öngörülerinin yıllar itibarıyla gerçekleşmediği ve beklenen geliri üretemediğin belirtildi.
Bunun sonucunda, kredi anapara ve faiz geri ödemelerinde bu yılın mart ayından sonra gecikmeler yaşanmaya başladığı bildirilen açıklamada, banka teminatında bulunan ana parselin üniversiteye devrine ilişkin 27 Eylül 2018 tarihli yürütmeyi durdurma kararına rağmen, üniversitenin geciken tutarlarını geri ödeyebilmesi için vade ötelemesi de dahil olmak üzere birçok kolaylık sağlandığı ifade edildi.
Açıklamada, üniversiteye ilk yasal ihtarın 3 Nisan 2019'da çekildiği ancak bankaca herhangi bir yasal takip ve tedbir işlemi başlatılmayarak üniversitenin kredi geri ödemeleri için gerekli kaynakları bulmasının beklendiği vurgulandı.