Ekrem İmamoğlu'ndan Cuma hutbesi eleştirisi!

Cuma günü camilerde okunan hutbeye değinen İmamoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı'na yönelik eleştirilerde bulundu.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Haliç Kongre Merkezi'nde 7 Şubat günü düzenlenen “Raylı Sistemlerde Büyük Hamle” toplantısının ardından bir grup köşe yazarı ve TV yorumcusuyla bir araya geldi.

Ulaşım ve raylı sistemler üzerine detayların konuşulduğu buluşmada İmamoğlu'na, Boğaziçi Üniversitesi protestoları sonrası öğrencilerin tutuklanmalarına ilişkin ne düşündüğü soruldu.

Boğaziçi Üniversitesi'nden bir grup öğrenciyle de internet üzerinden görüşme gerçekleştirdiğini de aktaran İmamoğlu, taraflar arsında hoş olmayan bir süreç yaşandığını vurguladı.

Cuma günü camilerde okunan hutbeye de değinen İmamoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı'na yönelik şu eleştirilerde bulundu:

CUMA HUTBESİNİ MANİDAR BULUYORUM

İmamoğlu, şunları söyledi:

"Basında gündeme gelmedi ya da yeterince gelmedi. Boğaziçi'ndeki öğrencilerin dertlerinin, sıkıntılarının anlaşılmaya çalışıldığı bir haftada gençlere, edep ve ahlak dersi verilen bir Cuma hutbesi okunmasını da manidar buluyorum. Yani Diyanet, 7/24 siyasete devam ediyor, açıkçası.

"İMAMA NE DİYECEKSİN"

O gün çok üzüntü duydum. İmama ne diyeceksin! İmam, elindeki kağıdı okuyor."

GEÇTİĞİMİZ HAFTA OKUNAN CUMA HUTBESİ

Cuma hutbesinde şu ifadelere yer verilmişti:

"Sen, şimdi hayatının en kıymetli anındasın. Aziz milletimizin ve insanlığın umudusun. Zira sen, Hz. İbrahim'in tevhit mücadelesini, Hz. İsmail'in teslimiyetini, Hz. Yusuf'un onurunu, Ashâb-ı Kehf'in samimiyetini ve Hz. Muhammed Mustafa'nın (s.a.s) hak davasını kuşandığı çağdasın. Hz. Asiye'nin imanını, Hz. Meryem'in ahlâkını, Hz. Hatice'nin cesaretini, Hz. Âişe'nin ilim aşkını gönlüne nakşedecek yaştasın.

Genç Kardeşim! Sen, bu topraklarda imanından aldığın güç ve vatanına olan sevdan ile yürüdüğünde, Malazgirt'te Anadolu'nun kapılarını İslam'a açtın. İstanbul'u fethedip Resûl-i Ekrem'in muştusuna nail oldun. Çanakkale'yi geçilmez kılıp İstiklal mücadelesinde yedi düvele karşı koydun. 15 Temmuz'da devletimizin bekası ve milletimizin selameti için canından cananından geçtin ama vatanını hainlere teslim etmedin

Gençlerimiz, geleceğimizdir, umudumuzdur. Bizi güçlü kılan en büyük imkân ve zenginliğimizdir. Her bir gencimiz bizim için ayrı bir değerdir; ilgiyi, iyiliği, desteği ve sevgiyi hak etmektedir.

Onların insanlığa faydalı, millî ve manevî değerlerine bağlı, bilinçli ve ideal sahibi fertler olarak yetişmeleri için hep birlikte gayret gösterelim."