Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çarpıcı açıklamalar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İl Başkanları Toplantısı'nda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'na iştirak etti. "Kendimizle birlikte ister tarihi bağlara dayansın, ister yeni ilişkiler kurmuş olalım, tüm kardeşlerimiz için aynı mücadeleyi vermekte kararlıyız. Bunun adı Türkiye modelidir." diyen Erdoğan, "Başka bir yerde insanı değerler üzerine bina edilmiş böylesine samimi bir demokrasi, adil bir kalkınma hedefi, köklü bir hak ve adalet ideali bulamazsınız. İnşallah 2053 vizyonumuzu böyle bir model üzerine inşa edeceğiz." ifadelerini kullandı.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar...
Başlattığımız gönül seferberliği ile bir yandan kongrelerde yeni üyelerimizi seçiyor, bir yandan tabanımızı genişletiyoruz. AK Parti 601 bin üye kaydı ile birçok partinin üye sayısını geride bırakmıştır. Kayıtların 301 bini gençlerdir. En yüksek gencin bulunduğu siyasi teşekkül biziz. En aktif ve en geniş kadın kollarına sahip partiyiz. 10.5. milyon üyemizle Türkiye'nin 8'de 1 oranında bir modeliyiz.
Ekim ayında başlıyor
Olağan büyük kongre sürecimiz koronavirüs nedeniyle birkaç ay
ötelendi. Ancak belirlendiği gibi yürüyor. İl kongrelerimizi
ekimden itibaren başlatmayı planlıyoruz. İlçe kongrelerimizin
önemli bir kısmını tamamladık. 577 ilçemizde kongrelerimizi
gerçekleştirdik. Yani tüm ilçelerimizin yüzde 59'unda
kongrelerimizi yaptık.
Bayrak değişimi olabilir
Ülkeye ve millete hizmet yolunda görevi devreden ilçe ve belde
başkanlarımıza teşekkür ediyorum. AK Parti'de bayrak değişimi
olabilir, ama millete hizmet yarışı bitmez. Unutmayalım, hak bir
dava yolunda verilen mücadele seçime kadar değil, mezara kadar
sürer.
Bu görev il başkanlarımıza düşüyor
83 milyon insanın her bir insanın gönlünü almaya çalışırken, kendi
teşkilatlarımızdakilerin gönül çemberinin dışında kalmasını kabul
edemeyiz. Bu görev il başkanlarımıza düşüyor. Bazı kongrelerimize
telekonferans, bazılarına da bizzat katılarak milletimiz ile
kucaklaşacağız.
Sadece bugünün değil, geleceğin de
partisiyiz
2023 yılında partimizi hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekili
seçimlerinde partimizi zafere taşıyacağımıza inanıyorum. Bizi
zafere taşıyacak süreç için hep birlikte daha çok çalışmalıyız.
Zaman su gibi akıyor. Buna ayak uydurmalıyız. Biz sadece bugünün
değil, geleceğin de partisiyiz, iktidarıyız, umuduyuz. Rabbim bizi
rıza-i ilahiden başka bir amaca yöneltmesin diyorum.
2023 için bir vizyon ortaya koyduk
Ülkemizin her karış toprağını, hizmetlerle, yatırımlarla, eserler
ile donattık. Milletimizi mücadele ettiği hak ve özgürlüklere
kavuşturduk. Bunlar sadece başlangıçtı. Çıtayı hep daha yukarı
çıkardık. 2023 için bir vizyon ortaya koyduk.
15 Temmuz'u hatırlayın
Darbelerle bu milleti yönetenler tabi bundan rahatsız oldu.
Türkiye, kendini tarihle sosyoloji ile izah edilemeyecek olayların
içinde buldu. Gezi olaylarını, 17-25 kumpasını, PKK'nın çukur
olaylarını, yüzlerce masumun hayatına mal olan bombalı saldırıları,
DEAŞ'ın sınır tacizlerini, hepsini bir kenara bıraktım 15 Temmuz'u
hatırlayın. Dillerinden demokrasiyi düşürmeyenlerin 15 Temmuz'da
meşru hükümeti darbe ile yıkmaya çalışanlara omurgalı bir duruş
sergilemediğini gördük.
2053 vizyonumuzu bu model üzerinde inşa
edeceğiz
Kendimizle birlikte, ister tarihi bağlara dayansın, ister yeni
ilişkiler kuralım, tüm dostlarımız için de aynı mücadeleyi vermeye
kararlıyız. İnşallah 2053 vizyonumuzu bu model üzerinde inşa
edeceğiz.
19 yıldır bu tuzağa düşmedik
AK Parti demek bir yandan günlük işleri yürütüp, sorunları
çözerken, böylesine köklü tasavvurların peşinde koşmak demek.
Partimiz bunlardan ne kadar koparsa o kadar sığlaşır. Bazı kesimler
bizi kendi sığlıklarına çekmek istiyor. Hamdolsun 19 yıldır bu
tuzağa düşmedik. Kendi projelerimizin peşinden gideceğiz.
Libya'da Türkiye olmaz ise darbeciler, yönetimi meşru
hükümete mi bırakır?
Türkiye neden Suriye'de, neden Libya'da, neden Afrika'da, Doğu
Akdeniz'de, Kafkasya'da, Balkanlar'da diyorlar. Soruları tam
tersinden soralım. Türkiye tamamen çekilirse, Suriye bir anda
barışa huzura, özgürlüğe mi kavuşur? Türkiye oradaki oyunları
görmez ise Irak'ta her şey normale mi döner? Libya'da Türkiye olmaz
ise darbeciler, yönetimi meşru hükümete mi bırakır?
Bunun için gece gündüz milletimiz ile
olacağız
Mesela AB, Türkiye tüm haklarından feragat ederse, uzun süredir
uyguladığı çifte standarttan vazgeçerek sözlerini tutmaya mı
çalışacak? Meselea bu ülkeler çekip gidecekler mi? Şayet bu
soruların hepsine samimi bir evet cevabı verilirse, izlediğimiz
politikayı gözden geçirmek vacip hale gelir. Küçük bir kesim
dışında aklı başında olup da bu sorulara evet verecek kimseyi
Türkiye'de görmedim, tanımadım, duymadım. Teşkilatlarımızın bunları
halkımıza iyi anlatması çok önemlidir. Bunun için gece gündüz
milletimiz ile olacağız. Vizyonumuzu anlatacağız.