CHPli başkanın tecavüzüne uğrayan mağdure konuştu! Zorla uyuşturucu içirip tecavüz etmişler

Gazeteci Mehmet Özışık'ın ortaya çıkardığı skandalın yankıları devam ediyor. Didim’de S. adlı kadın (45) 5 yıl önce Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay ve 2 kişi tarafından 2 ay boyunca ‘tehdit’ ve ‘şantaj’ ile cinsel istismara uğradığını bir kez daha anlattı..

Didim son günlerde CHP’li Belediye Başkanı Deniz Atabay’ın 5 yıl önce kendisinden iş isteyen S. adlı kadını 2 ay boyunca tehdit ederek cinsel istismarda bulunduğu iddiaları ile çalkalanıyor. Mağdure olayı ilk olarak Gazeteci Mehmet Özışık'a anlattığını söyledi ve “Gazeteci Mehmet Özışık’a anlattım. Çünkü bana güven verdi” dedi..

Didim'de CHP’li Belediye Başkanı Deniz Atabay'dan 5 yıl önce iş isteyen S. adlı kadın, kendisine zorla uyuşturucu içirildiğini ve tecavüz edildiğini anlattı. CHP’li Belediye Başkanı Deniz Atabay, iddiaları kabul etmeyip “Rant çetesinin bu senaryoyla” kendisini hedef aldığını savundu.

“Kocamdan ayrıldıktan sonra tek başıma kaldım''
Mağdure S. başından geçtiğini iddia ettiği olayları Gazeteci Mehmet Özışık'tan sonra Hürriyet Gazetesi'ne anlattı. Herşeyi anlatan S. şöyle konuştu: “Kocamdan ayrıldıktan sonra tek başıma kaldım, maddi sıkıntıya düştüm. Oğlumu yanıma alabilmek için çalışmam gerektiğini anladım. Belediyenin kapısını çaldım. ‘Başkanla görüşmek istiyorum’ dedim. Başkan Atabay’a ‘Temizlik, çaycılık yaparım’ dedim. ‘Size döneriz’ dedi. Aynı akşam, iş insanı olduğunu öğrendiğim Ali Çağlar beni aradı. ‘Belediye başkanı ile iş talebinizle ilgili görüşmüşsünüz. Kabul ederseniz gelip sizi alayım’ dedi. Ben de ‘Olur’ dedim. Gittiğimiz yer Çağlar’ın çiftliğiymiş. İçeri girdiğimde beni şu anda belediye başkan yardımcılığı yapan Öznur isimli bir kadın karşıladı. İçeride Öner Çiçek isimli biri daha vardı. 3 erkek 2 kadındık. Onlar içki içip sohbet ediyordu. ‘Bir şey içer misin?’ diye sordular. ‘Yok’ dedim. Öznur Hanım ısrar etti. ‘Tamam, içeyim’ dedim. Ama bünyem alışık olmadığı için kontrolü kaybettim.

''Zorla uyuşturucu kullandım cinsel istismara uğradım''
Daha sonra zorla uyuşturucu kullandıktan sonra fenalaştığını, bu sırada evdekilerin kendisine cinsel istismarda bulunduğunu öne süren S., “Kendime geldiğimde bağırıp, ağlamaya başladım. Ali ‘Seni evine bırakayım’ dedi. Arabaya bindiğimizde ‘Görüntülerini çektik biliyorsun. Bundan sonra gel dediğimizde gelmezsen görüntüleri ailene gönderir seni mahvederiz’ diye tehdit savurdu. ‘Yeter ki ailem, oğlum duymasın’ dedim ve dedikleri her şeyi yaptım. Haftada ya da bazen 10 günde bir arıyordu. Arada bana para veriyorlardı. Öyle yaşamaya çalışıyordum. 2 ay boyunca cehennemi yaşadım. 2 ay sonunda İzmir’de bir arkadaşımın yanına kaçtım” ifadelerini kullandı.

''Daha güçlü belediye başkanlarına musallat olmaz mıydım?''
“Başkan Atabay açıklama yaptı. ‘Komplo’ dedi. Ne dersiniz?” diye soruyorum, S. “Rant çetesi diyor. Ben bu çetenin elemanıymışım. Komplo kurmuşum. Hadi Allah aşkına…” diyor. Araya giriyorum. Tekrar soruyorum: “Kadın hakları, cinsel taciz mevzularını kullanıp çıkar sağlama peşinde misiniz?” S. şöyle devam ediyor: “Ne çıkarım olabilir. Komplo kurmak isteseydim, daha güçlü belediye başkanlarına musallat olmaz mıydım? Niye Didim Belediye Başkanı? Sansasyon yaratacak birini seçerdim ünlü olmak isteseydim. Tek hayalim suçluların cezasını çekmesi.”

“Gazeteci Mehmet Özışık’a anlattım''
‘Neden şimdi?’ sorusuna S., “5 yıl boyunca Ege Üniversitesi Hastanesi’nde psikolojik tedavi gördüm. Beni bulurlar, başıma bir şey gelir, 20 yaşındaki oğlum olanları öğrenir, ellerindeki videoları gönderirler diye çok korktum. Ama artık korkmuyorum. Yoluma devam etmek için konuşmam lazım. Psikoloğumla böyle karar verdik” dedi. Bu olayları ilk kime, nasıl anlattığını soruyorum. Genç kadın “Gazeteci Mehmet Özışık’a anlattım. Çünkü bana güven verdi” diye konuştu.

''İçişleri Bakanlığı olayı araştırmak için devreye girdi''
İlk olarak polise ya da savcılığa neden gitmediği sorusunu ise S. şöyle yanıtlıyor: “Başıma gelenler medyada çıkınca İçişleri Bakanlığı olayı araştırmak için devreye girdi. 2 müfettiş gönderdi. Bugün ifade verdim. Onlara da anlattım. Ben benim gibi başka kadınlar da yanmasın diye konuşuyorum. İş için kapısını çalan başka kadınlara da aynısını yapmadığını biliyor muyuz? Hayır. Araştırılsın. Çıksın ortaya.”

'‘Bu adam beni taciz etti, gasp etti, hapsetti’ diyemiyor mu?''
Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay, ‘'Ortada sanal bir sesin iddiaları var’ diyerek başlıyor söze. Araya giriyorum. ‘Ben kendisiyle görüştüm’ diyerek genç kadının tüm iddialarını özetliyorum. Atabay, “Ben çocukluğumdan beri hikâyelerle büyüdüğüm için bu hikâyeyi de keyifle dinledim. Biraz daha uzasa uykum gelecekti” diyor ve şöyle devam ediyor: “Kendisi savcılığa gitmiş mi? Bir suç duyurusunda bulunmuş mu? İnanın anlamakta zorlanıyorum. Neden gitmemiş? Korktuğu için. Peki kaç yıl geçmiş olayın üzerinden? 5 yıl. 5 yıl sonra bir anda ortaya çıkmış ve hiç tanımadığı bir gazeteciye olanları anlatma ihtiyacı hissetmiş. Bu kadın size güvenmiş, konuşmuş. Başka gazeteciye güvenmiş, konuşmuş. Gelin görün ki Türkiye Cumhuriyeti’nin savcılarına güvenmemiş, hakkımda bugüne kadar tek bir şikâyette bulunmamış, polise gitmemiş. Biri bana Allah aşkına bu sorunun cevabını versin. Tacize uğradı madem bir savcıya gidip ‘Bu adam beni taciz etti, gasp etti, hapsetti’ diyemiyor mu? Çok garip değil mi?”

''Bu suçları işlediysem devlet benim yakama yapışsın''
‘Böyle bir kadını tanıyor musunuz?’ soruma Başkan Atabay, şöyle cevap veriyor: “Televizyonda konuşan o sesi tanımıyorum. Başka da bir kadın yok ki. Bu sanal sesin bahsettiği bu suçları işlediysem devlet benim yakama yapışsın. Ben bu suçları işlemediysem de beni bu zan altına sokanların yakasına yapışsın. ‘Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay tutuklandı!’ Hani nerede tutuklandı? Kurdukları kumpas ne kadar yalan ise attıkları yalan da o kadar yalandı. Bu bir utançtır.”

''Ortada rant meselesi var''
Ortada rant meselesi nedeniyle ihtilaflı olduğu bazı kişiler tarafından yaratılan ‘sanal’ bir mağdur olduğunu öne süren Başkan Atabay’a soruyorum: “Peki bu kadın kim o zaman? Ve siz, tecavüze uğradığını iddia eden bu kadını tanıyor musunuz? Tanımıyor musunuz?” Soruyu yanıtlamayan Atabay, “Buradaki konu nedir biliyor musunuz? Bu senaryoyu yazan benim 2014’ten beri mücadele ettiğim imar/rant çetesidir. İkiz kuleler adı altında yaptıkları gayri kanuni işleri engellediğim için, çıkın sokağa tüm Didim halkına sorun, anlatsınlar ki bu çete zaman zaman siyaset, zaman zaman da basın yoluyla bana saldırmakta. 2014 Nisan’dan bu yana süren bir mücadeledir bu” diyor.

''İnşallah birileri hakkımda suç duyurusunda bulunur''
Bir soru daha var aklımda. Sosyal medyada dolanan 20 saniyelik bir video. O videoda başkanın kendisi olduğu iddia edilen bir adam, mağdur olduğu iddia edilen bir kadınla öpüşüyor. ‘O videodaki kim?’ diye soruyorum, Başkan Atabay “Size her şeyi söyledim. İnşallah birileri hakkımda suç duyurusunda bulunur. Ben de savcılara o soruların cevabını veririm” diye yanıt veriyor.