Bilim Kurulu üyesinden çarpıcı açıklama! Korona kolay bulaşan bir virüs değil
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alpay Azap'tan koronavirüs salgını hakkında çarpıcı açıklamalar geldi..
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alpay Azap "Sadece gözlük ve maske kullanarak aylardır hasta bakıyorum ve hastalanmadım. Bu aslında biz kurallara dikkat edersek çok da kolay bulaşan bir virüs değil" dedi.
Alpay Azap, havaların soğuması ve kış aylarıyla birlikte tüm dünyada koronavirüsteki olgu sayılarının hızla artmasını beklediklerini söyleyerek, "Tüm dünyada olgu sayıları hızla tırmanıyor. Her gün yeni rekorlarla karşılaşıyoruz. Amerika, Fransa, İspanya, İtalya pek çok kuzey yarım küre ülkesi bu sorunu şimdi yaşıyor. Bizim ülkemizde de aynı şekilde yetkililerin de en üst düzeyde yaptıkları uyarılar da bunun bir göstergesi. Olgu sayılarının hızla tırmanmakta olduğunu, önümüzdeki haftalarda daha da artacağını bekliyoruz" dedi.
'Koruyuculuk 2 kat artıyor"
Prof. Dr. Azap, en baştan beri söyledikleri kuralların geçerli
olduğuna dikkat çekerek, "Bu salgının dünya üzerinde dolaştığı 9 ay
boyunca bizim yaptığımız öneriler sınanmış oldu ve etkili bir
şekilde koruma sağladığı da gösterilmiş oldu. Nedir o öneriler;
fiziki mesafeyi koruyacağız. Kapalı mekanlarda fiziki mesafeyi, 1
metrelik mesafeyi daha da artırmak gerekir. Bu önlemler bizim
karşılaştığımız virüs miktarını belirliyor. Biz ne kadar çok önlem
alırsak o kadar az bir virüsle karşılaşırız, vücudumuza az virüs
girmiş olur ve o kadar da hafif hastalık geçiririz veya hiç
hastalanmayız. Örneğin fiziki mesafeyi 1 metreden 2 metreye
çıkarttığınızda koruyuculuk iki kat artıyor. Yani bu mesafe ne
kadar artarsa o kadar iyi" diye konuştu.
'1 saat içinde 6 defa havalandırın"
Kapalı ortamda havalandırmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Prof.
Dr. Azap, "En güzeli aslında doğal havalandırma dediğimiz
pencereleri, kapıları açarak odayı havalandırmak. Mümkünse 1 saat
içinde 6 defa 5’er dakika pencere kapı açıp havalandırmayı sağlamak
gerekiyor. Ama ne kadar yapılabilirse o kadar karşılaşacağımız
virüsü azaltacaktır. Hep mantığımızın o olması lazım;
karşılaştığımız virüsü azaltma yönünde davranacağız. O yüzden ne
kadar havalandırabiliyorsak koşullarımız buna ne kadar izin
veriyorsa o kadarını yapacağız. Merkezi havalandırma olan yerlerde
o kurallar çok net belirlendi. Dışarıdan yüzde yüz temiz hava
alınıp içeriye verilecek, içerideki kirli hava dışarıya
çıkarılacak. Bunlara dikkat edildiği ölçüde virüs
bulaşmıyor" dedi.
'Çift maskeyi önermiyorum"
Aynı şeyin maske için geçerli olmadığına dikkat çeken Prof. Dr.
Azap, çift maske ile ilgili önerileri değerlendirdi. Prof. Dr.
Azap, "Şu an için elimizde çift maske kullanımını
destekleyecek bir bilimsel bilgi yok, bunun daha iyi koruduğunu
söyleyen bir bilgi yok. Önemli olan kullandığımız tek maskenin,
tıbbi maskenin 3 katlı arada bir geçirmez tabaka olan kurallara
uygun üretilmiş maske olması. Böyle bir maske takmak zaten etkili
bir koruma sağlıyor. Yüzde 65 ile 85 oranında sadece bu maske
virüsün bulaşmasını engelliyor. 2’nci maske takmanın şöyle bir
zararlı durumu olabilir; bu tek maske bile çok kayıyor ve ikide bir
düzeltmek zorunda kalabiliyoruz. O yüzden de elimizi yüzümüze
götürmek zorunda kalıyoruz. Eğer 2 maske olursa bu çok daha fazla
olacak. 2 maske birbirinin üzerinden daha çok kayacak, gözümüze
değecek daha çok düzeltmek zorunda kalacağız. O yüzden kendi
ellerimizle kendimize enfekte etme riski var. Ben bu işle uğraşan
bir klinisyen olarak kesinlikle çift maskeyi şimdiki bilimsel
bilgilere dayanarak da önermiyorum. Tek ve doğru bir maske
kullanımı etkili koruma sağlayacaktır" ifadelerini
kullandı.
'Kolay bulaşan bir virüs değil'
Prof. Dr. Azap, her gün koronavirüs hastalarının odasına girdiğini,
onları muayene ettiğini ve bunu yaparken maske taktığını, 1
metreden fazla yaklaşıyorsa gözlük kullandığını anlattı. Prof. Dr.
Azap, "Sadece gözlük ve maske kullanarak aylardır hasta
bakıyorum ve hastalanmadım. Bu aslında biz kurallara dikkat edersek
çok da kolay bulaşan bir virüs değil. Yapacağımız tek şey, maske,
fiziki mesafe, havalandırma kurallarına dikkat etmek. El temizliği
çok önemli, cansız yüzeylerin ilk başta düşündüğümüz kadar riskli
olmadığını öğrendik; ama el temizliğine dikkat etmemiz çok önemli.
Bir de genel sağlık kuralları çok kritik. Çünkü eğer bağışıklık
sisteminiz biraz zayıf düşerse vücudunuza giren az sayıda virüs
sizi hasta edebilir. O yüzden bağışıklık sistemini güçlendirecek ya
da en azından güçlü tutacak kurallara dikkat edeceğiz. İyi
uyuyacağız; çünkü uykusuzluk özellikle virüsle savaşan hücreleri
zayıflatıyor. Dengeli besleneceğiz, ekstra bir dışarıdan besin
almaya gerek yok dengeli beslenmek yeterli. Fizik egzersiz
yapacağız. Ben de bunları yapmaya çalışıyorum. Dengeli beslenme,
iyi uyuma ve fizik egzersiz yapmak kış aylarında daha da önem
kazanıyor" ifadelerini kullandı.