Aziz Yıldırım mahkemede tekrar hatırlattı! İlk direnişi Fenerbahçe taraftarı gösterdi
Sarı-lacivertli kulübün bir önceki başkanı Aziz Yıldırım çıktığı mahkemede, yaşananların basit bir yargısal süreç olmadığını ve davanın şike davası olarak değil devleti ele geçirme planı olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi, İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 'futbolda şike' davasında alınan kararı 'usul eksikliği' nedeniyle geçtiğimiz aylarda bozmuştu.
DURUŞMA YENİDEN YAPILDI
5'inci Ceza Dairesi'nin aldığı karar sonrasında şike yapmakla suçlandığı davada hakkında beraat kararı verilen Fenerbahçe'nin eski başkanı Aziz Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 36 sanığın yargılandığı duruşmanın, yeniden görüşülmesi bugün yapıldı.
Fenerbahçe eski başkanı Aziz Yıldırım'ın mahkemede yaptığı konuşma kulübün internet sitesi üzerinden yayınlandı.
İşte Yıldırım'ın sözleri:
''ŞİKE DAVASI DEĞİL FETÖ'NÜN DEVLETİ ELE GEÇİRME PROJESİ''
"Bu dava şike davası değildir. FETÖ'nün devleti ele geçirme projesinin ve düşüncesinin bir parçasıdır. Bu örgüt 50 bin kişiyle sivil ihtilal yapacak' dediğimde bu gerçeği anlamayanlar oldu.
Fransa'dan özel uçak tutarak buraya geldim, suçsuz olduğum için korkmadan geldim. Onlar ise kaçıyor, hepsi vatan haini. İlk ifadelerimde söylediğim gibi bu dava sadece kendi başına Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe davası değildir. Bu dava şike davası değildir. Bu dava böyle görülmelidir."
''TOPLUMUN YURTSEVERLERİNE OPERASYON YAPILDI''
"Bize operasyon yapıldığı ilk andan itibaren süreci dikkatlice izlediğimizde ve o güne kadar dalgalar şeklinde toplumun aydınlarına, yurtseverlerine, askerine, üniversite hocalarına, iş adamlarına, siyasetçilerine yapılan sistematik operasyonları (ŞEMDİNLİ, VAN YÜZÜNCI YIL ÜNİVERSİTESİ, BALYOZ, ERGENEKON, ASKERİ CASUSLUK, ODA TV, MİT TIRLARI, 17-25 ARALIK, CÜBBELİ AHMET DAVASI vb) birlikte analiz ettiğimizde bu işin rutin bir yargısal faaliyet olmadığı, bana ve arkadaşlarıma yapılan operasyonun devletimizi, ülkemizi ve hükümetimizi de içine alan kapsamlı bir planın parçası olduğunu tespit ettim."
''BİZ TUTUKLANDIKTAN SONRA SAYIN BAŞBAKAN HEDEF ALINDI''
"Nitekim 14.02.2012 tarihinde Silivri Cezaevi yerleşkesi içindeki mahkemeye çıktığımız ilk gün, durumun vehametini anlatabilmek için 'NE ŞİKESİ MEMLEKET ELDEN GİDİYOR' tespitimi kamuoyuyla paylaştım. Gerçekten de ben ve arkadaşlarım tutuklandıktan kısa bir süre sonra 07 Şubat 2012 tarihinde esasında Sayın Başbakan’ı hedefleyen operasyonun fitili ateşlendi ve MİT müsteşarı sayın Hakan Fidan ile çalışma arkadaşları yine rutin bir yargısal süreç yürütülüyormuş izlenimi yaratılarak hedefe konuldu. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın durumu fark edip bu operasyonu püskürtmesi de FETÖ/PDY TERÖR ÖRGÜTÜNÜ durdurmadı."
"FETULLAH'IN P... YILDIRAMAZ BİZLERİ"
"Böyle bir atmosferde adeta bizleri tutukluluk adı altın rehin alan örgüt mensupları 02.07.2012 tarihinde Suç örgütü kurduğumuz, şike ve teşvik primi verdiğimiz gerekçesiyle bana ve arkadaşlarıma ceza vererek toplumu sindirmeye ve güç gösterisi yapmaya devam etmiştir.
Ancak FETÖ ÖRGÜTÜ saldırdıkça bizlerin ve bize inanan Fenerbahçelilerin mücadele azmi de bir o kadar artmaya devam etmiştir. Bu örgüte karşı ilk kitlesel sokak direnişini Fenerbahçe taraftarları “……Fetullahın P….ri Yıldıramaz bizleri……” sloganları eşliğinde başlatmıştır. Fenerbahçeli olmayan ancak yurt sever duruşları nedeniyle mücadelemizde bize destek olan pek çok insanda yanımızda durarak bize güç vermiştir."