Türkiye IMF beklentisini tersine çevirebilir!
Koronavirüs nedeniyle yerli üretimle ön plana çıkan Türkiye, Çin’in yerine üretim üssü haline gelerek, bu yıl Türkiye ekonomisinde yüzde 5 daralma bekleyen IMF’yi yanıltabilir.
Uluslararası Para Fonu’na (IMF) göre dünya ekonomisi bu sene
yüzde 3 küçülecek. Türkiye'nin ise yüzde 5 daralması bekleniyor.
Ancak 200 milyar TL'lik paketle ekonomisini ayakta tutan ve yerli
üretimi ile öne çıkan Türkiye, yeni dönemde Çin'in yerine üretim
üssü olacak. Fırsatları değerlendirecek Türkiye, IMF'yi
yanıltabilir.
Türkiye Gazetesi’nde yer alan habere göre, ülkeler yeni tip
koronavirüs (Kovid-19) salgını sınırlama tedbirlerine yönelince,
dünya çapındaki ekonomiler de yavaşlamaya başladı. Birçok insan
işini kaybetti. İşletmeler yoğun tedbirler ve talep düşüşü
kıskacında ayakta durmaya çalışıyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF) Kovid-19’un küresel ekonomiye
yansımalarını belirlemek üzere “Dünya Ekonomik Görünümü: Nisan
2020: Büyük Kilitlenme” başlıklı bir rapor hazırladı.
Raporda yer alan tahminlere göre global ekonominin 2020'de yüzde 3
oranında keskin bir şekilde daralması öngörülüyor. 2008-09 mali
krizinden çok daha kötü bu tablonun, 2021 yılında normalleşeceği
tahmin ediliyor. Gelecek yıl küresel ekonominin, politika
desteğinin yardımıyla yüzde 5,8 büyümesi bekleniyor. Mevcut
ekonomik şartlar kasvetli olsa da, bazı ülkelerin yavaş yavaş
tedbirlerini kaldırması ve piyasalardaki canlanma belirtileri,
yatırımcılar için umut vermeye başladı.
IMF’ye göre ABD'nin 2020’de %5,9 küçülmesi, 2021'de %4,7 büyümesi
bekleniyor. Türkiye için ise 2020’de yine aynı şekilde %5 küçülme,
2021’de %5 büyüme tahmin ediliyor. Bütün ülkeler gibi içeride de
hükûmet, Türkiye'nin bu süreçten en az hasarla çıkması için çok
ciddi tedbirler aldı. Vergi ertelemeleri, uzun vadeli, düşük
faizli, ödemesiz dönemli finansman imkânları, kısa çalışma ödeneği
gibi tedbirler; iş dünyası, esnaf ve vatandaşlara sunuldu. Bugüne
kadar Ekonomik İstikrar Kalkanı kapsamında atılan adımların toplam
tutarı, 200 milyar lirayı aştı. Böylece Türkiye, üretim gücünü ve
ekosistemini korumayı başardı. Bu süreçte millî üretim seferberliği
de devam etti. Yerli solunum cihazı başta olmak üzere birçok tıbbi
ekipmanlar millî imkânlarla karşılanmaya başladı. Bunların ihracatı
da yapılıyor. Aynı zamanda yeni dünya sisteminde Türkiye'nin,
jeopolitik konumu avantajıyla dünyanın yeni üretim üssü olması da
bekleniyor.
TÜRKİYE BİR ADIM ÖNE ÇIKACAK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde, salgın
sonrası kurulacak yeni sistemin Türkiye’ye fırsatlar sunacağını
belirterek, “Dünyadaki değişimin mahiyeti, ülkemizin önünde çok
büyük fırsat pencereleri açmakta. Hazırlıklarımızı tamamlayıp bu
fırsatı değerlendireceğiz” açıklamasında bulunmuştu. Erdoğan "200
milyar liralık destek, Türkiye’de doğrudan reel sektöre ve en alt
gelir grubuna verilmiş en büyük destek rakamıdır. Salgın
tedbirlerini belirlediğimiz takvime göre aşamalı olarak
kaldırdıkça, inşallah ülkemizde üretim çarkları yeniden tam hızla
dönmeye, halkımızın ve devletimizin kasası dolmaya başlayacaktır"
diyerek, yeni dünyada Türkiye'nin bir adım öne çıkacağını
vurgulamıştı.
EN KÖTÜSÜ İTALYA
2020’de salgının en çok etkileyeceği ülke ise İtalya olarak tahmin
ediliyor. IMF tahminlerine göre; İtalya’da %9,1’lik bir küçülme
bekleniyor. İtalya’yı %9’luk küçülmeyle Hırvatistan takip ediyor.
Hollanda %7,5’lik, Fransa %7,2’lik, Almanya %7’lik, İngiltere
%6,5’lik küçülme yaşayacak. Krizin çıkış noktası olan Çin’de,
2020’de %1,2’lik bir büyüme bekleniyor. Libya'nın 2021'de en yüksek
büyümeye ve 2020'deki en derin daralmaya sahip olması bekleniyor.
Bununla birlikte IMF, Libya'nın şu anda bir iç savaş ve zayıf bir
kapasite ile karşı karşıya kalması sebebiyle verilerin
güvenilirliğinin düşük olduğuna dikkat çekiyor. Gelişmekte olan
Asya'nın güçlü bir toparlanma göstermesi beklenirken, Çin ve
Hindistan'ın sırasıyla %9,2 ve %74 oranında, 2021'de büyüme görmesi
bekleniyor. Bilindiği gibi Çin ilk çeyrekte, 1992'den bu yana ilk
defa %6,8'lik küçülme yaşamıştı.
15 MİLYAR DOLAR DAĞITTI
Covid-19 pandemisinin ekonomik etkisiyle karşı karşıya olan üye
ülkelere finansman sağlayan IMF; bu süreçte 45 ülkeye 15 milyar 613
milyon dolar tutarında Acil Durum Finansmanı sağladığını duyurdu.
IMF, verdiği borçlara karşılık teminat almadığından, sıkı kemer
sıkma politikalarıyla biliniyor.