Bakan Çavuşoğlu Oruç Reis'in neden geri döndüğünü açıkladı

CNN Türk ekranlarına konuk olan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu gündeme dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'ye karşı tehditkar ifadeler kullanan ve Doğu Akdeniz'de tansiyonu yükselten Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un amacını madde madde açıkladı.

Fransa'nın Avrupa Birliği (AB) liderliğine oynamaya çalıştığını belirten Çavuşoğlu, bölgedeki gerginlikleri artırarak silah satmak istediğini ve Yunanistan'ı sürekli tahrik ettiğini ifade etti.

"FRANSA HER KONUDA KENDİSİNE ROL BİÇİYOR"

Bakan Çavuşoğlu, CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sunduğu Tarafsız Bölge programına konuk oldu. Yunanistan'a verdiği destekle Doğu Akdeniz'deki gerilimi her geçen gün daha da artıran Fransa'nın amacını madde madde sıralayan Bakan Çavuşoğlu, "Fransa'nın derdi şu: 1) AB liderliğine oynuyor 2) Orta Doğu'nun da liderliğine oynuyor. Her konuda kendisine rol biçiyor. Libya'da Hafter'i destekledi, silah verdi ama sonuçta başarısız oldu. Fransa bu gerginlikleri artırarak silah satmak istiyor, Libya'da da öyle. Silah satan firmalar Fransa'daki bir bakanın şehrinde. Fransa'nın kendi ajandası ve gündemi var. Ama Almanya'nın Fransa'ya katılmadığını da görüyoruz" ifadelerini kullandı.

ORUÇ REİS NEDEN ANTALYA'YA DÖNDÜ?

Bakan Çavuşoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

"Enerji Bakanlığımız bir bölgede gemimizin ne kadar araştırma yapacağını söylüyor. Sondajda tahmin biraz daha farklı oluyor. Sismik araştırmada gemi doğudan batıya kuzeyden güneye giderek o kablolarla gemi röntgen çekiyor. Navtex'i bölge bölge yayınlamak durumundasın.90 gün yaklaşık bu faaliyetler sürecek dedik. Peki gemilerde ve uçaklarda hatta araçlarda rutin bakımlar var. Şimdi uçuş planınızı da yaparsınız ama periyodik bakımları yapmak durumundasınız.Sonuçta periyodik bakım zamanı geldiği zaman gemi limana gelir açıklara gelir. Bakımı yapıldıktan sonra görev yerine döner. Yavuz ve Barbaros Hayrettin Paşa da bölgeye döndü çalışmalarını yapıyor. Bakım birkaç hafta sürer.

Rum kesimi ve Yunanistan yıllardır Mısır'la İsrail ile anlaşma imzalayarak kendi bölgelerinde değişik firmalara lisanslar vererek faaliyetlerine devam ettiler. Türkiye'yi dışlamaya çalıştılar. Baktık ki uyarılarımız bizim hiçbir şekilde dinlenmiyor, biz kendi sondaj gemilerimizle faaliyetlerimize başladık. Bizim haklarımızı yok saydıkları için bu adımları attık. Biz bu dönemde bile bizzat Cumhurbaşkanımız söyledi. Rum kesimi hariç herkesle oturalım. Cumhurbaşkanımızın Merkel'e söylediği gibi bizim hakkımız saklıdır.

Merkel daha sağduyu sahibi yapıcı ve objektif, bizim haklı olduğumuzu teslim ediyor.Merkel her zaman göç konusunda da en kararlı duruşu gösterdi. Midilli'den de göçmenleri ülkesine alacak. Fransa'dan farklı bir tutum sergiliyor Avrupa'da. Fransa'nın derdi Avrupa'nın liderliğine oynuyor. Ortadoğu'nun da liderliğine oynuyor. 1, Barış Pınarı Harekatı, 2 Libya'da başarısız oldu. Hafter'e destek verdiler sahada başarısız oldular. Doğu Akdeniz'de yalancı duruma düştüler NATO'da ispatlayamadılar. Bu tür tacizler NATO üyesi ülkelerin her türlü harekatı kaydedilir.

Fransa'nın kendi gündemi var ama Fransa'nın bu gündemine Almanya'nın katılmadığını görüyoruz. Ne kadar haklı olursak olalım Yunanistan ile Türkiye arasında bir tercih yapmaları gerekirse Yunanistan'ı tercih ederler. Objektif ülkeler var Almanya'da bunların başında geliyor.

YANI BAŞIMIZDAKİ ADALARI VERMİŞİZ

Doğruları söylemiyorlar, dürüst olmaları gerekiyor. Bu sorunları çözebilmemiz için samimi olma gerekiyor. Sevilla haritasından vazgeçmeleri gerekiyor. Görüşmelerde biz bunu gündeme getirince ‘sizinle müzakere etmek istemiyoruz bu bir milli mesele’ diyorlar. Bir kere silahlandırmıyoruz demesi de dürüst bir yaklaşım değil. 1974’te adaları silahlandırdıklarını söylediler. Türkiye’den bu adalara hiçbir şekilde saldırı olmadı. Türkiye’den askeri hamle gelecek olursa buradaki silahlandırmanın bir faydası olmaz. Tüm dünyanın bildiği konuda burada ‘silahlandırmadık’ diyorsa o zaman yapacak bir şey yok.

Yanı başımızda vermişiz adaları, geçmişteki anlaşmaları büyük başarı diye anlatmaya çalıştılar bizlere ama maalesef görüyoruz.

Yunanistan rutin bir görev değişimi olduğunu söyledi sonradan. Orada ağır silahlar var. Anlaşmaya uygun olmayan silahlar var.  Sonuçta bazen gemilerle ve uçaklarla bu ihlali gerektiren adımlar atılınca tedbirlerimizi alıyoruz. Adaların fiili yapısıyla ilgili Kardak krizinden sonra adaların ihlal ve statüsünde değişiklik olmamıştır.